Konya'da yaşayan 50 yaşındaki Zübeyde Mutlu, dışarıdan tamamladığı ortaokul ve lise eğitiminin ardından kazandığı üniversiteyi başarıyla bitirip yüksek lisans da yaparak, kat görevlisi olarak çalıştığı eğitim kurumunda yönetici oldu. Ancak sosyal medyada birçok kullanıcı Mutlu'yu eleştiri yağmuruna tuttu. Bunun üzerine Mutlu'nun oğlu Hüseyin Erdi Mutlu, sosyal medya hesabından annesinin tesettürlü olması nedeniyle linç edildiğini söyleyerek, "Başörtülü diye kınadığınız o insan beni Goethe ile Dostoyevski ile tanıştıran insan. Susanna Tamaro, Kafka ve daha niceleri. Birisi yorumda "bohcacı" demiş" dedi.
Konya'da yaşayan 4 çocuk annesi Zübeyde Mutlu, dışarıdan tamamladığı ortaokul ve lise eğitiminin ardından üniversiteyi başarıyla bitirip yüksek lisans da yaparak, kat görevlisi olarak başladığı eğitim kurumuna müdür oldu.
Önce kat sonra da danışma görevlisi oldu
Selçuklu ilçesinde yaşayan 4 çocuk sahibi ilkokul mezunu olan Zübeyde Mutlu, yıllardır içinde ukde kalan eğitim ve öğrenimini, kardeşinin kendisinden habersiz ortaokula kaydettirmesiyle tamamlamaya karar verdi.
Mutlu, eğitim gördüğü sırada iş hayatına da atılarak Konya Büyükşehir Belediyesine bağlı Karatay Aile Sanat ve Eğitim Merkezi'nde (ASEM) önce kat, sonra da danışma görevlisi olarak çalıştı.
Yükseköğrenimini başarıyla tamamlayan Mutlu, aynı üniversitede bitirdiği yüksek lisansın ardından ise eylül ayında ASEM'e müdür olarak atandı.
Mutlu, yaptığı açıklamada, vefat eden babasının kendisine sürekli bilimden bahsetmesiyle okumaya yönelik ilgisinin başladığını söyledi.
Ailesinden gelen alışkanlıkla çok sayıda kitabı da okuduğunu aktaran Mutlu, babasının hayallerini gerçekleştirmesinde büyük etkisinin olduğunun altını çizdi.
Başarımda çocuklarımın etkisi büyük
Mutlu, farklı sebepten ötürü ilkokuldan sonra eğitimine devam edemediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Eğitime devam edememiş olmam içimde hep bir yaraydı. Kardeşim ortaokula kaydettirdi. Bu, en güzel sürprizdi. Arkasından liseyi bitirdim. Psikolog olan oğlum ise üniversite sınavına hazırladı. Hatta ev işelerini de büyük ölçüde yaparak sınava odaklanmamı sağladı. 2007'de Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Bölümüne yerleştim. Üniversiteye başladığımda dördüncü çocuğuma hamileydim. Bu sırada iş hayatına atılmıştım. Sabah iş, akşam da derslere gidiyordum. Bunların yanında ev işleri ve çocuklarımla da ilgileniyordum. Ev işlerini bitirdikten sonra derslere çalışırdım. Mezun olduktan sonra aynı üniversitenin Halkla İlişkiler Ana Bilim Dalında 'Yaygın Eğitim' konulu tez ile yüksek lisansı da tamamladım. Daha sonra çalıştığım eğitim kurumunda yöneticiliğe getirildim. Bunları başarmamda çocuklarımın emeği büyük."
"Kadınlar, düşündüklerinden daha güçlü"
Okuma serüveninde çevresindekilerin eğitim aşkının uzun süreli olmayacağını düşündüğünü anlatan Mutlu, şunları kaydetti:
"Sırasıyla başarılar elde edince ailem ve çevrem bana destek olmaya başladı. Sevginin olduğu yerde zorlanma yoktur. Hayatta her insanın başına gelebilecek birtakım sıkıntıları biz de yaşadık. Hem maddi hem de manevi zor günlerimiz oldu ancak bu zor günleri bahane ederek eğitimimi yarıda bırakmadım. Yaşamış olduğum zorluklar bir bakıma itici güç oldu. Okula daha çok bağlanmama vesile oldu. Kadınlar için istedikten sonra evli ve çocuk sahibi olmak eğitime engel değil. Cesaretlerini toplayıp hayallerinin peşinden gitsinler. Kadınlar, düşündüklerinden daha güçlü."
Başörtüsü nedeniyle sosyal medyada linç edilince oğlu sistem etti
Sosyal medyada birçok kullanıcı Zübeyde Mutlu'yu başörtüsü nedeniyle eleştiri yağmuruna tuttu. Bunun üzerine Mutlu'nun oğlu Hüseyin Erdi Mutlu, sosyal medya hesabından annesinin başörtülü olması nedeniyle linç edildiğini söyleyerek, "Başörtülü diye kınadığınız o insan beni Goethe ile Dostoyevski ile tanıştıran insan. Susanna Tamaro, Kafka ve daha niceleri. Birisi yorumda "bohcacı" demiş" ifadelerini kullandı.
Mutlu, yaptığı açıklamada sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu haberdeki kadın benim annem... Tek idolüm. Hayatta gördüğüm en mükemmel insan. Maddiyata gram önem vermeyen, kimsenin malına kıskançlıkla bakmayan bir melek.. O kadar iğrenç yorumlar okudum ki.. Bu kötü yorumlar umrumda bile değil...
Altın çamura batırılsa da o hep altın hep altındır. O iğrenç "yobaz" yorumlarınız çamur bile değil... Torpil konusu :)))... İlkokuldayken sobalı evimizde annem önce hepimizi uyutur sabahlara kadar ders çalışırdı..
Annem hep dua ederdi şimdi ettiği gibi... Dedem zamanında okumamış annemi :) Başörtülü diye kınadığınız o insan beni goethe ile dostoyevski ile tanıştıran insan.. Susanna Tamaro, Kafka ve daha niceleri.. Birisi yorumda "bohcacı" demiş :)))
"Kıyafet değiştirmek "modern" gözükmek 5 dakika... Kötü yorumlar gram umrumda değil, kimseye de birşey ispat etme gayem de yok tek üzüntüm "annem acaba bu yorumları görse üzülür mü?" kaygısı. Annecim iyi ki benim annemsin her an seninle gurur duydum..
Seni seviyorum annem her şey gönlünce olsun seni çok seviyorum, kıvırcık oğlun... :)"