Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde, Türkiye’de ilk kez düzenlenen Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi’nin açılışına katıldı. 88’i yabancı 248 katılımcının iştirak ettiği kongre, bilimsel oturumlar yanında fuar ve atölye çalışmalarıyla dört gün boyunca devam edecek ve kongreye Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi Direktörü Dr. Zsuzsanna Jakab’ın yanısıra yurtdışından Sağlık Bakanları ve bilim insanları da katılım sağlayacak.
Kongrenin açılışında, Kongre Başkanı, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Eyüp Gümüş, Dünya Sağlık Örgütü temsilcisi Dr. Zsuzsanna Jakab ve Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Demircan birer konuşma yaptı. Sabah'ın haberine göre, Emine Erdoğan ise yaptığı konuşmada Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıbbın, modern tıbbın alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğunu vurguladı.
Türkiye sağlık alanında zengin bir ülke
Emine Erdoğan konuşmasında:
- "Türkiye, geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında tarihsel birikimi olan, zengin bir ülkedir. Medeniyetler beşiği Anadolu'da, insanlığın binlerce yıllık birikimi, tecrübe yoluyla nesilden nesile aktarılmış ve önemli tıp kurumları açılmıştır. Gevher Nesibe Hatun şifahanesinden Edirne darüşşifasına, coğrafyamızda adeta bir şifa sanatı doğmuştur" diyerek Türkiye'nin tıp alanındaki öneminden bahsetti.
"Şifa bizim yediğimiz gıdalarda, yaptığımız sporda"
Toplantı sonunda ise önemli bir noktaya dikkat çekerek:
- "Kanıt peşinde koşarken, şifayı kendi dışımızda arıyoruz. Şifa bizim yediğimiz temiz gıdalarda, yaptığımız sporda, kimyasallardan uzak durmamızdadır. Şartlar elveriyorsa, çocuklarımızı normal doğumun mucizevi kazanımlarından mahrum etmemektedir. GDO'suz tohumda, anne sütündedir. Ruh ve beden bütünlüğümüzü gözeterek yaşamaktadır. Bu sanatı ne kadar içselleştirebilirsek, hastalıklardan o kadar korunur, bağışıklık sistemi güçlü bireyler oluruz" dedi.