Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlere 4 gün kala katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Erdoğan, "Seçim akşamı, iş bitti neticeler belli oldu. Bunların içinde terörle ilgili olanlar varsa biz artık öyle 5, 6 sene bekleyemeyiz. İnanıyorum ki savcılar gereğini yapacaktır. Bu milletin parasını çarçur edecek olanlara buralar teslim edilmeyecektir. Bu işi vakit kaybetmeden götürmemiz lazım ki, yerelde de bu millet hak ettiği hizmeti alabilsin" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçimlere 4 gün kala katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından öne çıkanlar:
25 yıldır milletimize hizmet yolunda, milletimiz için yine milletimizle beraber yürüyoruz. Önümüze çıkan her türlü engeli aşmayı başardık. Yolumuza kararlı bir şekilde devam ettik. Her ne kadar Cumhurbaşkanı olarak AK Partili bir Cumhurbaşkanı olsam da ben tamamıyla 82 milyonun Cumhurbaşkanıyım. Bay Kemal bunları hazmedemiyor, anlayamıyor. 'Ben Cumhurbaşkanı demem' diyor.
"Yeni bir Türkiye'yi inşa ettik, inşa ediyoruz"
"Yeni bir Türkiye'yi inşa ettik, inşa ediyoruz"
İster de, ister deme. Yeni yönetim sistemiyle artık bu iş tescillenmiş. Milletin onayını aldıktan sonra da yeni yönetim sistemiyle anayasamıza işlenmiş durumda. Türkiye'nin dört bir yanında 'buradan bize oy gelmedi' demedik. Biz CHP'lilerin olduğu yerde de, HDP'lilerin olduğu yerlerde de hepsine hizmetlerimizi dört dörtlük götürdük. 780 bin kilometre kare bizim vatanımız. Artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi olmayacak dedik. Yola öyle çıktık, Allah'ın yardımı milletin desteği ile yeni bir Türkiye'yi inşa ettik, inşa ediyoruz.
Gerçekten meydanların diline baktığımızda öyle zannediyorum ki, bu seçimde çok ciddi bir yanılmayı anket şirketleri yaşayacak. Anketlerden gelen bilgilere baktığımızda aralarında korkunç farklılıklar var. Birbirlerine yakın bile diyemeyeceğim farklılıklar.
Ben diyorum ki, meydanlar yalan söylemez. Bu insanlar meydanlara gelmeye mecbur mu? Bugün Düzce'de saat 12.00 millet meydanda. Meydanı dolduran benim Düzceli kardeşlerim büyük bir heyecanla, coşkuyla, kadını erkeği ayrılma diye bir şey yok. Bir de resim faslı başlıyor. Bir de bizim hediyeleşmemiz oluyor. Bu sene çay dağıtıyoruz.
Erkeklere değil bayanlara dağıtıyoruz. Aynı şey Bolu'da mesela. Bugün hava üç ilde de iyiydi. Bir de bunun yağmurda olanı da vardı. Yağmurda bile mitingimizi bekleyenler vardı. Yenikapı'da 1 milyon 600 bin kişi vardı.
İzmir mitingi de muhteşemdi. O milleti oraya çekebilmek ayrı bir konu. Bu anket şirketleri bu defa çok farklı bir yanılgı içinde oldukları gerçek anketin yapıldığı Pazar akşamı göreceğiz. Bir de meydanların dili olan anketler var. Gerçekten şu anda iyi gittiğimize inanıyorum. Hedefe inşallah varacağız diye inanıyorum. Milletime güveniyorum. Rabbimde inşallah dualarımızı kabul edecek. Yola çıkarken bir küçük yavrunun hatırası vardı. Onu bugüne kadar sakladım. Dedim ki bu programda halkımla paylaşayım dedim. Yanıma getirdim. İlginç bir şey... Küçük kızların hassasiyeti bu. kalpte var.
Küçük bir hayranının hediyesini gösterdi ve mesajını okudu
Küçük bir hayranının hediyesini gösterdi ve mesajını okudu
"
Merhaba Cumhurbaşkanım. Ben Gülderen Yiğit. Biz ailecek sizleri çok seviyoruz. Televizyondan her zaman takip ediyoruz. Siz ekrana çıktığınızda kardeşime 'Tayyip dede' dedirtmeye çalışıyoruz. Ben bu bilekliği artık kullanmıyorum, bu yüzden. Size veriyorum. Sizler de bu bilekliği ve parayı devletimizin ihtiyacı için kullanırsanız mutlu oluruz. Cumhurbaşkanım Allah sizi başımızdan eksik etmesin. İnşallah bu seçimde de siz kazanırsınız. Cumhurbaşkanım, eğer boş vaktiniz olursa bizi bu numaradan arayabilirsiniz. Bu aramanızda bir sesinizi duymuş oluruz.
