EDISYON:

Gelenek geleceğe ışık tutuyor

Sevda Dursun
00:0022/03/2022, Salı
G: 22/03/2022, Salı
Yeni Şafak
Hüsamettin Koçan
Hüsamettin Koçan

Hüsamettin Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği eserlerden oluşan “Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri” Sergisi bugün Kazlıçeşme Sanat’ta açılıyor. Serginin ilk bölümünde Anadolu’nun kültürel tarihi, ikinci bölümde Osmanlı tarihinin bir okuması, üçüncü bölümde Selçuklular var.

Hüsamettin Koçan’ın “Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri” başlıklı sergisi, bugün saat 19.00’da Kazlıçeşme Sanat’ta açılıyor. Üç bölümden oluşan serginin ilk bölümünde Anadolu’nun kültürel tarihi bir bütünlük içinde ele alınıyor. İkinci bölümde Osmanlı tarihinin bir okuması, üçüncü bölümde ise Selçuklular yer alıyor. 90’lı yıllardan beri gelenek ve gelecek kavramlarına odaklanan sanatçı, Anadolu topraklarındaki birikimlerin derin anlamlarla birbirine bağlandığı gerçeğini somutlaştırarak sunmuş. Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği yapıtlarından oluşan bir seçkiyle hazırlanan sergi, geleneğin şifreleriyle adeta geleceğe ışık tutuyor.

KÜLTÜRLER ÇATIŞMAZ

Geleneğin sıradanlaşan ve durağanlaşan algısını tartışmaya açan sanatçı, kültürler ve coğrafyalar arasındaki bağı da vurguluyor. Koçan, “Kültür şu dört şeyden besleniyor; yerellik, coğrafya, tarih ve çağ. Zannedildiği gibi kültürler çatışmazlar. Kültürler eninde sonunda birbirlerini etkileyerek devam ederler. Şifre de zaten o kültürlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiden kaynaklanan bir gizemdir. Burası bir Osmanlı mekanı, hemen öteki tarafta bir Bizans mozaiği bulunmuş. O da buraya ait. Biz de buraya ait bir şeyiz. Ve ben buraya, Selçuklu, Osmanlı, Şamanizm yapıtlarımla dahil oluyorum. Bizans burada, biz de buradayız, ötekiler de burada. Yani kültür yenilenerek devam ediyor.


Yenilenmezse devam etmez” diyor. Osmanlı dönemindeki cemaatlerin sembol işaretlerinin olduğu bölümden örnek veren Koçan, Osmanlı’nın, kendi dininden olmasa bile cemaatlerin temsil edilmesine izin verdiği için büyük bir imparatorluk olduğunu söyleyerek, “Kültürel sınırlar zannedildiği gibi kaba saba sınırlar değil. Eninde sonunda kültürler birlikte toprağın bir parçası oluyor” ifadelerini kullanıyor.


ANADOLU’NUN GÖRSEL TARİHİ

Serginin küratörü Mehmet Lütfi Şen, Hüsamettin Hoca’nın çalışmalarında medeniyet dili olmayan hiçbir şeyin bulunmadığını vurgulayarak, böyle bir sergi için Kazlıçeşme Sanat’ı tercih etme sebeplerini de açıklıyor: “Burası Anadolu’nun görsel tarihi, sergi de bu görsel tarihin devamı. Önemli olan bir gelenekle örtüşmekti. Tarih, eskiyi buraya getirmek değildir. Geleneğin şifrelerini de geleceğimizi aydınlatması için çıkartıyoruz. Selçuklu bugünü belirlemeye devam ediyor, çünkü Selçuklu’nun geleneği, kültürü ve sanatı var. Eğer biz bugün bir sanat bırakabilirsek, bin yıl, iki bin yıl sonrasını belirlemeye devam edeceğiz.”

Baksı Müzesi de paylaşılıyor

  • Sergi aynı zamanda sanatçının Anadolu’da var olma projesi olarak 20 yıldır üretimini sürdürdüğü ve “En büyük ve en son eserim” dediği Bayburt’taki Baksı Müzesi’nin yenilikçi dünyasını da izleyiciyle paylaşıyor. Sergiden elde edilecek gelirin bir bölümü Bayburt’ta yapılacak Yetenek Geliştirme Merkezi için kaynak sağlayacak. Sergi kapsamında Mayıs ve Haziran aylarında akademisyen Nusret Polat moderatörlüğünde Hüsamettin Koçan’ın sanatı ve felsefesi üzerine söyleşiler gerçekleştirilecek. Hüsamettin Koçan, Can Aytekin, Ayşe Köksal ve Emre Zeytinoğlu’nun konuşmacı olarak yer alacağı söyleşiler, fiziki ve çevrimiçi olarak takip edilebilecek. Sergi, 30 Haziran’a dek ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
#​Hüsamettin Koçan
#Mehmet Lütfi Şen
#Kazlıçeşme Sanat
#Baksı Müzesi

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.