Kültür sanat haberciliğinde de dikkat çekici bir rolü olan Yeni Şafak, 30 yıldır bu misyonunu sürdürmeye devam ediyor. Geçmişten bu güne gazetemizde kültür ve sanat alanında kalem oynatan isimler, Yeni Şafak’ın kültür sanat dünyasına katkılarını anlattı.
Yeni Şafak gazetesi bundan 30 yıl önce şafak söküyor diyerek yola çıktığından beri, hem siyasette hem fikir hayatında hem de kültür sanatta amiral gemisi oldu. Özellikle herkesin ilgi alanına girmeyen, ilk terk edilecek sayfalar olarak kodlanan kültür sanat gazeteciliği de Yeni Şafak’ın bugüne kadar ihmal etmediği bir alandı. Bunun en büyük sebebi şüphesiz kuruluşunda olduğu gibi bugüne gelmesinde katkıda bulunan yazarlarının ve idarecilerinin çoğunun edebiyat dünyasından gelmiş olmasıydı. İçinde bulunduğumuz günlerde basılı gazete sayısı azalmış, ancak üç beş gazete kültür ve sanat sayfası hazırlarken, Yeni Şafak bu mevziyi korumaya devam ediyor. Uzun yıllar ayrı bir okuyucu kitlesini elinde tutmayı başaran pazar ve kitap ekleri ise bir dergiyi aratmayacak muhtevada. Gazetecilikte olduğu gibi kültür ve sanatta da bir okul olduğunu kanıtlamış gazetemizden yetişen kalemler, bulundukları konumlarıyla, çıkardıkları eserlerle bugün Türkiye’nin önde gelen entelektüellerinden. Geçmişten bugüne gazetemizde kültür ve sanat servislerinde çalışan veya bu alanda köşe yazan isimlere Yeni Şafak’ın kültür dünyasına katkısını sorduk. Bu alanda da dikkat çekici bir rolü olduğunu söyleyen isimler, Yeni Şafak’ın kültür sanat gazeteciliğinde de öncü olduğunu dile getirdi.
HİÇBİR ZAMAN HAFİFE ALMADI
Yeni Şafak ilk gününden bugüne kadar kültür sanata bilhassa önem vermiş bir gazetedir. Bu alan hiçbir zaman hafife alınmamış, geçiştirilmemiştir. Kültür sanat servisinin yönetimini üstlenenler arasında şair yazar olan isimler bulunmaktaydı. Sonraki dönemlerde o görevi yürütenler de kültür sanat camiasının içinde yer alan, seçkin ve tecrübeli gazetecilerdi. Bu itibarla Yeni Şafak’ın siyaset ve fikir alanındaki misyonu gibi, kültür sanat haberciliğinde de dikkat çekici bir rolü olmuştur. Kültür sanat sayfasına köşe yazılarıyla katkıda bulunan usta isimlerin de öne çıktığına şahit olduk. Her biri etkili yazılarıyla Yeni Şafak ve kültür sanata birer tuğla eklemiş, güçlendirmiş, sağlamlaştırmıştır. Yeni Şafak’ın basın camiasında kabul edilen ağırlığı ve güvenirliği, bugüne kadar editör, yazar ve muhabir olarak görev yapanların takdire şayan emekleriyle sağlanmıştır.
ADETA KÜLTÜR DERGİSİ
Türkiye’nin son 30 yılı, medyamızın kültür ve sanat eksenli yayıncılığının da tarihidir. Kültüre ayırdığı özel sayfalardan kültür ve sanat insanlarının çalışmaları ile ilgili geniş haberlere, köşe yazarlarının konularından bulmaca içeriklerine kadar kültür ve sanat gazeteciliğinin bayraktarı olmuştur Yeni Şafak. Bu arada, yıllardır yayınladığı Pazar Eki, hafta boyunca okunabilen bir kültür dergisi olma özelliğiyle medyamızın yüz akıdır.