" Annesinin, babasının, kardeşinin adını veriyor. Bu da Gülderen'in bilekliği. Para da burada. 50 Lira. Bir 20'lik üç tane onluk. Gülderen gözlerinden öpüyorum. İnşallah ekranı seyrediyorsun bu akşam. Bu seçimlerin en büyük sermayesi bu.
CHP'nin biliyorsunuz Cumhurbaşkanı adayı vardı. O adaylığı sırasında ısrarla Bay Kemal'in Cumhurbaşkanlığı için aday olmasını istemişti. O ara dillerde olan ilginç bir şey vardı. Çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş. Yenmiş de yenmiş diye dizeleri vardı. İnşallah bu seçimden de biz o şekilde çıkacağız. İttifakımız sağlam bir zeminde yürümeye devam ediyor. İnşasında milletimiz var. Milletle beraber yürüyoruz. Arif Nihat Asya'nın ifadesiyle 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek ardından'.
Şu anda FETÖ'den PKK'ya, DHKP/C'ye kadar ne kadar terörist varsa tepeliyoruz, tepeledik. Şu anda askerimiz Gabar, Cudi, Tendürek'te çok ciddi hesaplar sordu. Şu anda lider kadrodan çok ciddi ölümler oldu. Çok ciddi liderleri ağır yaralı. Polisimiz, askerimiz, jandarmamız yılmadan, usanmadan bitirmenin kararlılığı içerisindeyiz. Buradan taviz yok, terör belasını çözmedikten sonra yatırımcı, girişimci benim Güneydoğu Anadolu bölgeme, Doğu Anadolu bölgeme yatırım yapmaz. Terör belası oralarda olmayacak ki yatırımcı gelsin yatırım yapsın.
"Bunlar milletimi aldatmaya çalışıyorlar"
"Bunlar milletimi aldatmaya çalışıyorlar"
Peyderpey yatırımcılar gelmeye başladı. Terör örgütleri ve onların hamileri şimdi yerel seçimleri fırsat olarak görüyorlar. Biz önümüze bakacağız. Yerel seçimde Cumhurbaşkanı, Kabine değişmeyecek ki. Bunlar milletimi aldatmaya çalışıyorlar. Benim sevgili milletim verdiğin bu oyla lokal, mevzi anlamda oralarda bir yönetici seçeceksin.
Peki seçeceğin yönetici senin oradaki ekonomik durumunu mu düzeltecek? Böyle bir yetkisi var mı? Yok.
Bunlar oralarda çukurlar, kanallar açtılar. Devletin imkanlarını halkına değil Kandil'e gönderdiler. Diyarbakır Belediyesi'nin önünde aylarca çadır kurup, ağlayan anneleri düşünün.
Oradaki baronlar hala genç kızları Kandil'e kaçırıyorlar. Oralarda çok ciddi taciz eylemleri de var. O namussuzlar bunu da yapıyorlar.
O geceyi açıklarsak orada bir tane adam bulamayız. Az önce gösterdikleriniz bunun ön yoklamaları. Bunlar haber verilerek olsa netice alamazsınız.
Bunlara hiç haber vermeden, 'bir gece ansızın' derken bunu başarıyoruz. Bunların içerisinde şu anda alt seviye falan yok. Bakıyorsun Kandil Bölge Sorumlusu. Bunun yanında Dış İlişkiler Sorumlusu.
Örgüt Sözcüsü. Bu ismi ismen söylemeyeceğim. Bu isim aslında biliniyor. Şu anda komada olduğunu söylüyorlar arkadaşlar. Bu en üstteki lider kadrosunda. O baronların arasında olanlardan, ağır yaralandı. Daha önce de bunların Sincar sorumlusu öldürülmüştü.
"Terörle mücadelede dost bildiklerimiz karşımıza dikiliyor"
"Terörle mücadelede dost bildiklerimiz karşımıza dikiliyor"
Şu anda devam eden bir süreç var. İHA'lar koordinatları yakalıyor, SİHA'lar bu koordinatlarla vuruyor. Aynı zamanda F16'lar devreye giriyor. Onlar da o vuruşlarıyla bunu hallediyor. Bir gece ansızın gelebilme olayına gelince. İşte hiç haber vermeden, biz ön haberi, talimatları verdiğimiz için, onlar hiç sağa sola bilgiyi vermeden gidip gereğini yapıyorlar. Zira dost bildiklerimiz karışımıza dikiliyor. Onun için hiç gerek yok. Onlar gidip işi bitiriyorlar, bize neticeyi veriyorlar. Bu ismi çıkınca size söylersem daha iyi olur. Görevli arkadaşlarımızın konuda hassasiyetleri var.
