Türkiye 24 Haziran’da tarihinin en kritik seçimine giderken, gençlerin siyasi tercihinde sıklıkla kullandıkları sosyal medya belirli olacak. Sosyal medya uzmanı Ümit Sanlav, “Eskiden televizyon ve gazetelerde yapılan seçim propagandalarının yerini sosyal medya aldı” dedi.
Türkiye’de başkanını seçmeye hazırlanırken, çok önemli bir oy potansiyeli olan gençlerin sosyal medyaya göre tercih yaptığı ortaya çıktı. Eskiden kahvehanelerde görmeye alıştığımız siyasi tartışmaların, artık sosyal medya üzerinden yapıldığını belirten uzmanlar, yeni bir cephe açıldığını kaydetti. Özellikle y ve z kuşaklarının siyasi tercihlerini sosyal medya üzerinden belirlediğini belirten uzmanlar, hiçbir görüş ve adayın bu yeni cepheyi görmezden gelemeyeceğine dikkat çekti.
ÖNEMLİ KESİM APOLİTİK
İnternet Stratejisti Atıf Ünaldı, apolitik gençlerin Türkiye’de büyük bir kitleyi oluşturduğunu belirterek, “Seçimlere 52 gün kala gençlerin kafasında netleşen bir başkan profili yok. Bu durumun temelinde sosyal medyadan gelen mesajlar ve manipülasyon var. Eski nesil, siyasi tercihler siyasi seçimler bizim geleceğimizdir diye düşünüyordu. Yeni nesil ise apolitik. Siyasi tercihler, geleceği belirleyen önemli faktörler arasında değil. Bu noktadan bakıldığında, dondurma tezgahının önünde sütlü çikolatalı seçer gibi tercih yapıyorlar. Bir de şunu deneyeyim diyorlar. Siyaseti gelecekle ilişkilendirmiyorlar. İşte tam da bu nedenle sokaktaki genç, hangi partiye oy vereceğini netleştirmiyor” diye konuştu.
TÜRKİYE DİKKATLİ OLMALI
Televizyon ve gazete gibi eski nesil medya organlarının kamu yararı güttüğünü ifade eden Ünaldı, şunları kaydetti: “Yeni medyada böyle bir dünya yok. Size bilgi veren insanların o bilgiyi nereden aldığını bilebilmek mümkün değil. Hatta iddia odur ki, ABD seçimlerinde Ruslar, ciddi şekilde kitlenin politik tavrını tahmin ederek, onları kışkırtacak web siteleri yaptı. Bu web sitelerini reklam olarak sosyal medya üzerinden yayınlattılar. Kişiler de bu sitelere tıklayarak gerçek olmayan haber sitelerine yönlendirildiler. O sitelerden aldıkları bilgiler üzerinden bir tarafa doğru kutuplaştırıldı. Bu kutuplaşma Donald Trump’a başkanlığı getirdi. Türkiye’de bu tarz bir manipülasyon yapılma ihtimali çok yüksek. Artık askeri darbeler, terörist faaliyetlerle değiştirilen düzenlerin yerini internet üzerinden seçim döneminde yapılan faaliyetler aldı.”
DEZENFORMASYON UYARISI
Sosyal medya hayatımızı kuşattıktan sonra y ve z kuşaklarının bu alanlara kaydığını belirten sosyal medya uzmanı Ümit Sanlav da gençlerin dezenformasyon yoluyla yayılan haberler nedeniyle risk altında olduğunu söyledi. Toplumun hassasiyetlerini dikkate alarak dezenformasyon yapıldığını hatırlatan Sanlav, “Bu yöntem üç şekilde uygulanıyor. Birincisi gerçek kişi ve hesaplar tarafından toplumsal hareket oluşturuluyor. İkinci olarak ise yüksek takipçili kişilerce algı oluşturuluyor. Üçüncüsü ise en tehlikeli olanı. Booth hesap dediğimiz tek bilgisayar ve kişi tarafından yürütülen binlerce hesabın yalan bilgi oluşturmasıdır. FETÖ’den PKK’ya kadar tüm yasadışı örgütler bu yöntemi kullanır. Eskiden televizyonların açıkoturum programlarında yapılan seçim propagandalarının yerini, sosyal medya aldı. Y ve Z kuşağının algısını büyük oranla sosyal medya yönetiyor. Yeni açılan bu cepheye hiçbir aday ve siyasi görüşün kayıtsız kalması mümkün değil” şeklinde konuştu.
Eğitim sistemi düzeltilmeli
Fars Dili ve Edebiyatı öğrencisi Meyra Özmen (20), öncelikle beklentisinin eğtim olduğunu söyledi. Eğitim sistemi düzeltilirse her şeyin hallolacağına dikkat çeken Özmen, “Ekonomik bir sıkıntı yaşamıyorum. İş imkanım da var. Ben sadece başkanımdan özellikle liselerdeki eğitim problemine el atmasını istiyorum” dedi. Herkese eşit davranan bir başkan istediğini belirten İlahiyat Fakültesi öğrencisi Muhammed Emin Akkuş da, “Hakkımla çalışıp bir yere gelmek için çabalıyorum. Ekonominin iyileşmesini ve enflasyonun düşmesini istiyorum” dedi.
Ayrıştırıcı değil birleştirici olmalı
Yıldız Teknik üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencisi Hatice Gündüz (22), “Cumhurbaşkanım halkı için çalışmalı. Toplumun her kesimini memnun etmeli. Kalifiyeli eleman yetiştirmeli. Dünyaya kafa tutmalı. Ayrıştırıcı değil de birleştirici olmalı. İstihdama göre okullara öğrenciler alınmalı” dedi. Marmara Üniversitesi Resim Bölümü öğrencisi Enes Erdoğan (21) de başkanın, eğitime, sanata ve bilime gereken önemi vermesini istedi. Eşitlikçi bir başkan isteyen Haliç Üniversitesi’nde hemşirelik bölümünde okuyan Öykü Ağgöl, “Halkını kucaklayan ve demokratik bir cumhurbaşkanı istiyorum” dedi.