DOLU DOLU HAFTA SONU EKLERİ
Yeni Şafak gazetesi, yeni bir şafağın habercisi gibi girmişti Türk basın dünyasına. Yeni bir gazete idi o! Fakat bildiğimiz gazetelerin çok çok ötesinde bir misyonu temsil ediyordu. Güçlü haberciliğinin yanı sıra, sekter tutumlara prim vermeyen düşünce ve yorumları ile büyük bir saygınlık uyandırıyordu. Yeni Şafak’ta sekiz- on yılı bulan günlük yazılar yazdım, “Geniş Açı” sütunu ile! Hiçbir yazıma müdahale edildiğine şahit olmadım. Bunlar genelde politikaya, kültür ve sanata dair yazılardı. Ayrıca Yeni Şafak’ın kültüre, sanata ve edebiyata bakışı, başından beri yüksektir ve olumludur. Nitekim bunun birkaç büyük göstergesine hepimiz şahidiz. İşte dolu dolu hafta sonu ekleri!.. Kitap ve yayın dünyasının nabzının attığı aylık “Yeni Şafak/ Kitap dergisi!..” Daha böyle sayısız dergiler. Fakat bütün bunların ötesinde devâsâ bir kurum olarak “Ketebe Yayınları!”
ÇOK OKUYUP ÇOK YAZAN BİR OKURU VAR
Ben Yeni Şafak’ta işe başladığımda gazete henüz 5 yaşındaydı ama dönemin tek sesli medya düzeninde varlığıyla çok kıymetli bir boşluğu dolduruyordu. 2006 Kasım’ına kadar kültür-sanat editörlüğü ve yazarlık yaptım. Sevgili Ayşe’nin yönetiminde 200. sayısına ulaşan Yeni Şafak Kitap Eki’nin kurucu editörlüğünü yapmak bana nasip oldu. Meslek hayatımda gurur duyduğum işlerdendir.
Yeni Şafak’ta kültür haberciliği yapmanın pek çok güzelliğinin yanı sıra şöyle bir zorluğu da vardı: Gazetede hem çok sayıda yazar, şair, edebiyatçı vardı, (ki bu gazete koridorlarında ve yazı işleri masasında yayınladığınız her haber, söyleşi, kritik için sağlam savunma vermek demekti) hem de Yeni Şafak okuru çok okuyup yazan bir okur olduğu için geri bildirimi çoktu. Yeni Şafak’ı diğerlerinden ayıran husus şuydu. Sadece yeni çıkan kitaplarla, gösterime giren filmlerle vesaire ilgilenmedi, kültür kamuoyunun beklentilerini karşılayacak tarzda soruşturmalar, olgular, edebi gelişmeler, anmalar üzerine de yayın yaparak okurunun rikkatini hassasiyetini gözetti. Güncelin ötesine giden bir arka planı her zaman vardı doğrusu.
HEYECANINIZ HER DAİM SÜRSÜN
Gazeteciliğe başladığım 90’lı yıllarda yol arkadaşlarım çoğunlukla Yeni Şafak’taydı. Türkiye’nin Birikimi, aynı zamanda kültür sanat birikimiydi. Yıllar geçti o muhabbetler geçmedi. Yeni Şafak kültür sanat sayfasıyla, Pazar ve Kitap ekleriyle her daim ortamlarımıza güzellikler ekledi. Pek çok haberde, kültür ortamında Yeni Şafak’tan arkadaşlarla karşılaştığımızda gazeteciliğin o tatlı rekabetini demlemeye bırakmış gibi hissederim kendimi. Çünkü bilirim ki onlar bugünün birikimini yarına taşıyor ve geleceğin Türkiye’sinin kültürde, sanatta, edebiyatta da güçlü olması için çaba gösteriyorlar. Bu yol ve umut arkadaşlığına sözüm, heyecanınız her daim sürsün. Nice yıllara.
KARŞILIK BULMUŞ DEĞERLİ BİR SES
Yeni Şafak’ın yayın hayatına başladığı yıllarda Türkiye’de yayınlanan çok sayıda gazete ve dergi vardı ancak bu niceliksel çokluk, çok seslilik anlamına gelmiyordu. Yeni Şafak böyle bir ortamda “demokrat Müslüman” bakış açısıyla fark yaratan bir yayın organı oldu. Türkiye’nin son otuz yılının kritik süreçlerinde daima demokrasiden yana oldu, yayın çizgisinden taviz vermedi. Yeni Şafak’ın sesi toplumda karşılık bulmuş değerli bir sestir. Aynı zamanda yayın hayatına bir gazete olarak başlayan Yeni Şafak, bugün dergileri, TV kanalı ve yayınevi olan büyük bir medya grubu olabildi ise burada bir başarı hikayesinin olduğu da muhakkak. Türkiye’nin birikimine katkılarının devamını temenni ediyorum.