Bunlar çok başarısız siyaset oynadılar. Zannettiler ki, biz dörtlü bir araya gelirsek bunu da gizlersek netice alırız. Gizleyemediler. Bazı yerlerde seçimi almaları mümkün değildi. Halkımız, CHP, sözde İYİ Parti, Saadet arasındaki bu ittifakı, sayın Bahçeli'nin ifadesiyle zillet ittifakı, ben de illet diyorum çok iyi idrak etmiş.
Bir tane temelsiz Temelli var Sezai diye. Bu açıklamayı PKk'dan bağımsız yaptığı söylenebilir mi? Onlar PKK'dan emir almadan adım dahi atamazlar. CHP, sözde İYİ Parti ve Saadet onların peşine takılmış durumda. Ne diyor bu adam: Kürdistan'da biz kazanacağız, Batı'da AK Parti ile CHP'ye kaybettireceğiz... Sen bu ülkede Kürdistan'ın olup olmadığını bilmeyecek kadar gafilsin, cahilsin. Çok meraklıysan Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Defol git! Bu ülkeyi bölemeyeceksiniz. 31 Mart beka meselesidir. Temelsiz Sezai tehdit ediyor. 'Biz yoksak siz bir hiçsiniz' diyor. 'Ankara'da Yavaş şunu bilecek' diyor.
"İradenize ipotek koyan bu adamlara cevabı sandıkta verin"
"İradenize ipotek koyan bu adamlara cevabı sandıkta verin"
Sen ne zamandan beri benim Kürt kardeşlerimin oylarına ipotek koyuyorsun. Ben Kürt kardeşlerime sesleniyorum, sizin iradenize ipotek koyan bu adamlara gelin cevabınızı sandıkta verin. İstanbul'u yönetecek olan bir kişinin sadece belediyecilik değil, devlet yönetimini bilmesini lazım.
İşin belediyeciliği aşan boyutu da var. İstanbul'da bizim adayımız Binali Yıldırım Bey. Yıldırım Bey İDO Genel Müdürüydü. Sonra Bakan ardında Başbakanlık yaptı. Şimdi Marmaray'ı siz belediyeye yaptırabilir miydiniz? Avrasya Tüneli'ni, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü belediyeye yaptırabilir miydiniz?
Bunun yanında AK Partili belediyeler İstanbul'un içinde çok ciddi metro benzeri yatırımlar yaptılar ve bunlar hizmetini sürdürüyor.
Örneğin İzmir'de sayın Binali Bey'in bakanlığı döneminde İzmir'e verilen hizmetler. O yatırımların yerel yönetimle yapılması mümkün değil. Aynı şey Ankara için geçerli.
Ankaramız sınıf atlıyor. Şimdi burada bir tane ilçe belediye başkanını getirip de buraya aday olarak koymak bana göre Ankaralılara saygısızlıktır. Burada ayrımcılığı asla düşünmüyorum. Ankara birçok ilden gelen insanlarımızın yaşadığı bir vilayettir. Burada salt Ankara'da doğup, büyümüş olanlar değil, hepsi var. Biz Ankara'ya rastgele bir aday değil, dedik ki çok kalite bir isim.
Tecrübesiyle, bütün bu konudaki bilinciyle 5 dönem Kayseri'de belediye başkanlığı yapmış olan Mehmet Özhaseki Bey kardeşimizle girelim. Kendisi Çevre Şehircilik Bakanlığı yaptı. O bakanlık belediyenin bir üst sınıfıdır. Özhaseki Bey'in Güneydoğu'da çok ciddi hizmetleri oldu. Yeni yönetim sistemine geçince Mehmet Bey'i Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı yaptım. Şimdi Ankara'ya başkan adayı yaptık.
"Bu topraklarda Kürdistan diye bir bölge inşa etmeleri söz konusu değildir"
"Bu topraklarda Kürdistan diye bir bölge inşa etmeleri söz konusu değildir"
Bunların ortak paydası sadece çıkar. Menfaat ilişkisi. Düşman kim? Erdoğan düşmanlığı. Erdoğan düşmanlığı bunların gözlerini öyle kör etmiş ki, Türkiye düşmanlığı ile Erdoğan düşmanlığını adeta ayırt edemez hale gelmişler. Bölücü terör örgütü ağzıyla konuşanlara tepki gösteremeyen CHP, sözde İyi Parti ve Saadet bu düşmanlığın ortaklarıdır açık söylüyorum. Bu illete Cumhur ittifakı her zaman duracaktır. Cumhur ittifakı olduğu sürece bu topraklarda Kürdistan diye bir bölge inşa etmeleri söz konusu değildir. Konuşmayı bile zul addediyorum. Benim halkım da buna zaten müsaade etmez. Adam kalkıyor benimle alakalı, hepsi de, bir tanesi hariç. 'Filanca partiye oy verenlere ben terörist demişim'.
