FETÖ'nün darbe girişiminde sakalı nedeniyle DEAŞ'çı gibi lanse edilen oyuncu Türkoğlu, "Yaralı askere yardım ederken, asker kafası kesen DEAŞ’çı olarak gösterilmiştik. Bu beni çok çok üzmüştü." dedi.
TRT'de yayımlanan Payitaht-Abdülhamid dizisinde rol alan Türkoğlu, FETÖ'nün darbe girişimine karşı koyanların safında aktif rol aldı. Darbe girişimi haberini alır almaz, önce Üsküdar'daki Çevik Kuvvet'in önünde, sonra Çengelköy, ardından da 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne giderek darbecilere direnen Ali Nuri Türkoğlu, burada yaşananlara bire bir tanık oldu.
Yanındaki sakallı iki kişiyle yaralı askeri kurtarıp hastaneye yetiştirmek için çaba gösterirken fotoğraflanıp "DEAŞ'çılar asker kafası kesti" denilerek, önce sosyal medyada ardından da bazı gazete ve TV'lerde terörist olarak gösterilen sanatçı Türkoğlu, yaşanan hadisenin üzerinden bir yıllık süre geçmesine rağmen bu algıdan kurtulamadı.
Darbeciler etkisiz hale getirildiğinde kendilerinin tankların üzerine çıkıp fotoğraf çektirdiğini aktaran Türkoğlu, asıl sürprizle olaylar bittikten sonra karşılaştıklarını dile getirdi.
Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Sabaha karşı, nasipsizler kurşunları bitip teslim olduklarında, o talihsiz fotoğraf ortaya çıktı. O fotoğrafta ben ve yanımdaki kişiler DEAŞ'çı ilan edildik. Tanımadığım sakallı kardeşler, zaten o nasipsiz yaralı asker görünümlü eşkıyayı kurtarmaya çalışıyorduk. O da kurşun bitene kadar ateş etmişti. Yerde yatan birini gördüm ve bağıran biri vardı. 'Sakın dokunmayın bunun dinde yeri yoktur vurmayın' diye bağırıyordu. Dayısını, amcasını, yeğenini kaybedenler vardı. Bunlar öfke ile hareket ederek, askerleri dövmüşler. Birileri de engel oluyordu. Yanımda bulunan top sakallı arkadaşım Nihat'ı kadrajın dışında tutarak, ben de sakallı olduğum için üç sakallıyı 'DEAŞ’çılar askerleri linç ve infaz ediyorlar' algısını oluşturmak için bizlerin bir karelik fotoğrafını servis etmişler."
Oluşturulan algıdan kurtulmak için günlerce uğraştığını, daha sonra eline geçen fotoğraf ve videoları sosyal medya hesaplarında yayımlayarak işin doğrusunu anlatmaya çalıştığını vurgulayan Türkoğlu, olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen hala bu algıdan tam anlamıyla kurtulamadığını kaydetti.
Türkoğlu, "Hala bana sokakta 'ağabey büyük geçmiş olsun ama köprüde kafa kesildi mi?' diye soranlar var. Çok ilginç bunları soranlarda yakınlarımız. Algı böyle bir şey. İşte böyle yerleşebiliyor. Onlara 'kardeşim böyle bir şey yok. Ben görmedim gören yok varsa siz bulun' diyorum. Bir fotoğrafın oluşturduğu algı bir senedir hala gitmedi. Çünkü algı böyledir. Yalan hızlı yayılır ama doğru yavaştır." ifadelerini kullandı.
Türkiye’de her şeye rağmen Mehmetçiğin kafasını kesecek insan çıkmadığını dile getiren Türkoğlu, FETÖ'cülerin algı operasyonlarına devam ettiğini belirtti.
"Milletten söz ediyoruz. Onlar mı kesecek insan kafasını?" diye soran Türkoğlu, "O zaman bu memleketten birbirinin kafasını kesen insan çıkaramayacaksınız' demiştim. FETÖ'cüler hala algı operasyonlarına devam ediyorlar. Mısır televizyonu hala o videoyu kaldırmadı. Bizden DAEŞ'çi diye söz edildiğiyle ilgili link geldi bana. O günden yayına sokmuşlar. Pensilvanya'daki şeytanın elemanlarından bir tanesi orada anlatıyor, rehberlik ediyor. O video ve fotoğrafı yayımlayarak algı oluşturmayı sürdürüyorlar." bilgilerini paylaştı.
FETÖ'cülerin zaman zaman ikinci darbe tehdidinde bulunacak mesajlar vermesine de değinen Türkoğlu, darbenin başarılı olması halinde çok büyük bir kıyımın yaşanacağını söyledi.
"Biz çok kayıp verirdik ama yine de başaramazlardı" diyen Türkoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Çok şehidimiz olurdu. Ama son neferimiz kalana kadar biz bayrağı indirmezdik tüm savaşlarda olduğu gibi. Tarihimiz bu coğrafyadaki tüm ırklarının tarihi kendini buralı hisseden herkesin tarihi böyledir. Hiç teslim olmadık. Yine olursa yine çıkarım. Zerre tereddüt etmem. Bu defa daha güçlü çıkarım. Affetmem. Bir delikten iki defa sokulmamak kaydıyla not aldık bütün bunları. Onların pişman olduğunu görmek isterim."
15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün bu milletin destanın yazıldığı bir yer haline geldiğini, köprüde her geçtiğinde kalbinin kıpırdadığını ve hızla çarptığın anlatan sanatçı Ali Nuri Türkoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
İstanbul'da 21 Kasım 1974'de orta halli bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Lise yıllarına kadar müzikle de ilgilendi. Ancak daha sonra kariyerine tiyatro oyuncusu olarak ve 1983'te ise Kuruntu Ailesi dizisinde canlandırdığı Veysel rolü ile televizyon ve sinema oyunculuğuyla yoluna devam etti.
Ardından Mahallenin Muhtarları, Sıcak Saatler, Eyvah Kızım Büyüdü, Çifte Bela Koçum Benim, Aşk Olsun, Haziran Gecesi, İyi ki Varsın, Vazgeç Gönlüm ve Firar gibi dizilerde boy gösterdi. Köstebekgiller 2, Gölgenin Tılsımı gibi filmlerde rol alan Türk oğlu, TRT’nin iddialı dizilerinden biri olan Payitaht- Abdülhamid'de Emanuel Carasso'yu oynuyor.
Fantezi müzik sanatçısı Nadide Sultan'ın ağabeyi olan Türkoğlu, tiyatro ve sinema çalışmalarını sürdürüyor.