
Müslümanların manevi dünyasına ışık tutan bir baş yapıt olan İhyâ Ulûmi’d-Dîn, titiz bir çalışma ile yeniden okuyucuyla buluştu. İmam Gazâlî’nin başyapıtı olan ilim, amel ve ahlakın ayrılmaz bütünlüğünü esas alan bir eser olarak, asırlardır İslam dünyasında müracaat kaynağı olmaya devam ediyor.
İmam Gazâlî, yaşadığı dönemde dinî ilimlerin derinlikten yoksun bir şekilde aktarılmasından, bilginin yalnızca zihinsel bir birikime indirgenerek ahiret saadetinden koparılmasından büyük bir endişe duymuştur. Döneminde ilim, artık ruhu inşa eden bir vasıta olmaktan çıkmış, dünyevî menfaatlerin aracı hâline gelmişti. Bu endişe ile çöküşe karşı bir diriliş çağrısı niteliğinde olan İhyâ’yı ortaya koydu. İhyâ, ilmi ve ameli tekrar bütünleştirmeyi, unutulan hakikatleri gün yüzüne çıkarmayı ve bilginin sadece öğrenmek için değil, yaşamak ve hakikate erişmek için olduğunu vurgulamayı amaçlamakta ve İmam Gazâlî, bu eserinde sadece teorik bilgiyi değil, ruhu kemale erdiren bir dönüşüm sürecini de okuyucuya sunarak, ilmin hakiki maksadını yeniden hatırlatmaktadır. İslam ilim geleneğinin en kıymetli eserlerinden biri olan İhyâ Ulûmi’d-Dîn, Semerkand Yayınları tarafından büyük bir titizlikle tercüme edilerek yeniden okuyucuların istifadesine sunuluyor. İmam Gazâlî’nin (rahmetullahi aleyh) kaleme aldığı bu başyapıt, ilim, amel ve ahlakın ayrılmaz bütünlüğünü esas alan bir eser olarak, asırlardır İslam dünyasında müracaat kaynağı olmaya devam ediyor.
İlme ve geleneğe sadakat
Prof. Dr. Dilaver Selvi tarafından yapılan İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn tercümesi, İslam düşüncesinin en değerli eserlerinden biri olarak yalnızca kelimelerin anlamıyla değil, derinliği ve ruhuyla da çevrilmesi gereken bir metin. Semerkand Yayınları, bu ilim hazinesini Türkçeye kazandırırken akademik titizliği, ilmî derinliği ve irfanî hassasiyeti bir arada gözeterek; metnin ruhunu muhafaza eden, anlaşılır ve güvenilir bir çeviri ortaya koymayı amaçlıyor. Bu çeviri, yalnızca bir metnin Türkçeye aktarımı değil, bir ilim mirasının ihya edilmesi olarak değerlendirilmiş. Çeviri süreci de İhyâ’nın asırlar boyunca kazandığı derinlik ve şerh geleneği dikkate alınarak yürütülmüş. Tercüme sürecinde, eserin orijinal üslubuna ve ilmî mahiyetine sadık kalınmış; yalnızca lafzî anlam değil, İmam Gazâlî’nin vermek istediği mesaj da en doğru biçimde aktarılmaya çalışılmış. İhyâ’nın tercümesinde ilmî sadakat, dilsel berraklık ve metnin orijinal bağlamını koruma prensiplerini esas alan yayınevi bu kapsamda şu hususlara dikkat ediyor:
İmam Gazâlî’nin Üslubuna Bağlılık: İhyâ’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri, yalnızca bir ilmî eser değil, aynı zamanda etkileyici bir ahlak ve irfan metni olmasıdır. Bu nedenle, çeviride Gazâlî’nin hitabet tarzı korunmuş, cümle yapıları ve kavramsal anlatımı aslına en yakın hâlde muhafaza edilmiştir.
Tahkikli Nüshalara Dayanma: Tercüme sürecinde, İhyâ üzerine yazılmış klasik şerhler ve en güvenilir tahkikli nüshalar temel alınmıştır. Böylece, sadece lafzi bir aktarım değil, metnin tarihî bağlamı ve ilmî altyapısı da göz önünde bulundurulmuştur.
Hadis ve Fıkhî Hükümlerin Güvenilirliği: Hadislerin sıhhati, kaynakları ve bağlamı titizlikle araştırılmış; fıkhî meselelerde farklı mezheplerin görüşlerine yer verilerek okuyucunun mukayeseli bir bakış açısı kazanması sağlanmıştır.
Akademik Güvenilirlik ve Denetim: Tercüme, ilmî açıdan yetkin bir heyet tarafından gözden geçirilmiş; gerekli tashihler yapılarak eserin en doğru ve anlaşılır biçimde okuyucuya sunulmasına özen gösterilmiştir.