Baktık ki bu kadın da bu işlere bulaştı. Herhalde zemin kapmak istiyor.
Denizli Aydın mitinglerinde Meral Hanım kalkıyor, Denizli'deki benim vatandaşlarıma terörist dediğimi söylüyor. 1 hafta önce ben oradayım. Bütün bunların benim konuşma metni içerisinde böyle bir ifade var mı yok mu?
Ben böyle bir ifade kullanırsam böyle bu makamda durmam. Ben enayimiyim ya. Ben Cumhurun başkanıyım. Aynı şeyi Aydın'da da yaptı. Ben de davayı açtım. Vatandaşlarıma terörist diyecek kadar vicdansız değilim. Utanmadan, sıkılmadan benim HDP'ye oy verenlere terörist dediğimi ifade ediyorlar. Milletin gözünün içine baka baka alçakça yalana başvuruyorlar.
"Akşener'e terörist sözcülüğünü Pensilvanya verdi"
"Akşener'e terörist sözcülüğünü Pensilvanya verdi"
Biz CHP, Saadet, HDP'lerin oylarına talibiz. Biz 40 yıldır siyasetin içindeyiz. HDP'ye oy veren kardeşlerimi terörist ilan ettiğimi söyleyerek büyük bir yalana başvurdular.
Bu iftirayı atan Akşener, miting alanında darbe girişimi sebebiyle FETÖ'den tutuklananları kastederek 'Mehmetçik hapiste, garip gureba hapiste' diyor.
Hapiste olanlar millete kurşun sıkan, bomba atan teröristlerdir. Sana teröristlerin sözcülüğünü kim verdi? Pensilvanya!
"Sende zerre kadar mertlik olsa ülkeni terketmezsin"
"Sende zerre kadar mertlik olsa ülkeni terketmezsin"
Türkiye'yi istikrarlı, kararlı yolundan çevirmek olunca, ne yazık ki bunlar biraraya gelebiliyor.
AK Parti öncülüğünde ülkemizin 2002'den bu yana savunma sanayinden ulaşıma nereden nereye geldiği ortada.
Son zamanlardaki ekonomik saldırı da herkesin malumu. Güneyde terör devleti kurma çabaları var ama başaramadılar. İçeride ve dışarıda bu işin üst akıl diyebileceğimiz aktörleri var. 'AK Parti'yi nasıl olur da gündemden düşürebiliriz' diye düşünüyorlar.
Pensilvanya'daki ahlaksızın yanında bir başka ahlaksız var. Sizin meslektaşınız. Buradan kaçıp giden. Onun da kanalınızda yayınlanan sözleri var. 'Milletin başından düş' diyor. Sen mi getirdin bizi buraya terbiyesiz! Sende zerre kadar mertlik olsa ülkeni terketmezsin.
Ülkenden kaçıp giden soysuzsun. Bu ülkeyi sevenler burada. Oralarla endirekt başka merkezlerle de görüşmeleri var.
Meslektaş olarak gazeteciliği teröre hizmet eden bir soytarı. Biz geçmişte bunları böyle tanımadık. Maalesef bunlar meğerse zihin arkasında farklı şeyler varmış. Şu anda da kaçıp gittiler, gerçek patronlarına orada hizmet ediyorlar.
Demokrasi adına ne yoksa bunlarda var. Bu anlattıkları şeylerin demokrasiyle yakından uzaktan alakası var mı? Konuşanlar teröristler. Oradan talimatı veriyor. Aşağıda o destekledikleri malum tipler. Bu oyuna artık millet gelmeyecek. Bizim üzüldüğümüz, acı olan, çok çok kirli bir ittifak kuruldu. Bu ittifakı gizliyorlar. Niçin bunların dördü bir araya gelip miting yapamıyorlar?
"Zillet ittifakı milletimizin karşısına çıkmaktan ciddi manada korkuyor"
"Zillet ittifakı milletimizin karşısına çıkmaktan ciddi manada korkuyor"
O zaman mızrak çuvala sığmayacak. Bunu bildikleri için, tabanlarına anlatmaları da mümkün olmayacak. Bu zillet ittifakı milletimizin karşısına çıkmaktan ciddi manada korkuyor. Terörist başının paçavrasıyla şanlı bayrağımızın yan yana gözükmesinden çekiniyorlar.
