Ev Hemodiyalizi tedavisini uygulayan ilk kamu hastanesi Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi tarafından geçtiğimiz günlerde "2. ADÜ Diyaliz Toplantıları" adı altında bir eğitim programı düzenlendi. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda böbrek yetmezliğinde alternatif tedavi yöntemleri ve Ev Hemodiyalizi tedavisinin üstün yönleri ele alındı.
Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi (ADÜ) tarafından 2. Diyaliz Toplantısı düzenlendi. Nefroloji bilim Dalı ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda böbrek yetmezliğinde uygulanabilecek alternatif tedaviler ve Ev Hemodiyalizi tedavisi hakkında görüşüldü. ADÜ Nefroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Yeniçerioğlu, yaptığı açılış konuşmasında 10 hastaya Ev Hemodiyalizi tedavisi uygulandığını ve amaçlarının bu tedavinin yaygınlaştırılması olduğunu söyledi.
Hemodiyaliz tedavisindeki olumsuzlukları gidermek için geliştirilmiş, Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve Ege Üniversitesi'nin ortak projesi olan “Ev Hemodiyalizi" bugüne kadar yüzlerce hastaya yaşam umudu oldu. Sağlık Bakanlığı tarafından hastaların evine ücretsiz olarak diyaliz makinesinin yerleştirilmesiyle birlikte hastaları diyaliz merkezlerine gitmekten kurtaran proje, bedensel ve ruhsal açıdan hastalara pozitif etkiler sağlıyor. Türkiye'de bu projeyi gerçekleştiren ilk üniversite hastanesi olan Adnan Menderes Üniversite ise diğer üniversite hastaneleri için örnek teşkil ediyor.
Ev Hemodiyalizi konusuna detaylı açıklama getiren Prof. Dr. Yeniçerioğlu: “Hemodiyaliz, standart olarak haftada 3 gün 4 saat süreli olarak bir hemodiyaliz merkezinde gerçekleştiriliyor. 7/24 çalışan böbreklerin yerine, haftada toplam 12 saat süre hemodiyaliz ile kan temizleme işlemi gerçekleştiriliyor. Temizlenme işleminin 12 saate sıkıştırılmaya çalışılması, tedavi etkinliğinde yetersizliklere ve yaşam kalitesinde bozulmalara yol açabiliyor. Bu sorunları aşmanın yolu ise daha uzun diyaliz yapmaktan geçiyor. Haftada 3 gün 8 saat süreyle hemodiyaliz uygulamak için hemodiyaliz merkezlerine gidilmesi, sosyal yaşamı, iş yaşamını ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tüm bu nedenlerden doğan arayışlar neticesinde Ev Hemodiyalizi kavramı gelişti. 2 ay süreyle eğitim alan hastaların evlerine hemodiyaliz cihazı kurulmakta ve hastalar haftada 3 gün 8 saat süren hemodiyaliz tedavilerini, evde gece uyurken kendileri gerçekleştirmekte. Böylelikle hemodiyaliz etkinliği arttırılırken, yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesi engellenmekte. Ayrıca daha az ilaç, daha az hastalık, daha uzun yaşam ve daha düşük maliyet sağlanmakta. Ülkemizde evde hemodiyaliz hizmeti, kamu hastanelerinde ilk olarak Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Bölümü tarafından gerçekleştirildi. Şuanda 10 hastamız Ev Hemodiyalizi tedavisini uygulamakta. 2 hastamızın da eğitim süreci tamamladı ve iki hafta içinde evde tedavilerinin başlamasını planlıyoruz. Amacımız daha fazla hastamızın Ev Hemodiyalizi tedavisine geçerek, yaşam kalitelerini yükseltmesini sağlamak" dedi.
Prof. Dr. Yeniçerioğlu: “Son yıllarda nano teknoloji yöntemleri ile hemodiyaliz makinaları ve su arıtma sistemleri taşınabilir boyutlara indirgendi. Bu konudaki çalışmalar umut verici nitelikte. Mevcut hemodiyaliz teknolojileri böbreklerin sadece toksik maddeleri ve fazla suyu vücuttan uzaklaştırma fonksiyonlarını yerine getirmekte. Böbrek hücreleri ile zenginleştirilmiş hemodiyaliz sistemleri ile de böbreğin, kan yapıcı ve D vitamini gibi hormon üretimi gibi diğer fonksiyonları da gerçekleştirilecek. Ayrıca kök hücreden yeni böbrek oluşturulması ve hayvandan insana böbrek nakli konusundaki çalışmalar ilerleyen zamanlarda böbrek nakli konusunda çığır açıcı niteliktedir. Yakın gelecekte teknolojik ilerleme ile birlikte hastaların daha konforlu ve uzun bir yaşama sahip olması sağlanacaktır"