Anadolu’nun kültür zenginliğini görünür kılan çalışmalarıyla birlikte, köyden kente göçü konu alarak bu yöndeki farkındalığı artırmayı hedefledi. Ülkemizin yaşadığı toplumsal meseleleri sanat faaliyetleri ile gündeme taşıdıklarını söyleyen müzenin kurucusu Kenan Yavuz, bu seneki temanın çıkış noktasını şöyle dile getirdi: “Üretimi sırtlayacak ve sürdürülebilir bir tarım faaliyetini gerçekleştirecek olan gençlerin şehre göçünü yavaşlatmalı, gençlerimizi doğdukları topraklarda yaşamaya ikna etmeliyiz. Köy nüfusunun azalması ve yaşlanması, gıda arz güvenliğimiz açısından telafisi güç bir tehdit yaratıyor.”
Bu sene müzede konuk sanatçı programına hak kazanan Büşra Aydagün, Toprak Anadolu evlerinde, yeri ıslatarak süsleme geleneği olan “Çileme” çalışmasına ilave olarak, köyde kullanılmayan giysileri geri dönüştürerek dokuduğu kilime “göç yolu” ismini verdi. Aydagün, “Eserim ile köklere dönüşü, kırsal yaşamın güzelliğini, göç olgusu ile yaşanan kültürel mirasımızdan kopuşu anlatmak istedim. Kökleri ile bağını koparan toplumların geleceklerini inşa etmeleri mümkün olamayacaktır” dedi. İyilik İçin Sanat Derneği ile birlikte sanatçı yerleştirme programlarının gelenek haline dönüştüğünü belirten projenin küratörü Dr. Feride Çelik ise, “Kadim kültürümüzü görünür kılacak çalışmaların yanında, ülkemizin yaşadığı sosyo ekonomik meseleleri de sanat yolu ile gündeme taşıyoruz” şeklinde konuştu.