Kandil süfle ediyor aşağıda dizayn ona göre yapılıyor. Burada Bay Kemal'in söyleyeceği bir şey yok. Aynı şekilde hanımın da söyleyeceği bir şey yok. Pensilvanya'dan gelenler karşısında bu var.
340 civarında bunların listelerinde yer alan var. Düşünebiliyor musunuz, Saadet Partisi'nin listelerinde PKK'lılar var. Adıyaman adayları kalkıyor, oradaki HDP'lilerin kendisini destekleyeceklerini söylüyor.
Pazar günü göreceğiz. Allah'ın izniyle Adıyaman adayımız seçimi gümbür gümbür kazanacak.
Bazı adaylar, mesela bir tanesinin yakını ciddi bir zengin. Bunlar orada, ilçede, ilçe belediye başkan adayı, para dağıtıyorlar. Bunlarla beraber çeşitli giyim, kuşam benzeri şeyler dağıtılıyor.
Bu onlar için netice verir vermez onu bilemem. Daha önce orada biz kazanmıştık. Tabii insan oğlu aday olmayınca kendisi kalkıyor farklı bir siyasi partiden aday oluyor.
Bu trenden inen bir daha bu trene binemeyecek. Çünkü yürütemeyecekler. Bunlar oradaki personelin maaşını dahi ödeyemeyecekler.
Hepsinin künyeleri,bütün belediyelerin borçları hepsi elimizde mevcut. Merkezi yönetimle uyum içerisinde olmayanlar kesinlikle yarın orada iflaslarını ilan ederler.
Çünkü bir çok yerde yükler aldık. Van'da deprem sonrası yaptığımız yatırım 27 katrilyon biz merkezi yönetim olarak Van'a yatırım yaptık. Orada HDP'li belediye vardı. İzmir susuzluğa mahkum oldu. Biz Gördes Barajı'ndan İzmir'e su verdik.
"Savcılar gereğini yapar"
"Savcılar gereğini yapar"
Yasa teröre yardım ve yataklık yapmak suçtur. Teröre destek vermek suçtur. Terörün propagandasını yapmak suçtur. Finanse etmek de suçtur. Milletiyle omuz omuza olması gereken belediye başkanları terör örgütleriyle omuz omuza oluyorsa bunun elbet bir karşılığı vardır, bir bedeli olacaktır. Millet kendisine hizmet eden belediyecilik istiyor. Gerçekçi olalım. Eğer burada, zaten birçoğunun künyesinde, GBT'sinde neler var neler yok bunları söyledim.
YSK bu GBT olaylarını tam manasıyla çıkartmıyor. Bunların aday olamaması lazım. Herhalde sayı çok fazla olduğu için bunlarla baş edemiyor. Millet çukur kazanları değil gül bahçeleri yetiştirenleri hayal ediyor.
Diyarbakır çok güzel örnektir. Oradaki kayyum belediye başkan adayımız. Aynı şekilde Mardin, Siirt bu güzellikleri yakaladı. Aynı şekilde Van. Seçim akşamı, iş bitti neticeler belli oldu. Bunların içinde terörle iltisaklı, ilgili olanlar varsa biz artık öyle 5, 6 sene bekleyemeyiz. Anında gereğini yasal olarak, savcılıklar inanıyorum ki yapacaktır. Bu milletin parasını çarçur edecek olanlara buralar teslim edilmeyecektir. Bu işi vakit kaybetmeden götürmemiz lazım ki, yerelde de bu millet hak ettiği hizmeti alabilsin.
"Milletin oyunu zorla değiştirmeye kalkan karşılarında bizi bulur"
"Milletin oyunu zorla değiştirmeye kalkan karşılarında bizi bulur"
Benim arzum halkımın kesinlikle korkmaması. Demokrasi bu korkular altında özellikle mücadelesi verilmez. Demokrasi mücadelesini korkusuzca vermemiz lazım. Hak ve özgürlüğün olmadığı yerde demokrasi olmaz. Burada mücadeleyi sadece bize bırakmak yanlış olur derken bunu kastediyorum. Biz bütün tedbirleri aldık Doğu'da, Güneydoğu'da. Bu seçimlerde ciddi manada 100 binler güvenlik olarak görev yapacaklar.
Hemen bildirin. Benim vatandaşım o tür bir ifadeyi kullansa da kullanmasa da devlet olarak üzerimize düşeni yapacağız. Milletimize yapılan hiçbir dayatmayı kabul etmeyeceğimiz gibi de bunları da boşa çıkartırız. Milletin oyunu zorla değiştirmeye kalkan karşılarında devlet olarak bizi bulur.
