Yeni Şafak gazetesi, 30 yıl boyunca yalnızca bir basın kuruluşu olarak değil, aynı zamanda bir toplumun nabzını tutan, onun vicdanını ve iradesini yansıtan bir mecra olarak var olmuştur. Muhabiri, çaycısı, arşivcisi, dizgi ve grafikeri, yazı işleri, köşe yazarları ve diğer tüm idari hizmette yer alan personeli uyum içinde çalışmıştır.
Bu özel yıl dönümü, gazetenin sadece haber verme misyonunun ötesine geçerek, toplumsal dönüşümlere, krizlere ve umutlara nasıl şahitlik ettiğini de göstermektedir.
1995 Ocak ayında kurulan Yeni Şafak, dönemin çalkantılı sosyo-politik atmosferinde adeta bir fener misali, hakikatin karanlıkta kalan yüzünü aydınlatma amacıyla yola çıkmıştır. Bu yolculukta dürüst ve adil habercilik ilkesinin yanında milletin iradesini yücelten ve savunan bir ses olmuştur.
Çünkü Türkiye’de yıllar boyu sayıca az, etki ve nufûz olarak güçlü bir kesim halkın büyük kesiminin değerlerini yok sayma, önemsizleştirme hayatın dışına itme eğiliminde olmuştur. Yeni Şafak daima bu orantısız güce direnen ve gerçeğin peşinde olan tarafta durmuştur.
Gazetecilik, gerçeği arayan bir keşif sürecidir. Yeni Şafak, bu süreçte, kendi ülkesinin geleceğini daha aydınlık kılma idealini benimsemiş, toplumu bilgilendirmekle kalmayıp, onu düşünmeye ve sorgulamaya sevk etmiştir. Türk medyasının ufkunu genişleten bir anlayışla, fikirlerin ve düşüncelerin özgürce filizlendiği bir zemin oluşturmuştur. Kendini Türkiye’den ayrı görmeyerek onun bir parçası gibi görmüş ve öyle davranmıştır. Refleksleri bunun en güzel örnekleridir. Türkiye’nin gönül coğrafyasına mercek tutarak gündemde kalmasını sağlamış ve mazlum coğrafyalara daima sayfalarını açmıştır. Bosna, Filistin, Keşmir, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Azerbaycan, Filipinler ve daha birçok ülkede mazlum insanların çığlıklarını kamuoyuna duyurmuştur.
28 ŞUBAT SÜRECI: DIRENIŞIN MANIFESTOSU
28 Şubat süreci, Türkiye’nin yakın tarihinde iz bırakan ve demokrasinin sınandığı bir döneme işaret etmektedir. Bu karanlık günlerde, Yeni Şafak’ın cesur ve ilkeli duruşu, ulusal vicdanın yükseltilmesinde de önemli bir rol oynamıştır.
Her satır, adaleti yücelten bir manifesto niteliği taşımıştır.
Gazete o dönemdeki baskılara karşı bir kale gibi ayakta durarak, “Karanlığın en yoğun olduğu an, aydınlığa en yakın olan andır” sözünün doğruluğunu bir kez daha yaşatmıştır. Demokrasi, halkın doğru bilgilendirilmesi ve fikirlerini özgürce ifade edebilmesiyle güçlenir; bu süreçte basın, bilgi akışını sağlayarak toplumun bilinçlenmesini ve hükümetlerin hesap verebilirliğini temin eder. Basının özgür ve bağımsız olması, demokratik süreçlerin sağlıklı işlemesi için hayati öneme sahiptir.
Bu duruş, demokrasiyi koruma görevinin bir yansımasıdır. 28 Şubat sürecinde çeşitli algı operasyonlarıyla hükûmete baskı yaparak istifaya zorlayan demokrasi dışı güçler, maalesef yanlarına devrin güçlü medyasını da alarak bir tahakküm kurmayı denediler. Yeni Şafak girilen yolun çıkmaz sokak olduğunu ilk söyleyenlerdendi. Halkın iradesini hiçe sayan insanlar, o yıllarda yapılan uyarılara aldırış etmeseler de yıllar sonra hukukun önünde hesap verdiler.
