Ayşe Böhürler'in TVNET'teki Türk Kahvesi programının bu haftaki konuğu Baksı Müzesi Kurucusu Hüsamettin Koçan oldu. Köy odalarının tamamen ortadan kalkmış olmasına üzüldüğünü söyleyen Hüsamettin Koçan, eskiye dair anılarını izleyiciler ile paylaştı. Kişinin hayattaki yolculuğunda öğrencilere hep "kendiniz olun" diye öğüt verdiğini söyleyen Koçan, "Kendi hayatınız olmadan kendi hikayeniz olmadan bu dünyaya anlam ilave edemezsiniz. Ancak taklit edersiniz" dedi.
Gündemin gerilimli konularından uzak hayatın içinden sorularla, hem konukların hem Türkiye'nin hikayesi Ayşe Böhürler'in sunduğu Türk Kahvesi ile ekrana geliyor. Bu haftanın konuğu, çağdaş sanatla geleneksel el sanatlarını aynı çatı altında buluşturmak amacıyla Bayburt'un Bayraktar köyünde açılan ve 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü’ne layık görülen Baksı Müzesi'nin kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan.
"Benim hayatımda en çok işime yarayan şey özgüven ve başarma hissi. Masalların ideolojisi var. Masallar insana 'sen insan için gerekli olanı yaparsan başarırsın' telkin ediyor. İnsana başarmanın insani ve kaçınılmaz bir değer olduğunu anlatıyor.
Bizim öğretmenlerimiz hayata bağlıydı, kanaat önderiydi. Bizim köyde meyveler var meyve dikmeyi Halil Öğretmen getirdi. Okuyan, üreten insanlardı öğretmenler.
Köy odalarının ortadan kalktığını gördüm. Köy odalarının olmamasının ne kadar yazık olduğunu gördüm. Köy odalarında aşıklar atışır. Bu bir ritüeldir günlerce sürer, etrafında şakalaşmalar olur. Bir hiyerarşi vardır. En küçüğe derler ki: Git Cindilli'den bir su getir de içelim.
Bizim köy odalarımız kültür merkezleridir. Ben bunların kaybolup gitmesine çok üzülmüşümdür. Onlara birlikte konuk ağırlama da gitti. Ne oldu? Bir televizyon geldi odaya.
Kendi öyküsü olan insanlar hayata bir şey katabilirler. Kendi olmayanın hayata bir şey katma imkanı yoktur. Hangi fırtınaların üstünü örttüğünü hangi korkuları yendiğinizi siz bilirsiniz. O yüzden kendinize bakın. Dallı budaklı bir hayatınız olabilir ama bir doğrultunuz olmalı.
Sigara içilmeyen bir bölüm oluşturduk. 'içilmez' işareti koyduk yine içtiler, işareti büyüttük yine içtiler. En son çiçek koyduk azaldı, en son kuşların olduğu bir kafes koyduk. Ötekiler kuşlar zehirlenmesin diye uyarınca içilmedi. Ne yapıp edip insanı ikna etmenin yollarını bulmalıyız.
Sanatçılar projeye coşkuyla destek verirler. Bizim koleksiyonumuz sanatçıların bağışıyla oluştu. Hiçbir yapıt için para ödemedik. Baksı Müzesi eşim ve benim için bir adanmışlık projesi. İnsanla birlikte gelecek çağa yürümek için Baksı Müzesi'ni Türkiye'nin merkezine koyuyoruz.
Baksı'nın bir gönüllülük projesi olarak bir gönüllülük zaferi olarak sürdürülebilir olmasını diliyorum. Devlet birkaç yıldır bizi aktif olarak destekliyor.
Biz terbiyeli insanlar olduğumuz için eşlerimiz köylü gibi giyiniyorlar, giderken. Ben eşimi köylü kılığına sokarak oraya götürmek istemedim. Benim çok korktuğum bir Mustafa Amcam vardı. Teyzem dedi ki "peki emmine ne diyeceksin" dedi. Emmim ne yaptı biliyor musun? Geldi, tanıştı. Ertesi gün tarladan bir şey alıp şarkı söyleye söyleye geldi hediye etti. Sizi olduğunuz yerde dürüst görüyorsa size hak veriyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt'ta bulunan Baksı Müzesi'ni ziyaret etmişti. Erdoğan, Baksı Müzesi kurucusu Hüsamettin Koçan'ı tebrik ederek, yetkililerden eserler ve çalışmalar hakkında bilgi aldı.
