Afganistan ve Irak savaşlarının fecî sonuçları sebebiyle “ Amerikan Neoconlar’ı ” epeydir ortalıkta görünmüyorlardı. Her iki ülkede de askerî güç kullanmak suretiyle elde edilen siyasî sonuçlarsa ABD’nin sözde “ yeni ulus inşası” projesinin hedefe ulaşmadığının kanıtlarıydı. Kuşkusuz, İsrail’in savaşı genişletme girişimleri Neoconlar’ın yüzünü güldürdü. Neoconlar’ı tanımlayan en basit nitelikleri “sonu gelmez savaşlar ”a takıntılı olmalarıdır. Bir diğer ortak özellikleriyse ABD’den daha çok İsrail’in
Neoconlar bukalemun gibidirler. Derileri renk değiştirir, ancak karakterleri ve niyetleri asla değişmez. Kimi zaman muhafazâkâr, Cumhuriyetçi, kimi zaman liberal, Demokrat kılığına bürünürler. Aradıkları tek şey, savaştır. Amaçlarıysa savaşlara, çatışmalara süreklilik kazandırmaktır. Plânlarından biri kötü gittiğinde, hemen daha büyük, daha tehlikeli bir plâna geçerler. Dünyayı sürekli çatışma ve savaş hali içinde tutmayı amaçladıklarından ötürü Neoconlar’ın ‘başarısızlık’ olarak görülen sonuçlar elde etmeleri başarı hanelerine yazılmalı.
Şurada, burada, parça parça devam eden çatışmaların İsrail marifetiyle bir bölgesel savaşa bağlanma riski söz konusu. İsrail, Çin’e karşı Asya-Pasifik’e odaklanmaya çalışan ABD’nin Ortadoğu’dan çekilmemesi için Neoconlar’ın kirli oyun kitabını kılavuz olarak kullanıyor. Biden Yönetimi’yse İsrail ve Neoconlar’ın meydana getirdiği akıntıya kapılmış görünüyor.