Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Sağlık Bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumda, konuşmasına millet için önemli bir müjdeyi vererek başlamak istediğini söyledi.
Bakanlığın verdiği tüm hizmetlerin salgın sürecinde de kesintisiz devam ettiğini dile getiren Koca, bugün komisyonda yapılacak her değerlendirmeyi vatandaşlara sunulacak hizmetlerin kalitesini artırmak için bir fırsat olarak gördüğünü belirtti.
Fahrettin Koca, tüm vatandaşların sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırma, gelişmiş ülkelerin sağlık hizmetlerinden daha başarılı ve konforlu bir sağlık hizmeti verme hedefinde olduklarını ifade ederek, kimsenin tedavisini dışarıda aramayacağı bir sağlık altyapısını korumak için çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini söyledi.
Bu anlamda sağlık çalışanlarının yetkin hizmetinin olağanüstü önem taşıdığının altını çizen Koca, "Bu hizmetin hakkını verebilmek, sadece profesyonel bir meslek tavrıyla, günlük mesai saatleriyle, ortalama iş gücüyle mümkün değildir; hoşgörü ister, güven ister, fedakarlık ister. Başkalarının acısını dindirmek adına kendi acısını içine gömmek ister. Bir annenin acısını dindirmek uğruna kendi yavrusundan mahrum kalmak ister." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık çalışanlarının, çalışma şartlarını iyileştirmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
Sağlık Bakanı Koca, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da insanı temel alan bir sağlık politikası izlemeye devam edeceklerini vurgulayarak, 944'ü hastane, 8 bini aile sağlığı merkezi olmak üzere toplam 14 bini aşkın sağlık kuruluşuyla hizmet verdiklerini kaydetti.
Paydaşlarla birlikte Bakanlık koordinasyonunda 160 bin yatak kapasitesiyle Türkiye'nin her köşesinde olduklarına dikkati çeken Koca, 1 milyon 240 bini aşan sağlık çalışanı ile 84 milyon vatandaşa hızlı ve kaliteli sağlık hizmeti sunma gayreti içerisinde olduklarını aktardı.
Başta hekimler olmak üzere sağlık personelinde hızlı bir artış gösterilmesine rağmen artan talepler karşısındaki açığın hala sürdüğünü belirten Koca, "Artan tıp fakültelerimize ve kontenjanlara rağmen hekim sayımızda OECD ülkelerine göre geride olduğumuzun farkındayız. Hemşire ve ebe sayımız yaklaşık 2 buçuk kat artmıştır. Hala istihdam artışı sağlanmaktadır." bilgisini paylaştı.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'nin ekonomik gelişmesine paralel olarak her geçen gün sağlığa daha fazla kaynak ayrıldığını dile getirerek, "Ancak birçok ülkeyle kıyasladığımızda sağlık için ayırabildiğimiz kaynakların oldukça sınırlı olduğunu biliyoruz. Ülkemizin, 2019 yılındaki toplam cari sağlık harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki oranı yüzde 4,3 tür. Kaynağımız kısıtlı olmasına rağmen en kapsamlı sağlık hizmeti sunan ülke konumundayız. Pandemi döneminde bu husus herkes tarafından müşahede edildi. Amacımız sürdürülebilir bir sağlık sistemini kalıcı kılmaktır." sözlerini sarf etti.
Kişi başı toplam kamu sağlık harcamalarının yıllar içinde artmaya devam ettiğine ancak buna rağmen OECD ortalamasının oldukça altında olunduğuna işaret eden Koca, daha iyi bir sağlık hizmeti için sağlığa ayrılan kaynakların önceliklendirilmesi gerektiğinin ortada olduğunu aktardı.
OECD sağlık verileri ve Avrupa Komisyonu raporlarında, Türkiye'nin yaptığı sağlık harcamasına göre, sağlık hizmetlerinden en üst seviyede memnuniyet elde eden ülke olma özelliğini koruduğunu anımsatan Koca, küresel salgına rağmen bu durumun değişmediği kanısını taşıdıklarını ifade etti.
2002'den itibaren temel sağlık göstergelerinde kaydedilen önemli ilerlemeler hakkında bilgi veren Bakan Koca, şöyle devam etti:
"Doğumda beklenen yaşam süresinde 78 yılı geride bıraktık. Bebek ve 5 yaş altı çocuk ölümlerinin azaltılmasında olağanüstü bir başarı elde ettiğimiz zaten bilinmekteydi. Kaybettiğimiz bebeklerimizin sayısı ciddi oranda azalmış olmasına rağmen bebek ölüm hızını düşürmeye devam ediyoruz.
Bakan Koca, 2022 yılı merkezi yönetim bütçesinde koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynağı, önceki yıla göre yüzde 103 oranında artırarak 38 milyar 729 milyon liraya çıkardıklarını belirtti.
