CHP, 24 Haziran seçim beyannamesinde eğitimde 1+8+4 sistemi vaat ederek adeta 28 Şubat darbe dönemine geri döndü. CHP’nin vaat ettiği sistemle 28 Şubat darbecileri tarafından getirilen 8 yıl zorunlu eğitimle birlikte imam hatipler ile meslek okullarının ortaokul bölümlerini kapatan sistemi tekrar getireceği şeklinde değerlendirildi. Bunun yanı sıra CHP, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması, tam gün eğitime geçiş, eğitime dünyada en fazla kaynak ayıran ülkelerden olma, engelli öğrencilerin okulla buluşması gibi AK Parti’nin hayata geçirdiği birçok projeyi yeni yapacakmış gibi vadetti.
CHP, eğitimde ileriye gitmeyi taşıyacak projeler yerine vatandaşa AK Parti döneminde hayata geçirilen veya darbe kalıntısı vaatler sundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim vaadinde bir yıl okul öncesi, 8 yıl ilköğretim, 4 yıl ortaöğretimden oluşmak üzere eğitimin ‘1+8+4’ modeliyle yeniden yapılandırılacağı bildirildi. CHP’nin bu vaadi 28 Şubat’ta uygulamaya sokulan ve imam hatip ile meslek okullarının orta bölümlerine kilit vuran antidemokratik kesintisiz eğitim düzenlemesini çağrıştırdı.
Beyannamede yer alan “Kesintisiz temel eğitimin son yılından itibaren öğrenci yönlendirme sistemi ile çocuklarımızın ilgi ve yetenekleri doğrultusunda istediği lise türüne yönlendirilmesini sağlayacağız” ifadesi de AK Parti döneminde yeniden açılan imam hatip ve meslek okullarının ortaokul kısımlarının tekrar kapatılmasına zemin hazırlama olarak değerlendirildi. Muhtemel bir CHP iktidarında bu vaadin hayata geçmesi demek milyonlarca öğrenci ve velinin yine mağdur olacağı anlamına gelecek.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, 16 yıllık AK Parti iktidarı döneminde eğitimde hayata geçirilen projeleri CHP’nin yeni projeleri olarak kamuoyuna sundu. Bu projelerin başında okul öncesi eğitimle birlikte eğitimin zorunlu olarak 13 yıla çıkarılması dikkat çekiyor. Ancak 12 yıllık zorunlu eğitim 2012 yılında AK Parti döneminde 28 Şubat’ın izleri silinerek hayata geçirildi.
CHP’nin eğitimde bir başka vaadi de mevcut iktidarın 2015’ten itibaren başlattığı ve 2019’da tüm Türkiye genelinde hayata geçirmeyi planladığı tam güne ilişkin oldu. AK Parti 2015 seçimlerinden sonra bunun fiziki ve personel alt yapısı için gerekli çalışmalara start vermiş, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı ile birlikte 81 ilde uygulanacağını ilan etmişti.
Diğer bir vaadinde ise Kılıçdaroğlu, eğitime bütçeden ayrılan kaynağı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri seviyesine çıkaracaklarını bildirdi. Halbuki Türkiye gelirinin yüzde 22’sini eğitime ayırırken 2017 yılında GSYH’nın yüzde 5,9’unu eğitime ayırması ile 4,9 olan AB ortalamasının üzerine çıktı ve İngiltere, Fransa gibi gelişmiş ülkelerin önüne geçti.
28 Şubat darbecileri en büyük darbeyi eğitim sisteminde yapmıştı. O dönemde başörtülü kız çocuklarının eğitim sisteminden uzaklaştırılması veya başörtülerini çıkarmak şartıyla eğitime alınması, 8 yıllık kesintisiz eğitim kapsamında imam hatip ve meslek okullarının ortaokul kısmının kapatılması ve bu okulların lise bölümlerine giden öğrencilerin katsayı problemiyle üniversite yolunun kapanması gibi bir dizi yasaklar getirilmişti. 2002’de iktidara gelen AK Parti yasakları kademe kademe ortadan kaldırmıştı.
Kılıçdaroğlu, engelli öğrencilerin okulla buluşmasını sağlayacaklarını söylerken aslında bu AK Parti’nin ilk iktidar yıllarında gerçekleştirdiği projeler arasında yer alıyor. Türkiye genelinde halen 200 binin üzerinde engelli öğrenci, okullarda kaynaştırma kapsamında eğitimine devam ediyor.
Beyannamede atama bekleyen öğretmenlere mavi boncuk dağıtan CHP, iktidara gelmesi durumunda sadece bir yıl içinde 180 bin kadrolu öğretmen atayacaklarını duyurdu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, hale hazırda eğitimde 124 bin öğretmene ihtiyacı var. Ancak bu yıl yapılacak 25 bin alım ve emekli olacak öğretmenlerin ayrılmasıyla açık 109 bin öğretmene düşüyor. CHP 180 bin öğretmen aldığı takdirde 71 bin öğretmen fazlası oluşacak.