İRADE VE EKİP ÇALIŞMASI
1970’li yıllarda Yeni Devir gazetesi çıkmaya başlamıştı. Türkiye’nin entelektüel kesimine hitap eden bir çizgideydi. Yıllar sonra bu gazetenin işlevini Yeni Şafak üzerine aldı. Daha geniş bir ekip ve teknolojiyi büyük oranda yenileyerek. Yeni Şafak hem okuru hem yazarı olduğum bir gazete. Kitap Eki de gazete gibi yayın çizgi ve düzeyini koruyan, istikrarlı bir istikamette yürüyüşünü sürdürüyor. Bu söylediğim sözler kolayca söylenebilen ancak uygulamaya geçmesi aynı kolaylıkta olmayan; çaba ve emek isteyen işler. İrade ve ekip çalışmasını gerekli kılıyor. Yıllar geçiyor, adanmış hayatlar bırakıyor ardında.
Yeni Şafak’ın gazete olarak siyasi ve fikri; onun eki olan Yeni Şafak Kitap’ın edebî ve kültürel bir atmosfer kurması ve bunu sahiplenen ve katkı veren bir “okuyucu” kitlesini etrafında bir hale gibi var etmesi! Böyle baktığımızda yükün ağırlığı kadar başarılan işin önemi de kendini fark etmemizi sağlar.
BİLİNÇLİ BİR TUTUMLA YÜRÜYOR
Yeni Şafak “Türkiye’nin birikimi” olmak hedefine ve iddiasına sahip çıkmak ve o iddiayı koruyup geliştirmek için yürüdü, yürüyor. Onun bu yürüyüşüne uzunca bir dönem eşlik etmekten müsterihim. Ümidim odur ki geçen otuz yılda olduğu gibi gelecek yıllarda da istikametinden şaşmadan ilerleyecektir. Yeni Şafak’ın yalnızca günlük gazete olarak kalmaması, çeşitli alanlarda nitelikli dergiler yayımlaması, dijital mecralarda kendini gösteriyor olması sevindirici. Sözünü ettiğim alanlarda gençlerin görev almaları, egemen popüler kültürün uyuşturucu havasının dışında, bilinçli bir tutumla yürüyor olmaları, geleceğe ilişkin umutlarımızı güçlendiriyor.
KENDİ KALEMLERİNİ YETİŞTİRDİ
Yeni Şafak’ın kuruluşundan bu yana geçen zamana bakınca Türkiye’nin kültürel anlamda büyük değişimler geçirdiği ve değişim hızının sürekli artış gösterdiği bir dönemden söz etmemiz gerektiğini görüyoruz. Bu değişimin tanıklığını yaptı Yeni Şafak. Güncel yayıncılık haberleri önümüze getiriyor, köşe yazıları bu haberleri yorumluyor. Böylece değişimin insan ve hayat üzerindeki etkileri farklı yaklaşımlarla kayda bağlanmış, analitik bir veri tabanı oluşturulmuş oluyor. Üstelik Yeni Şafak’ta yazan isimlerin genellikle meselelere belli bir tarihi perspektifle yaklaşmak gibi bir artısı var. Geriye doğru baktığımızda Yeni Şafak arşivinden ülkenin yakın tarihini, ana meseleler ve o ana meseleleri çok etkileyen ve benim özellikle önemsediğim ayrıntılarla birlikte okuma, bu otuz yılı derinliğine analiz eden bir külliyat üzerinden değerlendirme imkanı bulabilir. Buna ilave olarak bu otuz yılın yetiştirdiği isimler de var, Yeni Şafak kendi kalemlerini, habercilerini, fikir erbabını da yetiştirdi ve geliştirdi. Hem kendi kadrosundan hem okurları arasından.
GAZETE GİBİ GAZETE KALAN
İlk günlerinden bu yana (Hem Şafak olarak hem de Yeni Şafak olarak) takip ettiğim, hep gazete gibi gazete kalan, ulvî dâvâmızın yılmaz müdafii, GAZETEM Yeni Şafak'ın 30. yılını nice 30 yıllara hep birlikte diyerek kutluyor, dua ediyorum. Selam ve muhabbetlerimle.