Beyoğlu Kültür Yolu Festivali ilk haftasında 84 farklı noktada etkinliklerde İstanbulluları sanatla buluşturdu. Başta ‘Rumi Rüyaları’ ve ‘Gençler Yolda’ olmak üzere yaklaşık 40 sergiden sergi beğenmek size düşüyor. Her biri ücretsiz bu sergiler, 12 Haziran’a kadar ziyaretçilerini bekliyor.
Kültür Turizm Bakanlığı ve Beyoğlu Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği Beyoğlu Kültür Yolu Festivali bir haftayı geride bıraktı. Pandemi sonrası en kapsamlı etkinlik olan bu festivalle sanatseverler Beyoğlu’nu konserden, atölyeye, danstan, tiyatroya çeşitli programlarla yeniden keşfediyor. Festival kapsamında açılan sergiler ise büyük ilgi görüyor.
En çok ilgi görenlerden birisi Refik Anadol’un Rumi Rüyaları. Anadol’un hafta sonu ziyaretçi akınına uğrayan enstalasyonu, Konya Büyükşehir Belediyesi’nin yürütücülüğünde hazırlandı. AKM Tiyatro Salonu fuayesinde yer alan çalışma, 13. yy’dan günümüze Mevlâna ve Mevlevilik konulu milyonlarca veri ve 26 farklı dildeki Mesnevi’nin yapay zekâyla işlenip yorumlanmasından meydana geliyor.
Kültür Yolu’nda gençler var
- AKM’de görülebilecek diğer sergi “Gençler Yolda”. Kültür Yolu’nun farklı noktalarına yerleştirilmiş eserler, yaklaşık 20 gencin 2018-2022 yılları arasında ürettiği çalışmalardan oluşuyor. Soyut ve somut eserlerden en çok ilgi çekeni Büşra Çeğil’in daha önce sergilenmiş olan “Bir Aile Portresi.” Yemek yerken terk edilmiş ve kırılıp dökülmüş tabakların bulunduğu bir masanın sunulduğu eser; çocukluk, anı, hatırlama, gençlik, iletişim ve aile kavramlarını içine alarak toplumsal ve kültürel çıkarımlar yapmaya olanak sağlıyor. Yemek masasında süren sohbetler, konuşulan yaralar; masadaki tabakların kırılması, mumların erimesi ve yiyeceklerin dökülmesi üzerinden izleyiciye aktarılıyor.
Gençler Yolda’nın diğer konuğu ise Mustafa Tuğrul, mekanik ve figüratif metal heykeller üzerine çalıştığı Sentor ile sanatseverlerin ilgisini üzerinde topluyor. Geri dönüştürülen mekanik aletlerden oluşan Sentor, daha önce farklı yerlerde de sergilenmiş ve büyük beğeni toplamıştı.
AKM’nin önemli sergilerinden bir diğeri ise Hüsamettin Koçan’ın “Ayağımdaki Diken”i. Koçan, bellek, göç ve var olma kavramları ekseninde izleyiciyi kendi geçmişine konuk ediyor. 76 yıllık yaşamında gitmeye ilişkin biriktirdiği anıları ve çocukluk imgeleri bu sergide yer alıyor.
Pera’dan Modern’e, Galataport’tan Tarihi Postane’ye
Kültür Yolu yaklaşık 40 sergiye ev sahipliği yapıyor. İstanbul Resim Heykel Müzesi’nden Galata Mevlevihanesi’ne kadar farklı noktalardaki birçok sergi festival kapsamında izleyicisiyle buluşuyor. Gezilip görülmesi gereken işlerden başlıcaları şöyle: Beyoğlu Belediyesi İstiklâl Sanat Galerisi’nde Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun“Kalamış’tan Narmanlı’ya” sergisi, sanatçının hem ev hem atölye olarak kullandığı Kalamış’taki evi ve Narmanlı Han’daki atölyesinden kesitler sunuyor.
Festival sadece ülkemizden değil uluslararası sanatçılardan eserlere de ev sahipliği yapıyor. Fransız Kültür Merkezi’ndeki Matthieu Forget’nin “Yolculuğa Davet – Birinci Etap” adlı fotoğraf sergisi bu kapsamda 28 Temmuz’a kadar gezilebilecek. Sanatçı; İstanbul, Ankara, İzmir, Bodrum ve Anadolu’da çektiği ilk fotoğraflara sergide yer veriyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden getirilen Füreya Koral’in eserlerinden oluşan Füreya Sergisi de Galataport G Blok’ta görülmeye değer. Ayrıca Pera Müzesi, İstanbul Modern, Akbank Sanat, Salt Beyoğlu, Galata Kulesi, Koç Üniversitesi Anamed, Yapı Kredi Kültür Sanat, Galatasaray Tarihi Postane, Tarihi Maksim Sahnesi ve Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi başlıca sergi alanlarından. Her biri ücretsiz bu sergiler, 12 Haziran’a kadar ziyaretçilerini bekliyor.