Türkiye Alerji ve İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, hava sıcaklığındaki düşüşlerin üst solumun yolu hastalıklarını artırdığını ancak birçok bakterinin de üremesini olumsuz yönde etkileyerek, salgınların önüne geçilmesini kolaylaştırdığını anlattı.
Süreye dikkat edilmesi kaydıyla soğuk havada kalmanın sağlığa iyi geldiğini, bu sürenin de yaklaşık 30 dakika olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şekerel, "Soğuk hava cilde iyi gelir. Deri gözeneklerini sıkılaştırarak derideki şişkinliği, ödemi azaltır. Aşırıya kaçmadan soğuk havaya çıkılması durumunda vücudumuzda 'mutluluk hormonu' diye bilinen serotoninin üretimi artar ve kendimizi daha iyi hissederiz." dedi.
Hava soğukluğunun metabolizmanın çalışma hızını artırdığını ve vücuttaki yağların yakılmasını kolaylaştırdığını kaydeden Şekerel, soğuğun ayrıca eklem ve baş ağrılarına iyi geldiğine bu nedenle ağrıyan bölgelere buz uygulaması yapılmasının iyi sonuç verdiğine işaret etti.
Prof. Dr. Şekerel, soğuk havanın alerjisi olan kişiler için huzursuzluk kaynağı da olabileceğini dile getirerek, "Bu huzursuzluğun sebebi genellikle halk arasında 'soğuk alerjisi' olarak bilinen soğuk ürtikeri veya soğuk kurdeşenidir. Hastalık, cildin soğuğa maruz kalan bölgelerinde şişlik, kabarıklık, kızarıklık, uyuşma, karıncalanma, kaşıntı şeklinde belirtilerle kendini gösterir. Belirtiler daha çok el, ayak ve yüz bölgelerinde görülür" dedi.
Soğuk alerjisi olan kişilerde deri sıcaklığının azalması ile vücuttaki bağışıklık sisteminin de tepkiler verdiğine dikkati çeken Şekerel, şu uyarılarda bulundu: