Engellilerin de kendi sınırlarını çizme hakkı var

Dilber Dural
Dilber Dural
04:0019/01/2025, Pazar
G: 19/01/2025, Pazar
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Ampute bir birey olan James Catchpole’un kendi deneyimlerinden ilham alarak yazdığı “Sana Ne Oldu?”, Ketebe Çocuk etiketiyle okurlarla buluştu. Mizahi bir dille kaleme alınan kitap, “Engellilere nasıl yaklaşmalıyız?” sorusuna etkili bir yanıt sunuyor. Catchpole, “Engelli bireylerin mahremiyet hakkı ve kendi sınırlarını belirleme özgürlüğü vardır” diyerek, çocukların merakının doğal olduğunu ancak engelli bireylerin özel hayatlarının kamuya açık bir sorguya dönüşmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Efe’nin tek bacağı vardır. Korsancılık oynamayı çok seven bir çocuktur. Etraftaki çocuklar Efe’yi korsancılık oynarken görünce, bacağına ne olduğunu sorarlar. Ama Efe bu sorudan çok sıkılmıştır. Ne olduğunu cevaplamak yerine, bacağına ne olduğunu onların tahmin etmesini ister.

James Catcpole’un kendi çocukluk deneyimlerinden yola çıkarak kaleme aldığı “Sana Ne Oldu?” kitabı geçtiğimiz günlerde Ketebe Çocuk etiketiyle okurlarıyla buluştu. Yazar ailesiyle birlikte Oxford’da yaşıyor. Tıpkı kitaptaki Efe gibi, bir bacağı yok. Kitap, farklı görünmenin nasıl hissettirdiğini gözler önüne seren etkileyici bir okuma deneyimi sunuyor. “Engellilere nasıl davranmalıyız?” sorusunu mizahi öğelere yer vererek anlatıyor. James Catcpole ile konuştuk.

Ampute bir birey olan James Catchpole, “Çocuklarımla parka gittiğimde tüm çocuklar oyun oynamayı bırakıp bana bakıyor! Kimisi gelip, ‘Senin yalnızca bir bacağın var!’ diyor” ifadelerini kullanıyor.

Engelli olmanın gerçekte nasıl bir şey olduğunu göstermek istedim

Çocuk kitaplarında engelli karakterlerin genellikle ana karakter tarafından düzeltilmek veya tedavi edilmek üzere ya da ana karaktere engellilikle ilgili her şeyi öğretmek için orada olduğunu dile getiren James Catcpole, “Yirmi yıl boyunca bu tür hikâyeleri okuduktan sonra, engelli olmanın gerçekte nasıl bir şey olduğunu göstermek için kendi hikâyemi yazmaya karar verdim” diyerek, engelliliğe dair gerçekleri anlatan bir hikâye yazma kararı aldığını söylüyor. “Sana Ne Oldu?” kitabını yazarken engelli bir çocuk olarak yaşadığı deneyime odaklandığını dile getiren Catcpole, “Çocuklarım hâlâ küçük ve her gün onlarla birlikte oyun parkına gidiyorum, bu da bana o anları hatırlattı. Çünkü bugün de parkta benim başıma aynı şeyler geliyor: Tüm çocuklar oyun oynamayı bırakıp bana bakıyor! Kimisi gelip, ‘Senin yalnızca bir bacağın var!’ diyor” ifadelerini kullanıyor.

İnsanların engellilere karşı tepkileri sorun

Catcpole, “Evden dışarı çıktığımda protez kullanmıyorum, yürüyebilmek için baston kullanıyorum, tıpkı kitapta Efe gibi (ya da ünlü Türkiye ampute futbol takımınız gibi) bu beni yürüyen bir soru işareti haline getiriyor çünkü herkes ne olduğunu bilmek istiyor! Yetişkinler genellikle bunun kişisel bir soru olduğunu ve benim mahremiyetimin meraklarından daha önemli olduğunu anlıyor, ancak çocuklar henüz bunu anlayamıyor. Bu sorular, her gün karşılaştığım en zor şeylerden biri. Bazen sorular alaycı ya da taklit edici oluyor; genelde ise saf bir meraktan geliyor. Ancak her iki durumda da bu durum sizi dışlanmış hissettiriyor, sizi diğerlerinden farklı kılıyor ve hayatınızın çok özel bir kısmını (her zaman birkaç çocuğun yanıtı dinlemek için beklediği bir kamuya açık konuşmaya dönüştürülüyor!) herkesin önünde açıklama zorunda bırakıyor. Bir yetişkin olarak bunu şu an kaldırabiliyorum. Ama çocukken bu daha zordu. Bu, engelliliğin gerçek deneyimidir ve yazmak istediğim şey de budur: Engellilik genellikle bir sorun değildir – Efe tek bacağı olmasına rağmen oldukça mutlu – ama diğer insanların engellilere karşı tepkileri sorun yaratabilir” sözleriyle anlatıyor.

Catcpole, kitabın sonunda yer verdiği “Engelli bireylere nasıl yaklaşmalıyız?” sorusunu da şu şekilde cevaplıyor: “Çocukları bana sorular sorarken gördüklerinde ebeveynler genellikle oyun alanına gelip özür diliyor! Bu durumu nasıl ele alacakları konusunda net görünmüyorlar. Bu yüzden onlar için birkaç ipucu yazdım. Açıkçası, kitabın çocuklar üzerinde olduğu kadar ebeveynler üzerinde de etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama benim için en büyük etki, kitabı yazarken öncelikle düşündüğüm okuyucular, yani engelli çocuklar üzerinde oldu. Onlara vermek istediğim mesaj, çocukken duymaya ihtiyacım olan ama ancak yetişkin olduğumda fark ettiğim bir mesajdı. Bir engelli çocuk olarak insanlar size ‘ne oldu?’ diye sorduğunda, onlara cevap vermek zorunda değilsiniz. Cevap alma hakkına sahip olduklarını düşünebilirler, ama değiller. Bunun yerine, mahremiyet hakkınız ve kendi sınırlarınızı çizme hakkınız var.”



#Aktüel
#Hayat
#Toplum