Manevi dünyamıza ışık tutan baş yapıt
İmam Gazâlî’nin asırlardır Müslümanların manevi dünyasına ışık tutan bu başyapıtı, en güvenilir metinlerden hareketle çevrilmiş; hem ilim ehline hem de genel okuyucuya hitap eden bir eser hâline getirilmiş. İmam Gazâlî’nin metni, hem derin tasavvufî manalar hem de fıkhî detaylar içeren bir eser olduğundan, tercümede ilmî ıstılahların korunması, Kur’ân âyetleri ve hadislerin asıllarına yer verilmesi ve İslâmî kaynaklardan doğrudan istifade gibi noktalara özellikle dikkat edilmiş. Bu noktaları detaylandırmak gerekirse:
İlmî Istılahların Korunması: Metindeki kavramlar ve ıstılahlar, bağlamına uygun şekilde çevrilmiş ve gerektiğinde dipnotlarla açıklamalar eklenerek okuyucuya en doğru anlam sunulmuştur.
Kur’ân Âyetleri ve Hadislerin Asıllarına Yer Verilmesi: Çeviride, Kur’ân âyetleri Arapça asıllarıyla birlikte verilmiş, âyet numaraları metin içinde, hadislerin kaynakları ise dipnotlarda belirtilmiştir.
İslâmî Kaynaklardan Doğrudan İstifade: Tercüme sürecinde, klasik dönemin en önemli şerhleri ve açıklamaları incelenmiş, hadislerin sahihliği ve bağlamı konusunda ihtimam gösterilmiştir.
Yalnızca bir metin aktarımı değil
Semerkand Yayınları, İhyâ çevirisinde klasik şerh literatüründen doğrudan yararlanarak metnin anlam derinliğini muhafaza etmiş. Özellikle İthâfü’s-Sâdeti’l-Müttakîn adlı geniş kapsamlı şerh, hadis ve haberlerin sıhhatini ve bağlamını açıklamada temel kaynak olarak kullanılmış. Hadis kaynak tespitleri, bu şerhten istifade edilerek yapılmış; rivayetlerin sağlamlığına dair açıklamalar dipnotlarla okuyucuya sunulmuş. Denetim ve tashih sürecinde ise bu çalışma yalnızca bir metnin aktarımından ibaret görülmeyip, ilmî denetim sürecinden geçirilerek şu şekilde tamamlanmış:
İlmî Denetim: Tercüme, yetkin ilim adamları tarafından titizlikle incelenmiş, eksiklikler tamamlanmış ve hatalar düzeltilmiştir.
Mezhepler Arası Mukayeseli Yaklaşım: Eserde geçen fıkhî hükümler, yalnızca Şâfiî mezhebine değil, Hanefî mezhebine mensup okuyucuların da istifade edebileceği şekilde dipnotlarla açıklanmıştır.
Tercüme Tasarruflarının Açıklanması: Metinde yapılan bazı çeviri tercihleri ve sadeleştirmeler, dipnotlarla belirtilerek okuyucuya eserin orijinal anlamına dair şeffaf bir bakış açısı sunulmuştur.
İhyâ’nın muhtevasına yakışır bir titizlikle hareket edilerek tamamlanan bu büyük çalışma yalnızca bir yayın faaliyeti olarak değil aynı zamanda bir ilim hizmeti ve sorumluluk olarak öne çıkıyor. Bu kıymetli eserin, kalplerde bir dirilişe, ihlâsın artmasına ve salih amellere vesile olması en büyük temenni.
Sadece bir ilmihal kitabı değil
- Eser, İbadetler, Âdetler, Helâk Edici Unsurlar ve Kurtuluşa Götüren Unsurlar olarak dört ana bölümden oluşuyor. İbadetler; namaz, oruç, zekât ve hac gibi ibadetlerin sadece zahirî kurallarını değil, manevi boyutlarını da ele alıyor. Âdetler; günlük hayatın adabı, helal kazanç yolları ve sosyal ilişkiler üzerinde duruyor. Helâk Edici Unsurlar; kibir, riya, dünya sevgisi gibi insanı içten çürüten hastalıkları inceliyor. Kurtuluşa Götüren Unsurlar ise; tövbe, sabır, ihlâs, tevekkül gibi ruhu arındıran erdemleri anlatıyor. Sadece bir ilmihal kitabı değil, bir hayat rehberi olarak tasarlanan İhyâ, okuyucusunu bilgiyle donatırken, ruhunu da eğitmeyi hedefliyor. Eser, Semerkand Yayınları’ndan çift formatlı olarak yayınlanıyor. 40 ciltlik roman boy seri, eserin her bir bölümü müstakil kitaplar hâlinde yayımlandı. Bu format, konuların ayrı ayrı incelenmesine olanak tanıyor. 11 ciltlik büyük boy klasik baskı ise eserin bütünlüğünü koruyan, geniş hacimli, şık bir koleksiyon serisi olarak okuyucuya sunuluyor. Eser için yayınevi satış noktalarına ve www.semerkandkitap.com adresine göz atabilirsiniz.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.