Bozdağ'dan İnce'ye 'İmam Hatip' yanıtı

Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin seçilmesi halinde uygulayacağını açıkladığı eğitim sistemine yönelik açıklamalarda bulundu.

"1+8+4'ün anlamı çok nettir" diyen Bozdağ, vadedilen bu sistem ile okul öncesi eğitimin bir yıl, ilk öğretimin 8 yıl ve kesintisiz, lise dönemin de 4 yıl olacağına dikkati çekerek, "8 yıl ve kesintisiz olmasının anlamı imam hatip liseleri başta olmak üzere, meslek listelerinin tamamının orta kısımlarının kapatılması demektir" şeklinde konuştu.

İnce'nin sözleri 'İmam Hatiplerin orta kısmını kapatacağız' demek anlamına geliyor

İnce'nin Mesleki eğitimi 9 yıllık kesintisiz eğitimin dışına çıkaracağız" sözlerini hatırlatan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bunun anlamı imam hatiplerin orta kısmını kapatacağız demektir. Tabi kuran kurslarının da kapatılacağı anlamına gelir. 1+8'i bitirmeden gitmesi mümkün olmayacaktır. Çok açık bir şekilde 16 yaşında doldurmadan hiçbir velinin evladını kuran kurslarına gönderemeyeceği anlamına gelir. Bu, 28 Şubatı canlandıracağım demektir. Ben yeniden 28 Şubat'ı hortlatacağım demektir. Sayın İnce 28 Şubat'ı yeniden vaat ediyor. Doğruyu ben söylüyorum, yalanı İnce söylüyor."

"Kendi beyannamelerini tekzip ediyorlar"

CHP'nin millete taahhüt ettikleri seçim beyannamesinin tamamen tersini ortaya koyduğunun altını çizen Bozdağ, şunları söyledi:

"Milletin gözünün içine bakarak kendi seçim beyannamesini tekzip eden açıklamalar yapıyor.

Milleti aldatıyorlar. Saadet Partililer bunların peşinde koşuyor, onlar da bunu çok iyi görmesi lazım.

Onun için de bütün vatandaşlarımızın buna karşı uyanık olması lazım. Sayın İnce’yi doğruları söylemeye davet ediyorum.

"Mazotun kaça satıldığından haberi yok"

Önce büyükelçilerle konuşmadım, sonra sordu dedi. Daha sonra tekzip etti yalan çıktı. Usulüne uygun evrak gönderilmedi dedi, yalan çıktı. Şimdi imam hatiplerin orta kısmını kapatmayacağız dedi, yalan çıktı.
Mazotu 3 TL’ye vereceğiz diyor. Adamın mazotun kaç liraya satıldığından haberi yok. Biz zaten 2,5 liradan veriyoruz. Ben ortalığı bulandırmıyorum. Gerçeği söylüyorum. Sayın İnce’nin ve milletin önüne gerçeği koyuyorum.

"ABD'den arayana inanıyor Türkiye'nin yetkili makamlarına inanmıyor"

Şimdi Amerika’dan arayan birine hemen inanıyor. Ondan bir belge istemiyor. Ama Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı açıklama yapıyor. Bilgi belge istiyor. Siz bir Türk vatandaşı olarak sormaz mısınız? Siz Amerika’dan aryana, adını açıklamadığınız kişiye, Amerikalı mı değil mi? Başka birine hemen inanıyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne niye inanmıyorsunuz? Belge bilgi istediniz mi? Amerika’nın FETÖ’nün ağzıyla konuşmak size ne kazandırıyor?

Terörist başı Fetullah Gülen, anlaşmaya uygun istenmiştir. Her şey usulüne uygundur. Eksik, yanlış olan hiçbir şey yoktur. Ancak ABD Gülen’i iade etmemek için ipe un sermektedir, zamana oynamaktadır ve himaye etmektedir.

"ABD'yi suçlayamıyor Türkiye'yi suçluyor"

Sayın İnce’nin ABD’ye onu demesi lazım. Niye muhafaza ediyorsun ey ABD demesi lazım. Ama onu demiyor, ABD’yi suçlamıyor, Türkiye’yi suçluyor. Biz haddimizi de biliriz, hududumuzu da biliriz, ne söylediğimizi de biliriz. Kendimizi ABD’ye ve başka güçlere kullandırmayız. Ama sayın İnce bir telefonla kullanabileceğini göstermiştir. İnce ince yalan söylüyor.

"Seçim kararı kesin ve AYM'den bağımsızdır"

Seçim kararı ayrı bir şeydir, CHP’nin mahkemeye götürdüğü şey ayrı şeydir. Parlamento seçim kararını aldı. Seçim kararı kesindir, AYM’nin denetimine tabii değildir. o nedenle AYM’den ben bu yönde karar çıkmasına ihtimal vermiyorum. Seçim kararının iptali hususu hem AYM’ye tabii değil hem de AYM’Ye götürülmüş bir konu değildir. diğer hususlar ise seçim kanunundaki değişikliklere ilişkindir. Mahkeme ne karar verecek hep beraber göreceğiz.