Sinema ve dizi sektöründeki tekelleşmenin boyutu festival ve ödüllere kadar uzanıyor. Ülkenin en köklü festivalleri Altın Koza ve Altın Portakal’da Barım’ın oyuncuları hem jüri oluyor hem ödül alıyor. 2024 Yılın Yıldızları Ödül Töreni'nde reyting almayan dizisiyle “En Beğenilen Kadın Oyuncu” ödülünü alan Serenay Sarıkaya’nın “Yine ben, yine ben” dediği gibi, yine sen yine sizler başköşedesiniz.
Sinema ve dizi sektöründe tekelleşmenin konuşulduğu şu günlerde, festivaller ve ödüller de bu bağlamda tartışılmaya başladı. Zira sadece dizi ve filmlerde değil, ödül törenlerinde de Barım’ın oyuncuları veya ona yakın isimler hak etmese de ödül alıyor. Festival organizasyonlarında ve seçici kurulda da yine kendisine yakın isimler var. Festivallerin tekelleşmesi ise ticari değil genelde siyasi oluyor. İsimler değişse de ödülünü alan bazı isimler siyasi mesaj verme kaygısıyla devleti hedef gösterip manipülasyon yapabiliyor.
2024 Yılın Yıldızları Ödül Töreninde, reyting almadığı için kaldırılan “Aile” dizisi rolüyle “En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu” seçilen ve “Şahmaran” dizisiyle “2023’ün En Beğenilen Dijital Dizisi” ödülünü alan Serenay Sarıkaya, ödülünü almak için sahneye çıktığında “Yine ben, yine ben, yine ben” diyerek haykırmıştı. Dizisi başarısız olsa da olmasa da yine o ve Barım’ın çevresi kazanıyor. Hem para hem prestij kazanıyor. Mikrofonu ellerine geçirince de ülkesini kötülemek, teröre destek olmak için kendilerini paralıyorlar. Çünkü bunu yapmazlarsa, bir daha ödül alamazlar.
MERVE DİZDAR’A EDEBİYAT VE SANAT NİŞANI
Bunun en bariz örneğini Merve Dizdar’ın, Cannes Film Festivali’nde ödülünü alırken yaptığı konuşmada gördük. Oynadığı roller için sayfalarca replik ezberleme kapasitesi olan bir sanatçı, ödül konuşmasını yazılı olarak okudu ve ülkesini uluslararası arenaya şikâyet ederken “Yaşadığım coğrafyada kadın olmak” cümlelerini kurdu. Yazıyı kendisinin değil de bağlı olduğu menajeri Ayşe Barım’ın hazırlattığı konuşuldu. Şimdi Merve Dizdar, Fransa’dan şovalyelik unvanı alacak. 28 Ocak’ta düzenlenecek törenle “Edebiyat ve Sanat Nişanı” alacak olan Dizdar’ın, ödülünü alırken nasıl bir “kâğıt” okuyacağı merak ediliyor. Fakat asıl merak edilen, Dizdar’ın hangi edebi yeteneğinden dolayı bu nişana layık görüldüğü.
10. Boğaziçi Film Festivali’nde ‘En İyi Yönetmen Ödülü’nü alan Özcan Alper, ödülünü Türk Silahlı Kuvvetlerine iftira attığı için tutuklanan Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ithaf etmişti.
BARIM’IN OYUNCULARI JÜRİDE DE BOY GÖSTERİYOR
Geçtiğimiz ekim ayında gerçekleşen 61. Altın Koza Film Festivali jürisinde Serenay Sarıkaya’nın ismini görenler, doğru düzgün sinemada oynamadığı ve o yetkinliği olmadığı halde nasıl jüri olabildiğini sormuştu. Birkaç yıl önce de ID oyuncularından Ezgi Mola, Altın Portakal’da jüri olmuştu. Türkiye’nin en köklü festivallerinden Altın Koza ve Altın Portakal, Sinema Yazarları Derneği’nin (SİYAD) elinde şekilleniyor. İstedikleri zaman festivali boykot ediyor, durduruyor, hatta iptal ettirmeye kadar gidebiliyorlar.
FESTİVAL İPTAL EDİLDİ
2019 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı AK Parti’den CHP’ye geçince, SİYAD, 2014’te yaşanan sansür vakasıyla “yüzleşilmediği sürece” yeni bir sayfanın açılamayacağını belirtmişti. 2014’teki sansür vakası dedikleri ise “Gezi” güzellemesi yapan ve ismini LGBT’nin bayrak şiirinden alan “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” filminin yarışmadan çıkartılması meselesi. O dönem 11 jüri üyesi istifa etmişti. Daha sonra yeni bir sayfa açıldı ve bu sefer 2023 yılında soruşturması devam eden bir KHK’lıyı anlatan “Kanun Hükmü” belgeselinin yarışmadan kaldırılması dolayısıyla böyle bir kriz yaşandı. Jürinin istifası ve düğmeye basılmış gibi filmlerini çeken yönetmenler sebebiyle o yıl festival yapılamadı.
ÖDÜL ALMAK İÇİN SOLCU OLACAKSINIZ
- Bundan birkaç yıl önce Tvnet’in “Sormasam Olmaz” programına konuk olan Hakan Boyav, ödül verilirken sanatın normlarına göre hareket edilmediğini söylemiş, şöyle eleştiri getirmişti: “Ya politik görüşünüz olarak solcu olacaksınız veya yaşam biçimi olarak oradan birilerine daha yakın olacaksınız. Adil, nesnel bir değerlendirmeden çok uzaktır Türkiye’deki ödüller.”