Günümüz Batı toplumunda aile yaşamının keskin bir şekilde değişmesinin sonuçlarından birisi de “ölüm ayırana dek tek-eşli evlilik” rüyasının bittiğine inanılması. Güvenilir bir uzman (Paul Verhaeghe), Batıda ailenin yerini “seri monogami” aldı diyor. Batı toplumunda şimdi “çift” dendiğinde kendi cinsinden olanlarla birlikte olmayı ve yaşamayı tercih edenlerin de kastedildiğini, enteresan biçimde onların evliliği daha çok isteyip savunduklarını belirtiyor. Ölümsüz aşkların yerine artık “bir süreliğine” ya da “sürdüğü kadar” ilişkilerin aldığını, “eş” olmayı niteleyen sözlerin pek kullanılmadığını, onların yerine “partnerim”in tercih edildiğini söylüyor. Batıda “ölüm ayırana dek tek-eşli evlilik” rüyası bitti belki ama evli olma fikri hala etkisini sürdürüyor. Kalıcı sevgililik, ulaşmanın imkânsız olduğu görüldükçe daha derinden arzulanıyor. Bu durumdan, romantizmin bitişinden pek memnun olan yok. İnsanlar bir depremin ardından sağa sola koşuşturuyorlar. Tek-eşliliğin yerine yeni bir birlikte olma biçimi arıyorlar ama henüz bulabilmiş değiller.