15 TEMMUZ: GERÇEĞIN VE DIRENIŞ DESTANININ GECESI
15 Temmuz 2016 gecesi, tarihimizin kırılma noktalarından biridir. Türkiye’nin demokrasi tarihine gölge düşürmek isteyen bu girişim, milletimizin kararlılığı ve cesaretiyle başarısızlığa uğratılmış, demokrasiye sahip çıkılarak geri püskürtülmüştür. Bu hain teşebbüs, halkımızın iradesiyle boşa çıkarılmış ve demokrasiye olan inancımız bir kez daha pekişmiştir.
O gece, Yeni Şafak tüm geleneksel ve dijital mecraları birer direniş aracı olarak kullanmıştır.
Gazeteci Mustafa Cambaz’ın şehit düşmesi hakikatin savunulması adına bir çağrıdır. “Mustafa Cambaz’ın fedâkarlığı, bir ilham kaynağıdır ve gazetenin cesaretini simgeler. Onun hatırası, adaletin ve demokrasinin savunulmasının ne denli kutsal bir görev olduğunu hatırlatmaktadır.
Gecenin sabahında manşet atma sırası şehitlerimizdeydi. Yiğitler o gecenin manşetini şöyle attılar:
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın!
O gece 252 şehit verildi ama vatan toprağı işbirlikçi haine teslim edilmedi.
SOSYAL MEDYA ÇAĞINDA DOĞRU HABERCILIĞIN ÖNEMI
Günümüzün dijital çağında, sosyal medya üzerinden yayılan dezenformasyon ve bilgi kirliliği, toplumları yanıltan ve yönlendiren bir güç olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu kaotik ortamda doğru ve güvenilir bilgiyi sağlamak kutsal bir görevdir. Çünkü bugünün medya dünyasında doğru bilgiye ulaşmak her zamankinden daha önemlidir. Olağanüstü bir hızla yayılan yalan ve iftira dolu haberleri geri çevirmek mümkün olmadığına göre onu etkisiz kılacak daha hızlı mecralara ihtiyaç duyulmaktadır.
Yeni Şafak dijital dünyaya yaptığı yatırımlarla bu alanı başarıyla doldurmakta; milli ve manevi değerlerimize yapılan saldırılara anında cevap üretmektedir. Kendi medeniyet değerlerine bağlı ve onu inkişaf ettirmek isteyen bir yayın politikasının ülkenin geleceği ve hatta milli güvenliği ile irtibatlandırılması gerektiğini düşünüyorum. Aile ve değerler örselendikten sonra ülke için çalışan, hayal kuran idealist insanların etkisi azalmaktadır. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için daha sağlam içerikler hızlıca hazırlanmalıdır.
GELECEĞE YÖNELIK VIZYON VE GENÇ NESILLER
Yeni Şafak, geleceğe yönelik vizyonuyla genç nesillere ilham vermeye ve onları cesaretlendirmeye devam etmektedir. Gazetenin sunduğu imkanlar, geleceğin medya liderlerini yetiştirmekte, gençlerin enerjisi ve üretkenliği ile daha da yükseklere çıkmasını sağlamaktadır. Yeni Şafak, yalnızca bir medya organı değil, bir milletin sesi, vicdanı ve umutlarının aynasıdır.
Yeni Şafak’ın 30. yılı, gazetenin köklü geçmişini ve güçlü vizyonunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Bu gazete, her daim ilkeli duruşunu koruyarak, ülkemizin gelişimine ve kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edecektir.
Bir gazete ile başlayan yolculuk büyük bir medya grubuna dönüşmüştür; TV, Radyo, Web siteleri, sektör dergileri, kadın ve gençlik dergileri ve portalları damlaya damlaya göl olmanın kanıtı niteliğindedir. Eskilerin dediği gibi, ‘’niyet hayır, akıbet hayırdır’’.
Yeni Şafak’ın bu başarı hikayesine katkı sunanlara çok teşekkür ediyorum ve gelecekte de aynı azim ve kararlılıkla yoluna devam edeceğine inanıyorum.
