Güneş tutulmasının yaşanacağı bugün Kabe’de küsuf namazı kılınacağı açıklanırken, Kuveyt ile Birleşik Arap Emirlikleri camilerde küsuf namazının kılınacağını duyurdu. Peki Küsuf nedir, ne anlama gelir? İşte Küsuf ne demek? sorusunun cevabına ilişkin haberin detayları.
Güneş tutulması 25 Ekim 2022 Salı günü gerçekleşecek. TÜBİTAK verilerine göre; en yüksek tutulma oranı Doğu illerinde gerçekleşecek. İstanbul'da ise maksimum örtünme saat 13.47'de yaşanacak. Güneş tutulmasının yaşanacak olması nedeniyle vatandaşlar Küsuf namazının ne olduğunu, küsufun ne anlama geldiğini merak etmeye başladı. Peki küsuf nedir, ne anlama gelir? Küsuf sözlükte anlamı ne?
Küsuf ne demek?
Kur’ân-ı Kerîm’de güneş ve ay hakkında daha çok hikmet yönüne ve yaratıcının kudretine vurgu amacıyla çeşitli açıklamalar yapılır. Güneş ve ay üzerine yemin edilir ve bu iki cismin Allah’ın varlığının birer delili olduğu ifade edilerek insanın bunlar üzerinde düşünüp ibret alması, böylece kendisini yaratan Allah’a karşı kulluk şuuru içinde bulunması istenir (el-En‘âm 6/77-78, 96; Yûnus 10/5; Yâsîn 36/38-40; Fussılet 41/37; el-Müddessir 74/32; eş-Şems 91/1-2).
Kur’an-ı Kerim’de anlamı güneş olan sure hangisidir?
Kur’ân-ı Kerîm’in doksan birinci sûresi Şems suresidir. Adını ilk âyetinde geçen ve “güneş” anlamına gelen “şems” kelimesinden alır. “Ve’ş-şemsi”, “Ve’ş-şemsi ve duhâhâ” sûresi olarak da bilinir.
Şems sûresinde, insanların üzerinde yaşadığı yer küresinin güneş sistemi içinde gözlenebilen konumuna ve işleyişine dikkat çekilerek tabiatın yaratıcısı ve yöneticisi olan Allah’ın varlığına ve birliğine, Hz. Sâlih’in gönderildiği Semûd kavminin âkıbetine temas edilir ve İslâm akaidinin nübüvvet esasına, ebedî kurtuluşun yahut hüsranın hatırlatılmasıyla insanlar ebedî âlemi teşkil eden âhirete inanmaya davet edilir.
Güneş tutulmasında Peygamber Efendimiz ne yapmıştır, hangi tavsiyelerde bulunmuştur?
- Câhiliye dönemi Arap toplumunda güneş tutulmasının önemli bir kişinin ölümü üzerine meydana geldiği şeklinde bir inanış mevcuttu. Diyanet haber'de yer alan habere göre, 10 (632) yılında Hz. Peygamber’in oğlu İbrâhim vefat ettiği gün güneş tutulunca bazı kimseler bu iki olay arasında irtibat kurmuştur. Bunun üzerine Allah Resûlü (sas) onları uyardı ve “Güneş ve ay, Allah"ın âyetlerinden iki âyettir. Hiç kimsenin ölümünden ya da doğumundan dolayı tutulmazlar. Bunları (güneş veya ayın tutulduğunu) gördüğünüz zaman Allah’ı zikredin, tekbir getirin, namaz kılın ve sadaka verin.”
Resûl-i Ekrem (sas) bu hadisi, gök cisimleri ile önemli bazı olaylar arasında bağ kurmanın yanlışlığına dikkat çekmekte ve güneş ya da ay tutulması durumunda Müslümanların ne yapacaklarına dair tavsiyeler de bulunmuştur.
