Şeriat Hâkimliği Okulu, editörlüğünü Albert Thier’in yaptığı bu kartpostalda görülen bu ihtişamlı binada, 1889 yılında faaliyete başladı. Okulun açılmasıyla Avusturya-Macaristan hükümeti, genel ve dini eğitimin modernizasyonunu sağladı. Ancak bu sayede, Bosnalı Müslümanları kendine çekerek onları İstanbul’un etkisinden uzaklaştırdı.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Bosna Hersek’i İşgal etmesinden sonra öncelikle yaptığı işler, halkın kültürünün yanı sıra, şehirlerin siluetini değiştirmek olmuştur. Bu doğrultuda, sözde Mağribi (Neo-Mağribi) mimari tarzına dayanan yapılar inşa edilmiştir. Bu tarzın en eski örneği, Çek mimar Karlo Paržik tarafından iki yılda inşa edilen, Şeriat Hâkimliği Okulu (Mekteb-i Nüvvâb) olmuştur.
Şeriat Hâkimliği Okulu, editörlüğünü Albert Thier’in yaptığı bu kartpostalda görülen bu ihtişamlı binada, 1889 yılında faaliyete başladı. Okulun açılmasıyla Avusturya-Macaristan hükümeti, genel ve dini eğitimin modernizasyonunu sağladı. Ancak bu sayede, Bosnalı Müslümanları kendine çekerek onları İstanbul’un etkisinden uzaklaştırdı.
Okul binasının, iki katı ve iki girişi bulunuyor. Ana giriş, beyaz kesme taştan yapılmış uzun, muhteşem merdivenlerle sokağa bağlanıyor. Ana giriş kapısının üzerinde, kurumun tarihini ve amacını anlatan büyük beyaz bir levha bulunmaktadır.
Roma villaları taklit edilmiş
Binanın, Roma villalarını veya daha sonraki dönemlerdeki kraliyet saraylarını taklit ederek geliştirilmiş bir tabanda, iki atriyumu yani şadırvanlı iç avluları ve Hans Niemeczek tarafından boyanmış zengin bir iç dekorasyonu vardır.
Binanın ilk kısmı, zemin kattan devam eden iki katlı bir cepheye sahiptir. Ortasında çeşmeli bir avlu bulunan, daha küçük bölmelerle kaplı ve güzel işlenmiş taş sütunlarla desteklenen uzun koridorlarla çevrilidir. Cephenin üst kısmında müdürlük, büyük bir toplantı salonu ve daha da büyük bir kütüphane yer alıyor. Alt katta beş okul sınıfı için geniş odalar, bir büyük yemek salonu ve kurumun camisi olarak hizmet veren yeterince geniş bir mescit bulunmaktadır.
Okulun ayrılmaz bir parçası olan binanın ikinci kısmı biraz daha yüksektedir. Ona ulaşmak için birkaç merdiven daha çıkmanız gerekiyor. Bu bölümün her iki katında hocalara ve öğrencilere ait odalar bulunmaktaydı.
Hocalar ciddi ve dakikti
Kurumda örnek bir düzen ve temizlik vardı. Hocalar, ciddi ve dakikti. Herkesin dolabında kendi küçük kütüphanesi vardı. Hemen hemen bütün şeriat âlimleri, “Behar” gazetesine aboneydi. Yani ilmin yanında, kültür-sanat ve diğer günlük gelişmeleri de yakından takip ediyorlardı.
Şeriat Hâkimliği Okulu mezunlarının beyanlarının sonunda, Bosna Hersek’te şeriat hâkimliği için yapılan sınavı geçtikten sonra, tüm İslami mesleklere hak kazandığı yazmaktaydı.
1937 yılında, Şeriat Hâkimliği Okulu, fakülte düzeyine çıkarılmış ve adı Yüksek İslam Şeriat-İlahiyat Okulu olarak değiştirilmiştir. Bu bina, 1949 yılında, Saraybosna Şehir Müzesi olarak hizmet vermeye başladı. 1977 yılında kurulan İlahiyat Fakültesi yine bu binada hizmet vermeye başladı. 2013 yılından beri de Saraybosna Üniversitesi’ne bağlı İslami İlimler Fakültesi’ne ev sahipliği yapıyor.
Başçarşıdaki sebile sırtınızı verip, Mihrivode istikametinde, birkaç dakikalık bir yürüyüşle bu binaya ulaşabilirsiniz. Her ne kadar zamanla etrafında inşa edilen yapılar tarafından kuşatılmış olsa da kırmızı ve sarı kuşaklarla boyalı bu bina, halen dikkat çeken bir konuma ve mimariye sahiptir.
Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri sahiplerini buldu
Bu yıl 10. yaşını kutlayan The Kitap yayıncılıktaki yolculuğunu Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri’yle taşlandırdı. Geçtiğimiz hafta edebiyat ve sanat dünyasından bir grubun katıldığı ödül töreni Le Vapur Magique’de keyifli bir ortamda gerçekleşti. Don Kişot İyi Edebiyat Ödülleri etkinliği, sanat tarihçisi Süleyman Faruk Han Göncüoğlu’nun İstanbul’un büyüleyici tarihini ve kültürel zenginliklerini aktardığı sunumuyla renklendi. Misyonlarını “çok satan değil, iyi kitap üretmek” olarak belirleyen The Kitap, 10. yılında kurucusu Prof. Dr. Ali Atıf Bir’in yönetiminde yolculuğuna devam ediyor. Kuruluşunun ilk yılında sadece bir işletme kitabıyla adım attığı yayıncılık dünyasında, bugün 600’den fazla kitabı satışta olan, her yaştan okuyucuya hitap eden bir yayınevine dönüşen The Kitap, güçlü ekibiyle kitap sevgisini daha fazla kişiyle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyor. Türkiye’nin kültür hayatına katkı sunarken, sosyal sorumluluk projeleriyle toplumda fark yaratmaya devam ediyor.
Kül Şehir’e ödül gitti
Törende, Don Kişot İyi Edebiyat Ödülü “Kül Şehir” adlı romanıyla Hakan Karakaşoğlu’na verildi. En Çok Satan Yazar Ödülü Murat Ülker’e takdim edilirken, Tematik En Çok Satan Yazar Ödülü Bahattin Aydın’a, Usta Çevirmen Ödülü Selin Saraçoğlu Bayraklı’ya, En Başarılı Satış Kanalı Ödülü D&R’a, En Başarılı Matbaa Ödülü Yaz Basım’a, En Başarılı İş Ortağı Ödülü Şok Marketler’e, En Başarılı Paydaş Ödülü Sabri Ülker Vakfı’na, En Üretken Telif Ajansları Ödülü ise, Kalem Ajans ve Akçalı’ya layık görüldü.