Bir Anadolu Kraliçesi olan Puduhepa’nın hikâyesinden yola çıkan Renan Tan Tavukçuoğlu, Anadolu’nun kadın süper kahramanlarını bugüne taşıdı. Anadolu kahramanlarını, bugünün çocuklarıya bez bebekler ve kitaplar aracılığıyla tanıştıran Tavukçuoğlu, “Çocuklarımıza Anadolu’nun gerçek kahramanları ilham olmalı” diyor.
Puduhepa bir Anadolu kraliçesi. O, binlerce yıl önce bu topraklarda yaşayan bir kadındı. Hepimizin tarih derslerinden hatırladığı, dünyanın ilk barış metni Kadeş Anlaşması’nda onun mührü vardı. Dünyanın gördüğü en etkili kadın yöneticilerden biri oldu. Dilhan Ege Eryut ise ondan binlerce yıl sonra, 1926’da İzmir’de doğdu. Çok başarılı geçen öğrencilik yıllarından sonra İstanbul Üniversitesi’nde Yüksek Matematik ve Astronomi okudu. NASA’DA çalışan ilk Türk oldu. Amerika’da astronomi konusunda önemli çalışmalara imza attı. Ömrünü güneş gibi hibrit yıldızları anlamaya, yani bilime adadı.
Bu iki kadın birbirlerinden çok farklı çağlarda, şartlarda yaşadılar. Ancak çok sayıda ortak noktaları da vardı. Anadolu topraklarında yaşamaları ve topluma fayda sağlamak için çabalamaları gibi... Topraklarımızda Puduhepa’dan Dilhan Ege Eryurt’a kadar onlarca, yüzlerce hatta binlerce ilham veren hikâyaye sahip kadın var. Onlar Anadolu’nun kadın süper kahramanları. Bu özel hikâyeleri hatırlatmamızın nedeni ise Puduhepa ve Kız Kardeşleri projesi. Bu projeyi Renan Tan Tavukçuoğlu, Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı (TOÇEV)’le beraber yürütüyor. Çok yönlü olan bu çalışmayla amaçları, Anadolu’nun çocuklarına yine Anadolu’nun kahramanlarının ilham olması. Bunun için coğrafyamızda yaşamış ilham verici hikâyeleri olan kadınları buluyor, onların bez bebeklerini yapıp, hikaye kitaplarını yazıyorlar. Üretimi kadınlar tarafından yapılan bebekleri çocuklara sunuyorlar. Sağlanan kazanç ise çocuklara burs oluyor. Geçtiğimiz yıl Puduhepa’yla başlayan projeye, bu hafta kız kardeş olarak Dilhan Ege Eryut da eklendi. Proje sahibi olan Renan Tan Tavukçuoğlu, TOÇEV Genel Müdür Bade Takazoğlu ve Dilhan Ege Eryut’un bebeğini tasarlayan modacı Zeynep Tosun’la keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Bize bu bez bebeklerin neler başardıklarını anlattılar.
OYUNDAN HAYALLERE
Önce Renan Tan Tavukçuoğlu’na şu soruyu sordum: Bu fikir nereden aklınıza geldi, neyi amaçlıyorsunuz? Tavukçuoğlu şunları anlattı: “Bu projeye çocuklarımızın gerçek kahramanlardan ilham alması gerektiğini düşündüğüm için başladım. Onların bebekleriyle oynayıp, hikâyelerini dinlemeliler. Çünkü oyunlar onların hayallerini belirliyor. Bizim kahramanlarımız onlara gerçekten ilham olabilir. Aklımda önce proje vardı ama isim ve kahramanlar yoktu. Puduhepa’yla iki arkadaşım vesilesiyle tanıştım. Onun tarihteki en güçlü kadın karakterlerden biri olduğunu anladığımda da bizim çocuklarımızın bizim kahramanlarımızla büyümesi fikri artık bir isim de bulmuştu. Ardından TOÇEV’le projeyi beraber yürütmeye başladık. Mayıs 2018’de, ilk bebeğimiz Puduhepa’yı hazırladık, arkası çok hızlı geldi. Puduhepa bir marka oldu ve ona diğer Anadolu’nun süper kahramanlarından kardeşler seçmeye başladık.”