Güneş tutulması esnasında ashap ilk anda ne olduğunu tam anlayamadıkları için şaşkınlıklarını gizleyemediler. Bazıları kıyametin koptuğunu sandı, kimileri de mescide koştu. Allah Resûlü mescide giderek insanların namaza çağrılmasını istedi.
Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ da mescide gelenlerin arasındaydı. Hz. Esmâ, kız kardeşi Hz. Âişe’nin mescitte namaz kıldığını gördü.
- Hz. Âişe, başıyla “Evet” diye işaret etti. Bunun üzerine Esmâ namaza durdu. Hava çok sıcaktı. Namaz o kadar uzadı ki, bayılacak gibi oldu ve yanında bulunan su kabından üzerine su serperek serinlemeye çalıştı. (Buhârî, İlim, 24)
Allah Resûlü küsûf namazını kıldırırken kıyam, rükû ve secdelerde o kadar uzun kaldı ki, namaz bittiğinde güneş tutulması da sona ermişti.
Peygamber Efendimiz (s.a.) Küsuf (Güneş tutulması) namazı kılmış mı?
- Allah Resûlü güneş tutulması esnasında kıraatleri açıktan ve uzunca okuyarak iki rekât namaz kıldırmıştı. Namaz, güneş tutulması süresince sürmüştü. Allah Resûlü"nün, “Güneş tutulması sona erinceye kadar namaz kılın.” buyurduğu da nakledilmiştir.
Peygamber Efendimizin (sas) güneş tutulduğu zaman kıldığı namaza küsûf namazı denilmiştir.
- Resûlullah (sas) zamanında güneş tutuldu. (Bunun üzerine) Resûlullah (sas) insanlara namaz kıldırdı. Sonra güneş (eski hâline dönüp) açılmışken namazdan ayrıldı.
- İnsanlara bir hutbe verdi. Allah’a hamd ve senâ ettikten sonra şöyle buyurdu: “Güneş ve ay, Allah’ın âyetlerinden iki âyettir. Hiç kimsenin ölümünden ya da doğumundan dolayı tutulmazlar. Bunları (güneş veya ayın tutulduğunu) gördüğünüz zaman Allah’ı zikredin, tekbir getirin, namaz kılın ve sadaka verin...”
(B1044 Buhârî, Küsûf, 2; M2089 Müslim, Küsûf, 1)
Allah Resûlü (sas) bu olaya şahit olunduğunda tekbir getirilmesi, sadaka verilmesi ve köle âzat edilmesini tavsiye etmiştir. (“Küsûf”, 10)
Bunun yanı sıra Allah’ı bolca zikretmek, günahların bağışlanmasını dilemek, tekbir getirmek ve sadaka vermek Hz. Peygamber’in tavsiyeleri arasında yer alır.
Küsûf namazı tek başına kılınabilir mi?
Küsûf namazı ezan ve kāmet okunmaksızın cemaatle ya da tek başına kılınabilir. Ancak fakihlerin çoğunluğuna göre cemaatle kılınması daha faziletlidir. Seferî durumundaki kimseler tarafından da kılınabilen bu namazın vakti güneş tutulmasının başlamasından sona ermesine kadar süren zaman dilimidir.
Küsûf namazı nasıl kılınır?
Namazdan önce gusül abdesti almak, cuma ve bayram namazları gibi camide kılmak, rükû, kıraat ve secdeleri normal zamanlara göre daha uzun tutmak küsûf namazının sünnetlerindedir.
- Hanefî fakihlerine göre küsûf namazı en az iki rek‘at olup dört veya daha fazla rek‘at olarak da kılınabilir. Her iki veya dört rek‘atta bir selâm verilir. Diğer nâfile namazlarda olduğu gibi her rek‘atta tek rükû ve iki secde yapılır.
- İmam Mâlik, İmam Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel’e göre ise küsûf namazı her rek‘atta uzunca bir sûrenin okunduğu kıyamdan ve rükûdan sonra tekrar aynı şekilde kıyam ve rükû yapılarak iki rek‘at olarak kılınır.