Milletimizin kararları da hür iradelerine ve vicdanlarına emanettir. Yerel yönetimlerde teröre ucundan, kenarından, köşesinden bulaşanı görevden alacağız, bunu yine söylüyorum. Belediyenin halka hizmette kullanılması gereken kaynakların Kandil'e gönderilmesine izin vermeyeceğiz. Bunlar da insan kaçakçılığı, esrar, eroin var. Dışarıdan destekler de var bunlara.
Tunceli'de CHP'nin kıyımını bir kenara koymak mümkün mü? Bay Kemal Tuncelili. Bu konuda bir şey söyledi mi. Ben söyledim. Bu kıyımın sorumluları o dönemin CHP'lileriydi. Biz ayrımcı politikaları hep reddettik. Siyasetimizi bunun üzerine inşa ettik.
"Atatürk'ün kurmuş olduğu CHP maalesef çok farklı yerlerde"
"Atatürk'ün kurmuş olduğu CHP maalesef çok farklı yerlerde"
CHP'ye oy veren kardeşlerime, Mustafa Kemal'in başına gelenler benim başıma geliyor. Şu anda aynı şeyleri bana söylemiyorlar mı? Bay Kemal'e söylemiyorlar. Niye? Ondan böyle bir şey sadır olmaz. Biliyorlar ki, bu işi yaparsa Erdoğan yapar. Norveç'teki de bunu söylüyor, Yeni Zelanda'daki de bunu söylüyor. Bunlar böyle söylüyor diye hedeflerimizden vazgeçmemiz mümkün mü?
Şu anda Atatürk'ün kurmuş olduğu CHP maalesef çok farklı yerlerde. Zaten hayatta olsa bu adamı o partiye yaklaştırmaz. Şu anda gönül verenler bundan rahatsız, istikametini kaybetmiş bir özelliğe sahip. Biz öyle bir adım atalım ki bu seçimlerde, milletimiz bu koltuğa yapışıp bırakmayan Bay Kemal'den benim milletim kurtarmış olsun.
Kongrelerde kurtarmak mümkün değil. İstediği gibi delegasyon oluşturan bu zat kongreyle gitmez.
Beyoğlu'na koydukları aday bundan farklı mı? Birçok terör olaylarına bulaşmış birisi. Bu şahıs şu anda yurt dışında olan Can Dündar'la beraberdi. İçeri de girdi. Ne yazık ki yargı buna beraat verdi, buradan yırttı işi. Orada İstiklal Marşı'nın okunuşuna dahi tahammülü yok. Yutkunuyor.
Bu adam Adalar'a belediye başkanı olursa adaların vay haline! Bunlar aday tespit ederken bile CHP'nin şu anda ilkeleri kaybolmuş. Altı oka uyuyor mu bu?
Altı okun hangi maddesine uyuyor? Bu adam Cumhuriyetçi mi, halkçı mı? Neci bu adam? Hala Bay Kemal bunları zorla savunuyor. Şu kare bunların kimlerle yanyana olduğunu çok açık ve net gösteriyor. İstiklal Marşı şehitlerimizin kanıdır, bu milletin namusudur.
"Kimi aldatıyorsunuz?"
"Kimi aldatıyorsunuz?"
İstiklal Caddesi'nde kimler var? CHP'liler var, HDP'liler var. Ezan okununca düdükler öttürülmeye başlıyor. CHP'nin sözcüsü 'o düdükler ezan için değil polis için çalındı' diyor. Kimi aldatıyorsunuz?
CHP'li adayın şehit eşine saygısızlığı
CHP'li adayın şehit eşine saygısızlığı
Sen önce bu yarışmanın içerisinde bulunan bir hanımefendiye hakaret edemezsin, bu şekilde saygısızlık gösteremezsin. Adana'da benzer bir şey oldu. Bir şehit eşine bu ahlaksızlık yapıldı. Bu yenilir yutulur bir şey değil. Öncelikle şehidimizin eşine geçmiş olsun dileğinde bulunuyorum.
Cesaretinden ötürü kendisini ayrıca tebrik ediyorum. Bu adamların ruh köklerinde bu sakatlık var. Bunlar hiçbir zaman terbiye tarlasından geçmemişler. Bunlar için insanın hele hele şehitlerin değeri hiç yok.
Öyleyse benim vatandaşım orada kalkıp da hanım kardeşimize saygısızlık yapacağı yerde kendi belediye başkan adaylarına haddini bildirmesi gerekirdi.
