Yeni Şafak

Yürekten gelen bir ağıt: Gece Açan Çiçekler

01:0015/03/2025, Cumartesi
G: 14/03/2025, Cuma
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Yazar Tarık Tufan, Doğan Kitap’tan çıkan Gece Açan Çiçekler kitabında iki farklı zamandan gelen kahramanların hikayelerini bir araya getiriyor. Yollar İstanbul’da Vefa semtinde kesişiyor. Aşk, yalnızlık, ölüm, öfke birlikte yürüyor. Canfeda Konağı’nda kapalı sandıklar açılıyor.

Rabia Bulut

Şehrazat bin bir gece boyunca Şah Şehriyar’a iç içe geçen masallar anlatır. Çünkü hayatta kalması o masalların devamlılığına bağlıdır. Bu yüzden her gece yeni bir macera başlar. Gece hayra da şerre de gebedir. En güzeli ise her gecenin sonunda doğan güneştir. Tarık Tufan, 12. kitabı Gece Açan Çiçekler de bize tarihin iki farklı döneminden iki farklı geceyi ve beraberinde getirdiklerini anlatıyor. Halide’nin ve Derviş Ali’nin hikayeleri İstanbul’un sokaklarında farklı zamanlarda aynı anda ilerliyor. Yollar Vefa semtinde Canfeda Konağı’nda kesişiyor. Kitabın açılış kısmında son gecelerinin anlamını Tufan: “Hapsoldukları yerde gözlerini kapıya dikmiş son bir umutla birilerinin gelmesini bekliyorlardı. Istırap yüklü ruhlarının tek kurtuluşu buydu. Hayatlarının o en uzun gecesinde hikâyelerini anlatmayı seçtiler. Çünkü insan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikâyesi kalır ve bütün hikâyeler gece anlatılır.” diyerek anlatıyor.

ASIL KIYAMET ERTELENEN HESAPLAŞMA

Kitapta anlatıldığı üzere İstanbul’da kıyametten bir gün yaşanıyor. Beklenen kıyametin geldiği düşünülüyor. Ama esas kıyamet insanın ertelediği hesaplaşmaların yapıldığı anın yaklaşması değil midir? Bütün sırların döküleceği bir gecenin beraberinde getireceği nedir? Romanın ana mekânı Canfeda Konağı ömrünün son günlerini yaşar. Paşagil ailesinin çocukları Halide, Cihangir, Zeliha ve Nihal’in son bir kez toplanmasından sonra konak geri dönüşüme uğrayacak ve hiç var olmamış gibi olacaktır. Konak yok olacaktır ama içinde yaşanılanlar unutulacak mıdır? Acılar, hüzünler, ölümler, akıtılan gözyaşları, yalnızlıklar ne olacaktır? Pandora’nın kutusu açılacak ve kutudan içlerde kalan acılar, üzüntüler, öfkeler dökülecektir. İstanbul sokaklarında Boğaz’da yaşanan tanker kazasından ötürü kargaşa hakimdir. Bu kargaşanın içinde Cihangir, Zeliha ve Nihal Canfeda Konağı’nın kapısına gelirler ve girerler içeriye. Pandora’nın kutusu açılır. İstanbul’un bugününden birden 19. yüzyıla hapishanedeki Derviş Ali’nin yanına gideriz. O sırada da İstanbul’da yangın vardır. Ortalık karışıktır. Derviş Ali bir umutla suçsuzluğunu kanıtlayacak Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’dan gelecek haberi bekler. Beklediği haber gelir mi gelmez mi ilerleyen sayfalarda öğreniriz. Bir yandan da Derviş Ali’yi mahpuslara düşüren aşkın hikayesine adım adım gideriz.

AŞK, HAYAT VE ÖLÜM

Gece Açan Çiçekler; aşkın, hayatın ve ölümün hikayesini anlatıyor bizlere. Ama hep içimizde taşıdığımız yalnızlık kendi varlığını gösteriyor. İstanbul’un iki farklı zamanında işleyen hikayelerde acı, gözyaşı ve yalnızlık var. Paşagil ailesinin çocuklarının kaderleri de acıyla, gözyaşıyla şekillenmiştir. Halide, Cihangir, Zeliha ve Nihal; dört kardeşin hayatı babalarının gidişiyle değişir. Anneleriyle baş başa kalırlar. Annelerinin mutsuzluğu, deli doluluğu her birini derinden etkiler. Birinin ise hayatına mal olur. Aşk mıdır hayata anlam veren aşksızlık mıdır insanı ölüme götüren?

