
Yönetmenliğini Murat Pay’ın yaptığı ve birçok festivalden övgü alan ‘Dilsiz’ vizyonda. Filmde eski kuşak, zor karakterli hattat Eşref Efendi'yi canlandıran Mim Kemal Öke, ilk defa bir sinema filmi için kamera karşısına geçti. En büyük hat sanatçılarının bile nefis kalıntılarıyla uğraştığını belirten Öke, “Filmle birlikte içimde aşmam gereken mertebeler olduğunu hatırladım. Adeta bir çip taktı Murat bey kalbimize ve o hep bizimle” diyor.
HAT RUHUMU HUZURA KAVUŞTURABİLİR
OYUNCULUK ÖĞRENDİM
Cahide Pala hanımdan yardım aldım. Çok iyi bir dostumuz olmuştur. Ondan çok şey öğrendim. Hatta Cahide hocanın derslerine ben hala devam ediyorum. Haftada bir Eyüpsultan’da ders almaya çalışıyorum. Hakkını vermek gerekiyor. Tabii bu sürede hatla ilgili kitaplar okudum. Büyük hattatların hayatlarını inceledim ve kendimi o role böyle hazırladım. Hayatım boyunca hiçbir filmde oynamadım. Kendimi havuza atmak dururken ummana atmanın ne anlamı vardı? Ben de Murat beye ‘Siz beni niye seçtiniz?’ dedim. O da bana ‘Siz bu gelenekten geliyorsunuz. Hat sanatının arkasında tasavvuf var’ dedi.
Murat bey de bir oyuncuyu bulup hat öğretmektense veya bu alemi ona tanıtmaktansa bana oyunculuk öğretmenin daha kolay olacağını düşündü. Böylece bu işe giriştik. Benim hayatıma da çok güzel bir şey kattı doğrusu.
BAST HALİNDEN KABZ HALİNE GEÇTİM
Bu filmin benim üzerime sirayet ettirdiği çok tuhaf bir uyarı sistemi oldu. Adeta bir çip taktı Murat bey kalbimize ve o hep bizimle. Başka filmlerde de oynasam ben hep bu filmi hatırlayacağım. Bu filmdeki Eşref Selimoğlu’nu hatırlayacağım.
BATI FELSEFESİ ÜSTÜMÜZE YIKILMAYA ÇALIŞILIYOR
- Siz filmde bir ustayı canlandırıyorsunuz ama gerçek hayatta da çıraksınız. Geleneksel sanatlarda usta olmak mı zor yoksa çırak olmak mı?
- Derviş mi olmak zor mürşit mi olmak zor?, İncitmek mi zor incitmemek mi zor?… Hangisi zor? İkisi de zor. Ben çıraklığı severim. ‘Oldum’ derseniz bir hamlığınız kalmıştır demek ki. Onun için çıraklık güzeldir. Ben hala öğrenciyim. Öğrencilerimin karşısına çıktığım vakit onlardan çok şey öğreniyorum.
Günümüz insanında bir melankoli, eve kapanma, depresyon hali hemen antideprasana başvurma söz konusu. Bizim üstümüze yıkılmaya çalışılan Batı felsefesinde insan insanın kurdudur. Halbuki insan insanın dostudur. Bu filmde insan insanın nasıl dostu olabilir, onu göreceksiniz. Dört tane önemli karakter var. Hepsi yaralı ceylan ve hepsi birbirinin yarasına merhem oluyor.
HAT SANATI NE İSTİYORSA ONU OYNADIK
Aslında film başladığında beni bir korku saldı. ‘Eyvah sen ne yaptığının farkında mısın?’ dedim. Ben orada başrol değilim ama başrol gibiyim de. Filmi rezil de edebilirdim ama Allah yardım etti. Zorlandığım anlar da oldu. Bir ağlama sahnesi vardı. En önemli sahne. ‘Ağla diyorlar.’ Peki, ağlayayım ama kamera burnumuzun içine giriyor gel de ağla. :)
- Bundan sonra bir teklif gelse değerlendirir misiniz?
- Bir tarihi dizide oynamayı çok isterim. Böyle bir teklif gelse seve seve kabul ederim.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
İlk yorumu siz yapın.