"Hukuk önünde hesabını soracağım"
"Hukuk önünde hesabını soracağım"
Ortaklaşa bir tehdit dili. Ben Cindoruk'un yaklaşım tarzını, bunun bedelini ödeyecek. Öyle intikam dendiği anda, her ne kadar kendisi hukukçu olduğunu söylüyorsa bunun bedelini ödeyecek. Ben bunları karşılıksız bırakamam. Yasalar içinde neyse karşılığı bunun bedelini ödemesi lazım. Bunun üzerine gideceğim. Öbürü için de bugün avukatlarım davayı açmış olabilirler. Ona da bunun hesabını soracağız. Eğer biz yargıyı iyi çalıştırmazsak bunlar meydanı nerede boş bulurlarsa bunu sürdürecekler. Bunlara cevap vermeyi lüzumsuz addediyorum. Yargıda bunlarla ilgili dava sürecini başlatalım, oradan bunların hesabını soralım. Bunların bir kısmını seçimden sonrasına bırakıyorum. Sonra mağduriyeti oynamaya kalkacaklar. Onlara o fırsatı veremem.
"Ben ve arkadaşlarım bu yolda feda-i can eyledik"
"Ben ve arkadaşlarım bu yolda feda-i can eyledik"
Siz 16 saatte bedelini ödediniz. Şu anda onbinler içeride. Yargılanıyorlar. Peyderpey bunlar yakalanmaya da devam ediyor.
Nerede varsa, devletin kademelerinde kadın, erkek yakalanıyorlar, cezaevine alınıyorlar. Bırakamayız, sonuna kadar bunları kovalamaya devam edeceğiz. Bu millet çok çekti.
Bunlar milleti böldüler, parçaladılar. Bunların figüranları da Bay Kemal, hanım. Maalesef figüranlığa oynuyorlar. Bunların tehditlerine baş eğmeyiz. Ben ve arkadaşlarım bu yolda feda-i can eyledik.
CHP'nin Adana adayından şehir eşine saygısızlık
CHP'nin Adana adayından şehir eşine saygısızlık
Burada bir duyarsızlık var. Bu şehit yakınlarıyla bir kahvaltı olduğuna göre bu hanım kardeşimize saygısızlık, edepsizlik yapıldığında o salon buna gerekli tepkiyi göstersin ve ondan sonra bu salonu terk etsin. O salonun terk edilmesi lazım. Bu şehit eşi. Sen de şehit eşiysen aynı şekilde bu dertten muzdaripsen ortaya koymanız gereken tavır bunu kendinize yapılmış telakki edip o salonu terk etmiş olmanız lazım. Senin kahvaltın senin olsun deyip yapılması gerekir. Burada maalesef o beklenen tavır yok. Ben yarın kendisiyle ayrıca görüşüp, bu işin takibini yapmamız lazım. Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza talimatı vereceğim, takibini isteyeceğim. Burada yargı sürecini de bizim ayrıca başlatmamız lazım.
"Kılıçdaroğlu kendi adayına sahip çıkmıyor"
"Kılıçdaroğlu kendi adayına sahip çıkmıyor"
Bay Kemal'in Yavaş'la ilgili açıklamasını duydunuz mu? Burası manidar değil mi? Adayına sahip çıkmıyor. Şu anda süreç devam ediyor. Sadece sahte senet meselesi değil. Ayrıca bu adamın Yavaş'ın, vergiyle ilgili sıkıntıları var. Onlar da ortaya çıkacak. Bay Kemal takipçisi olmasa da bizler takipçisiyiz. Sahte senet gönderdiği söylenen şahıs da kovalıyor bu işi. Biz de kovalayacağız. Allah göstermesin Ankara bu tür cambazlara teslim edilir mi yahu! Kalkıp Ankara gibi başkentimizi kalkıp bu adamlara nasıl teslim ederiz. CHP'liler bu adayla ilgili tek kelime söylemiyorlar. Gerçeği kendileri de biliyor. Başta sahiplendiler şimdi geri adım atamıyorlar. Her işleri sahte, her işleri maalesef yalan, tam da CHP'ye yakışır bir aday. Bunlarda hesap vermek gibi bir anlayış yok.
"Özhaseki ile biz Ankara'da yola devam etmeliyiz"
"Özhaseki ile biz Ankara'da yola devam etmeliyiz"
Adaylarını yine en iyi kendileri tanıyor. Adaylığı ilan edildiği gün seçimi kaybetti diyor. Mansur Yavaş'ın attığı mesajlar dengesinin nasıl kaybolduğunun göstergesi. kendi içlerindeki isimler bile 'keşke bugünleri görmeseydik' diye veryansın ediyorlar. İlk defa aday olmuyor. Orada da zaten bunun GBT'si her şeyi meydandaydı.