Artık anne adaylarının yüzde 98'inin hastanelerde doğum yaptığını, doğum yapılan hastanelerin tamamının "bebek dostu hastane" olduğunu dile getiren Koca, hastanelerde 420 gebe okulunda ve birinci basamak hizmet birimlerindeki 1080 gebe bilgilendirme sınıfında gebe ve eşlerine yönelik doğuma hazırlık eğitimi ve danışmanlık hizmeti sunduklarını anımsattı.
Koca, sezaryenin kadın ve bebek sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlılıklarının da devam ettiğini vurguladı.
Sağlık Bakanı Koca, bebek ve çocukların muhtemel sağlık problemlerini erkenden tespit ederek kalıcı hasar oluşmasını engellemek için taramaları sürdürdüklerine işaret ederek, şunları söyledi:
Başka yeni hastalıkları da tarama paneline eklemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. SMA taramalarını evlilik öncesi ve yeni doğan olmak üzere hazırlıklarımızı tamamladık. Ülke sathında taramalarımız yıl bitmeden başlıyor."
Bağışıklama Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda okul aşılarının takvimini güncellediklerini, sınıflarda toplu aşılamalar yerine her bir çocuğa bağlı bulunduğu aile hekimi tarafından aşı uygulamasına geçtiklerini anlatan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:
Koca, Türkiye'de bulunan 5 yaş altındaki geçici koruma altındaki çocuklar ve göçmenleri çocukluk çağı aşılama takvimine göre düzenli bir şekilde aşıladıklarının altını çizerek, "Aşı oranlarını geçici koruma altındaki nüfusta bile DSÖ Avrupa Bölge ortalamalarının üzerine çıkarmayı başardık." dedi.
Bakan Koca, 1998'de başlatılan çocukluk çağı Hepatit-B aşılamasında yüzde 98'lik bağışıklama oranına ulaşıldığını da bildirerek, DSÖ'nün Türkiye'nin kızamıkçığı elimine eden ülkeler arasına katıldığını açıkladığını hatırlattı.
Koca, DSÖ tarafından belirlenen kronik hastalık yönetimi politikalarının hayata geçirilmesinde de Türkiye'nin Norveç'le birlikte dünya lideri olarak literatüre geçtiğini aktardı.
Bakan Koca, sağlıklı hayat merkezlerinin sayısının Ekim 2021 itibarıyla 212'ye ulaştığını, vatandaşların içme ve kullanma sularına güvenli bir şekilde ulaşabilmeleri için halk sağlığı laboratuvarlarının ülke genelinde 65 bini aşkın noktada sürekli olarak gelen numuneleri test ettiğini anlattı.
Marmara Denizi Eylem Planı'nda müsilajın çevre ve insan sağlığına etkilerinin belirlenmesi alt çalışma grubunu koordine ettiklerini belirten Koca, sağlıklı beslenmeye rehberlik etmek için Ulusal Beslenme Komisyonu Teknik Raporlarını ve 2021-2025 Türkiye Beslenme Rehberini hazırladıklarını ifade etti.
Sigara bırakma polikliniklerini de ülke genelinde yaygınlaştırdıklarına, bu merkezlerde sigara bırakma tedavisinde kullanılan ilaçları ilgililere ücretsiz olarak ulaştırdıklarına dikkati çeken Koca, "Ancak tüm çabalarımıza rağmen tütün kullanımını azaltmada arzu ettiğimiz seviyeyi yakaladığımızı söyleyemeyiz. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı aracılığıyla tütün ürünü bırakmak isteyen vatandaşlarımıza destek olmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Kovid-19 salgınının bilimsel verilerin ışığında, Bilim Kurulunun rehberliğinde yönetimini sağlarken salgının sosyolojik, psikolojik, iletişim gibi sosyal bilimler alanındaki etkilerini incelemek ve bu yönde tedbirler almak amacıyla Toplum Bilimleri Kurulunu hayata geçirdiklerini anlatan Koca, "Köy köy, mahalle mahalle, ev ev tarama yaparak yüzde 99'un üzerinde filyasyon ve temaslı takibi sağladık. Sahada görev yapan ekiplerimizle aşılarımızı ülkenin en ücra köşelere ulaştırdık." açıklamasında bulundu.
Hayat Evet Sığar ve HES kodu uygulamalarının önemine de dikkati çeken Koca, "En yoğun dönemde bile sistemin zaafa uğramasına fırsat vermedik. Mart 2020'den bu yana yeni binalar ve kapasite artırımıyla Kamu Hastanelerinde toplam 13 bin 271 yatak artışı gerçekleştirdik." sözlerini sarf etti.
Türkiye'nin salgın sürecinde pek çok ülkeye de yardımda bulunduğunu anımsatan Koca, TÜSEB tarafından toplam 7 adet aşı AR-GE projesine destek verildiğini kaydetti. Sağlık Bakanı Koca, şöyle devam etti: