
Son dönemde hızla popülerleşen etobur diyet, sadece et, balık, yumurta ve süt ürünlerinden oluşuyor. Kısa sürede kilo kaybı sağlasa da yalnızca hayvansal gıdalara dayalı beslenme, uzun vadede karaciğer, böbrek ve pankreas gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sağlıklı bir yaşam, sadece kilo vermekle değil, dengeli bir şekilde tüm besin gruplarını tüketmek, düzenli spor yapmak ve ölçülü porsiyonlarla sürdürülebilir hale gelir. Bugün sizlerle hem et hem sebze içeren sağlıklı tarifler paylaşıyoruz.
Sıklıkla beslenmenin, mutfağın tarihinden, farklı coğrafyalardaki yeme içme kültürlerinden bahsediyoruz. Bazen de dikkatimi sosyal medyadaki yeme içme trendleri çekiyor. Son günlerde yine bir beslenme çılgınlığı yaşanıyor. İnsanların çok ilgi gösterdiğini fark ettiğim için bir beslenme devrimi, yepyeni bir buluş gibi sunulan carnivore (etobur) diyet hakkında yazmaya karar verdim. Bir sağlıklı yaşam anahtarı mı, yoksa tehlikeli bir macera mı? Gelin bu soruyu hep birlikte cevaplayalım. İnsanoğlu, tarih boyunca beslenme konusunda sayısız deneyim yaşadı: avcı-toplayıcılıktan tarım devrimine, veganizmden ketojenik diyete… Ancak son yılların en tartışmalı trendlerinden biri, tüm bu süreçleri tersine çeviren, şaşırtıcı ve bir o kadar da lüks bir iddiayla ortaya çıktı: “Sadece et ye.”
Sürekli hayvansal gıda ile beslenmek büyük risk taşır
Etobur diyetin popülerliği, modern insanın karmaşık beslenmeye dayalı hayata tepkisinden de doğuyor. İşlenmiş gıdalar, katkı maddeleri ve her yeni gün bir yenisi icat edilen diyet trendleri arasında, “basitlik” vaadiyle dikkat çekiyor. Kuralı net: Bitkisel hiçbir şey yok. Sadece et, balık, yumurta ve süt ürünleri. Şeker, tahıl veya baklagil yok. Hatta bir elma bile. İlginç bir biçimde psikolojik danışma merkezlerinin internet sitelerinden, Instagram fenomenlerine doğru geniş bir kitleye yayılıp, savunulan bu diyet, Avrupa’da bazı doktorlardan da olur alıyor. Diyetin savunucuları, diyeti kronik yorgunluk, otoimmün hastalıklar ve depresyon gibi sorunlara çözüm olarak gösteriyor. Sosyal medyada paylaşılan “30 günde 10 kilo verdim” hikayeleri ise merak uyandırıyor. Beslenme konusunda eğitim alan kişiler ilk olarak “sağlıklı beslenme”nin tanımını öğrenir. O tanım da şöyle başlar: “Doğada bulunan bütün besin maddelerinden.” Yani Allah’ın yarattığı her şeyden. Çünkü ne et sebzenin ne sebze baklagilin ne de baklagil sütün yerini tutmaz. Tek tip besinle uygulanan diyetlerin insan sağlığına faydalı olması asla düşünülemez. Nasıl ki hayvansal gıdadan kaçınmak birtakım hastalıklara neden oluyorsa, aynı şekilde sürekli hayvansal gıda ile beslenmekte büyük risk taşır. Hayvansal gıdalarda bitkisel gıdalara göre daha fazla doymuş yağ asidi bulunurken, çok düşük miktarda C vitamini bulunur. Lif ise yok denecek kadar azdır. Çok fazla protein tüketildiğinde karaciğer ve böbrekler bu durumu kaldıramayabilir ve safra kesesi, pankreas sorunları ortaya çıkabilir.