Puduhepa ve Kız Kardeşlerini bir marka haline getirmelerinin nedenini ise 6-9 yaş arasındaki kız çocuklarını güçlendirmek istemeleri olduğunu söylüyor. Tavukçuoğlu, “Bunu da hikâye kitaplarımız, bez bebeklerimiz ve tartışma setlerimizle yapıyoruz. Elde edilen gelirle kız çocuklarımıza burs sağlıyoruz” diyor.
AMACIMIZ CESARET VERMEK
Tavukçuoğlu ve arkadaşları ilk bebeği çocuklara ve ilgilere sunarken oldukça olumlu tepki almışlar. Hemen ikinci bebek için de bir yandan çalışmaya başlamışlar. Tavukçuoğlu, “İkinci karakterimiz için Dilhan Ege Eryurt’ta karar kıldık. Çünkü teknolojinin son derece hızlı biçimde geliştiği, uzay çağında yaşıyoruz. Çocuklar 1950’li yıllarda NASA’dan görev alan başarılı astronom Dilhan Hanım’ın hikâyesini bu nedenle çok dikkat çekici bulacaktır. Bizim de amacımız çocuklara cesaret ve ilham vermek. Değerlerimize sahip çıkmadan, geçmişi bilmeden sağlam bir biçimde ileriye gidemeyiz. Bu projeyle bir çocuğun hayatına bile dokunmuş olsak bu bizim için yeterli olacak” diyor.
Köy okullarına ulaşmasını istiyoruz
Bir hikâyenin yazılması ve çocuklara ilham verecek hale getirilmesi kolay bir süreç değil. TOÇEV’in uzmanları da konuya tam bu noktada müdahil oluyorlar. Bu ilham verici hikâyelerin çocuklara nasıl verilmesi gerektiğini, hangi hususlara dikkat edilmesi gerektiğini de onlar planlıyor. TOÇEV’in Genel Müdürü Bade Takazoğlu da projeyle ilgili şunları anlatıyor: “Renan hayalini bizlerle paylaştığında çok heyecanlandık ve hemen dahil olduk. Projeyi hayata geçirmek için uğraşırken bir modacının da konuya dahil olmasını istedik. İlk bebeğimizin tasarımlarını Arzu Kaprol yaptı. İkinci bebekte ise Zeynep Tosun’la güçlerimizi birleştirdik. TOÇEV’in misyonlarından biri de zaten bu rol modelleri çocuklara sunabilmek. Özellikle köy okullarına bu kitapları ulaştırabilmek için çabalıyoruz.”
Pelerine tel kırma işledik
Dilhan Ege Eryut’un bebeğinin tasarımını ünlü modacı Zeynep Tosun yapmış. Tosun süreci şöyle anlatıyor: “Renan Hanım benimle ilk kontağa geçtiğinde Yeniden Doğuş isimli koleksiyonum yeni çıkmıştı. Tel sarma, tel kırma gibi geleneksel el sanatlarıyla zaten ilgileniyorum ve tüm işlerimde de Anadolu’daki kadınlardan destek alıyorum. Son koleksiyonumda da Yeniden Doğuş’u temsilen yeni ay, kosmos gibi desenler kullanmıştım. Dolayısıyla Dilhan Ege Eryurt’un hikâyesiyle Renan Hanım’ın benim kapımı çalması olağanüstü bir şeydi. Bir pelerininin olması gerektiğini, rengin uzak uzayı anımsatması için lacivert olması gerektiğini düşündük. Tabi bir Anadolu süper kahramanı olduğu için de bu pelerini ve kıyafeti tel kırmayla işledik. Bartınlı kadınlar bu bebeklerin kıyafetlerindeki işlemeleri yaptı. Üstüne ay, yıldızları ve güneş ekledik.”
Sırada çok kadın var
- Tavukçuoğlu, sıradaki kahramanın 23 Nisan’da sunacakları Refet Angın olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Spor, sanat, bilim dünyasından isminin duyulması, hikâyesinin ilham olması gereken daha çok kadınımız var. Bizim için kolay bir süreç değil. Araştırması, tasarımı, hikâyesinin yazılması... Bu noktada biz destek de bekliyoruz. Çünkü bunun için hepimiz çabalamalıyız. ”