Kış sofralarımızda salatanın yerini alan ve balıktan nohuta her şeyin yanına çok güzel yakışan turşuları yapma zamanı geldi. Ev yapımı sirkelerle, sarımsakla kurduğumuz turşular kış aylarında mikroorganizmaların zararına karşı direncimizi artıran bir çok besin öğesini içeriyor. Hele içine domates ilave ederek C vitamini oranını da artırırsak ilaca gerek kalmadan bir kış geçirebiliriz. Aslında turşu kurmanın tarihi de çok eskiye dayanır. Muhtemelen sirkenin keşfiyle başlamış olmalı. Eski çağlarda insanlar, balıkları, etleri, kelle paçayı tuzlayıp saklamaktaydılar. Tuzla saklama zamanla çeşitlendi ve sirke, limon suyu gibi asitlerle turşuya dönüştü.
Bir turşunun kurulduktan sonra, soğuk ve karanlık bir ortamda, ortalama 6 ay saklanabilir. Yani bu ay kurduğumuz turşular baharın başlangıcına kadar sofralarımızı şenlendirebilirler. Ülkemizin her yerinde ayrı ayrı turşu çeşitleri yapılır, salamuralar kurulur. Kimi yerde sadece sirkeyle, kimi yerde limon ilave ederek, kimi yerdeyse tuzlu su yoğunluklu turşular yapılmakta. Domates, biber, fasulye, salatalık ve acur, kavun, karpuz, semizotu, bazı yörelerde meyveler turşuya dönüşürler.
Turşulara aroma vermek için dereotu, maydanoz, kereviz yaprağı ve tohumu, tane karabiber, anason, sarımsak kullanılabiliyor. Bunların biri ya da bir kaçını turşuya ekleyerek hoş lezzetler yakalamak mümkün. Biz de bugün farklı bir kaç turşu çeşidinin tarifine göz atalım istiyorum. Sağlıklı ve mutlu bir hafta sonu dilerim.