Romanda ölüme doğru giden Derviş Ali’de yolun başında, binbir imtihandan sonra sevdiceği Handan’a kavuştuğunu sanır. Ama öyle olmaz. Mutluluğu kısa sürer. Kendini isyandan sorumlular arasında bulur. İdama çarpıtılır. İdamı beklerken kurtuluşu da bekler bir yandan ama gelmez. Ressam Zonaro’nun yanına Derviş’in isteğiyle gitmiş, içindeki resim aşkı tekrardan kendi göstermiştir. Handan ile de orada tanışır. Birçok imtihan beraberinde gelir. Bir dönüşümün akabinde filizlenen aşk, kurulan yuva kök salamaz gibi görünür. Ama Handan Hanım hamiledir. Derviş Ali ile olan aşklarının kök salarak devam ettiğini görürüz. Lakin Derviş Ali bu haberi biraz geç alacaktır.

SAKLANMIŞ NİCE SIRLAR

Kadınların içlerinde tuttukları sırların bedelini kimler öder? Yine kadınlar öder. Konuşulmayan, içte tutulan her bir sır irin gibi büyür. Umutsuzluk, mutsuzluk yayar etrafa. Önce herkes birbirini suçlar. Karşı taraftaki anne, baba, sultan gereken adaleti, özveriyi göstermediği için yaşanır bütün kötülükler. Suçlamak ilk adımdır. Yazar Tufan, kahramanlarını bir son günde yüzleştirmek için birleştirirken aslında yaralardaki irini akıtmaya çalışıyor. Halide’ye, Cihangir’e, Zeliha’ya, Nihal’e var olmak için bir şans veriyor. O şansı değerlendirebilirlerse üzerlerinden Canfeda Konağı’nın uğursuzluğu kalkacaktır. Pandora’nın kutusu açılması kötü bir şey değildir. Kötü olan açıldıktan sonra her şeyin aynı devam etmesidir.

Her evin salonunda başka bir hikaye yatar. Paşagil ailesinin hikayesi de yabancı değil. Tanıdık. İki farklı zamanda hikayenin akması da aslında yazarın, yaşamın bir bütün olduğunu söylemesidir. Her an tarihin bir parçasıdır. Ancak o anı görebilen yaşadıklarını anlamlandırabilir. Edilmemiş her vedada bir yük olarak kalır omuzlarda. Nihal’in cümleleriyle tamamlayalım cümlemizi: “...Hayatın görünenden ibaret olduğunu düşünmek çok sıkıcı. Ölülerin sonsuza dek yok olduğunu düşünmek bana çok haksızlık gibi geliyor. Yaşanan onca şey, acılar, sevinçler, mutluluklar ölenle birlikte yok olup gidecek mi? Hayır ben böyle bir hayata inanmıyorum. Sevdiklerimizin ölümden sonra başka bir varlık düzeyinde bizimle birlikte olduklarını düşünüyorum. Yokluk hissini kabullenmek istemiyorum.”

Canfeda Konağı’nın hikayesini bizlere anlatan Paşagil ailesinin küçük kızı yazar Nihal’dir. Tarık Tufan bir yazar olarak kendisini de romana yerleştirmiş diyebilir miyiz? Ya da kadınların hikayesini anlatmanın onlara güç veren bir nokta olduğunu keşfetmiş diyebilir miyiz? Diyebiliriz. Acılarla yoğrulan kadınlar anlatmasalar ne mi olur? “Birkaç acılı kadının bile ahı tutsa bu şehir yerle bir olur. Başlarına geleceklerden habersiz kendi cellatlarıyla mutlu fotoğraflar çektiren yaralı kadınların intizarı bu şehri kıyametten bile sarsar, diye geçti içimden. Acı çeken kadınlar. Şehrin kıyameti.” olur.



#edebiyat
#aktüel
#hayat
Yorumlar

Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Henüz yorum bulunmuyor

İlk yorumu siz yapın.

Kapat

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.