Buna rağmen kalktılar bununla yola çıktılar. Pazar günü inşallah Ankara'da oy kullanacak olan tüm vatandaşlarım bu işi hafife almamalı. Ankaralı kardeşlerime sandığı ihmal etmeyin diyorum.
Namus konusunda hassasiyeti olmayanlara gereken dersi verin diyorum. Ankara'ya Özhaseki kardeşim gibi her yönüyle itimat edeceğimiz, güveneceğimiz, işini bilen, işini bildiği kadar gerçekten 5 dönem Kayseri'nin büyükşehir belediye başkanlığı yapmış, daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı yapmış olan Mehmet Özhaseki Bey'le biz Ankara'da yola devam etmeliyiz diyorum.
Trump'a Golan tepkisi
Trump'a Golan tepkisi
Golan tepeleriyle ilgili BM'nin kararı var. 1967 kararı. Bu kararla Golan tepelerinin Suriye'ye ait olduğu BM'nin bir kararıdır. Bunu daha önce ben Olmert İsrail'in başbakanı iken onlarla işi yürüttük. O zaman Esed'le hukukumuzun iyi olduğu dönemdi. Tam işi bitirme noktasına geldik, günlerden Çarşamba'ydı. Cuma'ya kadar cümleleri düzeltelim, bu anlaşmayı imzalayalım dedik. Maalesef böyle demişken hemen ardından Gazze bir gece sonra bombalanmaya başlandı.
Hatırlarsanız o 14-15 gün süren bombalama olmuştu, 1500 civarında insan öldürüldü. O iş yürümedi. BM'nin bu kararı vermiş olmasına rağmen Trump maalesef adeta alikıran baş kesen. Ben yaptım olduyla olmaz bu iş. BM'ye rağmen sen bunu nasıl yaparsın? BM Güvenlik Konseyi'ne rağmen nasıl yaparsın. Fransa, Rusya, AB aynı şekilde katılmıyor. Sen ne yapıyorsun? Amerika gibi bir ülkenin başında olman sana bu hakkı vermez ki? Netenyahu yolsuzluklara bulaşmış bir adam, hanımı da öyle. Sen kalkıyorsun ABD'deki yahudi kuruluşlarına şirin gözükmek için böyle bir adım atıyorsun.
Ayasofya'nın statüsü
Ayasofya'nın statüsü
Bu bizim milletimizin, İslam dünyasının beklentisi. Milletimizin yıllardır Ayasofya'yı cami olarak görme özlemi var. Buranın isminin müzeye çevrilmesi olayı çok büyük yanlıştı. Çok yoğun bir talep olduğuna göre böyle bir adımı atmanın zamanı gelmiştir. Ayasofya müze olarak anılmayacak.
Ayasofya'yı cami olarak anacağız. Şu anda Sultanahmet Camii'ne gelenler, Süleymaniye'ye gelenler gezip görüyor. Aynı şekilde Ayasofya'ya gelenler Ayasofya Müzesi değil Ayasofya Camii'ne gelecekler. Bazı fikirlerim var.
Arkadaşlarımla paylaştım. Bunun detaylarına da gireceğiz. Birileri ahkam kesmek istiyorlar.
Siz bir defa Mescid-i Aksa'ya bu kadar saldırılar oluyor. Bir sesiniz çıkıyor mu? Adamlar postallarıyla caminin içine girip, Kuran-ı Kerimleri yerlere atıyorlar, en ufak sesi çıkmıyor.
Biz Müslümanız yahu kanımıza dokunuyor. Bize akıl vermesinler, o akılları kendilerine saklasınlar.
Müze konusu asırlarla alakalı değil. Yakın bir tarihte. Dolayısıyla bunu seçimlerden sonra oturacağız, süreci içerisinde bu adımı en güzel şekilde bitireceğiz.
Yarın saat 12.00'de Atakule'de en üst katta gençlerle bir araya geleceğim. Herhangi bir moderatör kullanmadan gençlerin sorularına cevap vereceğim. Seçime giderken final buluşması yapalım istedik. Daha sonra da üç tane Ankara ilçesini ziyaret edeceğim.
Her seçimde bunu yaptık.
Bu seçimde yapmazsak olmaz ama arkadaşlarımızla oturup değerlendirmiş değiliz.
Bu bizim geleneğimiz, arkadaşlarımızla değerlendirip gereğini yaparız.
#Recep Tayyip Erdoğan
#CHP
#AK Parti
#MHP
#Yerel Seçim
