AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin 29 Ekim Bulvarı Özay Gönlüm Meydanı'nda düzenlenen mitinginde yaptığı konuşmaya, gösterdikleri ilgiden dolayı Denizlililere teşekkür ederek başladı.
Denizli'nin; tarihin, dayanışmanın, kardeşliğin, sanayinin, turizmin şehri olduğunu belirten Erdoğan, yedi buçuk yıl önce Denizli'ye geldiğinde, bu ilin bir 'vizyon şehri' olacağını söylediğini hatırlattı.
Altyapı yatırımlarıyla, güçlenen sanayisiyle, artan turizm gelirleriyle, yerel hizmetlerle Denizli'nin bir vizyon şehrine dönüştüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
'Denizli'nin güzel bir sözü var... 'Her horoz kendi çöplüğünde öter', ama Denizli horozu her yerde öter'.
Denizli kabuğunu kırdı, Denizli sınırlarını aştı ve dünyaya ulaştı. Gittiğim hemen her ülkede Denizli'de yapılmış ürünler, Denizli'den dünyaya ulaşmış markalar karşıma çıkıyor ve bundan büyük gurur duyuyorum.
Şunu unutmayınız sevgili kardeşlerim; Denizli'nin vizyonu neyse, Türkiye'nin vizyonu da odur. Biz büyük düşünüyoruz. Tarihimizden dolayı büyük düşünüyoruz, kültürümüzden dolayı büyük düşünüyoruz, dünyaya ufuk çizmiş medeniyetimizden dolayı biz büyük düşünüyoruz. Bu ülkenin insanına, bu ülkenin şehirlerine, bu millete küçük düşünmek asla ve asla yakışmaz.
Biz içimize kapanamayız. Biz, kabuğumuza çekilip mahrumiyetlere boyun eğemeyiz. Yanı başımızdaki gelişmelere seyirci kalamayız, dünyadaki değişimi geriden izleyemeyiz. İşte biz yedi buçuk yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Türkiye'yi büyütmenin, Türkiye'yi kalkındırmanın mücadelesini veriyoruz. Türkiye'yi ayak bağlarından kurtarıp, zincirlerinden, prangalarından kurtarıp şaha kaldırmanın mücadelesini veriyoruz.'
AK Parti Hükümetinin ekonomik alanda kazandığı başarılardan örnekler veren Erdoğan, milli gelirde, büyümede, ihracatta, enflasyonda büyük başarılar kazandıklarını söyledi.
Aldıkları önlemlerle birlikte Türkiye'nin küresel mali krizin etkilerini geride bırakan nadir ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, tüm dünya ülkelerinde işsizliğin küresel kriz nedeniyle arttığını, ancak Türkiye'de son dönemde işsizliğin yüzde 12'ye çekildiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Bu ülke CHP'yi de MHP'yi de gördü. Niye enflasyonla mücadele edemediler, biz bu ülkede ne yaptığınızı biliriz. Enflasyon en son 7.6'ya düştü, biz geldiğimizde yüzde 30'du. Bizde bir tane banka iflas etmedi. DSP, MHP, ANAP ortak iktidarında 27 banka iflas etti, Fon'a teslim edildi. Türkiye olarak tedbirleri aldık, cesaretle uyguladık. Krizi aşan nadir ülkelerden birisiyiz.
Dünyada işsizliğin olmadığı bir ülke yok. Amerika dahil, hiçbir ülkede 'Sen üniversite bitirdin, al sana iş' demez. Üniversiteyi bitiren, işi arar bulur. ABD'de işsizlik yüzde 10'a dayandı, Rusya'da aynı. Nereyi örnek gösteriyorsun bana, dürüst, samimi olalım. Biz iktidara geldiğimizde 10.3'tü işsizlik.'
Bazılarının 'IMF'siz yapamazsınız' dediklerini belirten Erdoğan, '2.5 yıldır IMF'siz yapıyoruz. Bizden önce DSP, MHP, ANAP 30 milyar dolar borç aldılar. 'Bir an önce IMF ile anlaşın' dediler. 'İmzayı atın' dediler. Biz 'olmaz' dedik, 'İşimize gelmezse imzalamayız' dedik. Şu anda IMF'den destek almadan, kendi tedbirlerimizle, kendi önlemlerimizle krizi geride bırakıyoruz' dedi.
Merkez Bankasının kasasında, göreve geldiklerinde 26.5 milyar dolar bulunduğunu, bu rakamın şimdi 75 milyar dolar olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
'CHP, MHP siz bunların cevabını veremezsiniz. Yolsuzlukların olduğu iktidarda bunlar olabilir mi? Merkez Bankasının kasası böyle zenginleşebilir mi? Biz hem borç ödüyoruz, hem de milli bankamızın kasasını zenginleştiriyoruz. 23,5 milyar borç devrettiler bize... 30 Temmuz itibariyle IMF'ye olan borçlarımızı 6,8 milyar dolara kadar çektik.
Şu anda tüm dünyada Türkiye konuşuluyor, tüm dünyada Türkiye'nin ekonomik büyümesi izleniyor, tüm dünyada Türkiye'nin başarısından övgüyle söz ediliyor.
Yedi buçuk yılda sadece Türkiye ekonomisini büyütmedik, Türkiye'nin itibarını, Türkiye'nin etkinliğini, Türkiye'nin gücünü büyüttük. Bugün artık küresel kriz konusunda, İran konusunda, Kafkaslar'da, Balkanlar'da, Ortadoğu'da tezlerini cesaretle masaya getiren, tezlerini cesaretle savunan bir Türkiye var.'