Bilimsel olarak sadece hayvansal gıdayla beslenmenin faydalı olduğu ispatlanmadı, ispatlanamaz. Fakat insanların hızlıca kilo verdiğini anlattığı hikayelerin doğru olduğunu düşünüyorum. Fakat bu sadece et yemekten değil, vücuda şok geçirtmekten kaynaklanıyor. Kısaca anlatmaya çalışayım: Sevgili dostlar, günlük olarak ne yediğimize bir bakıp not edelim. Bizim diyetimizde karbonhidrat mı, sebze mi, et mi ağırlıkta? Bunu tespit ettikten sonra, sürekli yediğimiz her şeyi bir gecede aniden bırakalım ve tam tersi besinleri yemeye başlayalım. Vücudumuz beklediğinden farklı bir beslenme biçimiyle karşılaştığında hızla kilo verecektir. Fakat elbette bunlar kısa vadeli şoklar. Önemli olan hızla kilo vermek değildir. Hızlı verilen kilo, hızla geri alınır. Haftada bir kilogramdan fazla zayıflamak risklidir. Yavaş, sağlıklı, spor ayağı eksik olmayan beslenme ve hayat. Efendimiz’in (sav) buyurduğu gibi doymadan sofradan kalkmak… Bir şeyi denemeden önce şunu düşünmeliyiz: “Kendi bedenimde yaptığım bu deneyin olumlu sonuçları olabilir, peki 10 yıl sonraki olası olumsuz sonuçlarını kaldırabilecek miyim?” Bugün hem et hem sebze içeren birkaç sağlıklı tarif paylaşalım ne dersiniz? Sağlıklı günler diliyorum.
Somonlu avokado salatası
200-300 g taze somon fileto
1 adet avokado
Birkaç yaprak marul
Birkaç yaprak roka
Birkaç yaprak ekşimik vb yeşillikler
1 adet salatalık
1 avuç cherry domates
1/2 kırmızı soğan
1 limonun suyu
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 avuç dereotu
1 yemek kaşığı kapari
Somon filetoyu tuz, karabiber ve biraz limon suyu ile marine edelim. Izgara veya fırında pişirelim. Pişen somonu soğutup küçük parçalara ayıralım. Yeşillikleri doğrayalım. Salatalığı dilimleyip, domatesleri ortadan ikiye bölelim. Soğanı ve avokadoyu dilimleyelim. Bütün malzemeyi karıştıralım. Kapari ilave edelim. Zeytinyağı, limon suyu, tuz, karabiber ve biraz doğranmış dereotunu karıştırıp salatanın üzerine gezdirelim. Afiyet olsun.
Biftek salatası
300-400 g bonfile veya antrikot
1 kase roka
1 adet marul
1 adet kırmızı kapya biber
1 adet salatalık
1/2 kırmızı soğan
1 avuç cherry domates
1 avuç ceviz
3 yemek kaşığı zeytinyağı
1 yemek kaşığı balsamik sirke
Tuz, karabiber, kekik, pul biber
1 diş sarımsak
Bifteği tuz, karabiber, kekik ve pul biber ekleyip hafifçe ovalım ve yüzeyine zeytinyağı sürüp en az bir iki saat buzdolabında dinlendirerek marine edelim.
Tavada veya ızgarada az yağda arzu ettiğimiz pişirme derecesinde pişirelim.
Pişen bifteği, üzerini bir pişirme kâğıdı ile örtüp 5 dakika dinlendirelim ve ince dilimler halinde keselim. Marulu, biber, salatalık, kırmızı soğan, cherry domates ve rokayı doğrayalım.
Geniş bir salata kabına roka, marul, kırmızı biber, salatalık, kırmızı soğan ve cherry domatesleri ekleyelim. Üzerine dilimlenmiş bifteği yerleştirelim. Cevizleri ilave edelim.
Küçük bir kasede 3 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 yemek kaşığı balsamik sirke, tuz, karabiber ve 1 diş ezilmiş sarımsağı karıştıralım. Etimiz dinlenirken tabağa akan suları da sosa ilave edelim.
Sosu salatanın üzerine gezdirelim. Salatayı yanında lavaş ile servise alabiliriz. Afiyet olsun.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.