Doğal afet süreçlerinde çocukların duygularının ciddiye alınması uyarısı

12:4113/08/2021, Cuma
G: 13/08/2021, Cuma
AA
Arşiv
Arşiv

DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi Bölüm Başkanı Klinik Psikolog Gülşah Ergin, toplumun her kesimini etkileyen ve gündemi tümüyle kaplayan doğal afet süreçlerinde çocukların duygularını hafife almamanın önemli olduğunu belirtti.


Klinik Psikolog Gülşah Ergin, doğal afetlerin çocuklar üzerindeki olası etkilerini ve çözüm yollarını paylaştığı açıklamasında, çocuklara bilgi vermenin onları rahatlatacağını ve kaygılarını azaltacağını kaydetti.


Doğal afetlerin düzensiz ve çoğunlukla önceden kestirilemeyen doğa olayları olduğunun söylenebileceğini ve örnekler üzerinden çocukla sohbet edilebileceğini aktaran Ergin, çocukların travmatik deneyim olarak nitelendirmesi için olayı bire bir yaşamasının gerekmeyeceğini, şahitlik etmenin, yaşananları duymanın ve ekranda görmenin de travmatik bir etki yaratabileceğini bildirdi.

Ergin, travmatik bir olaydan sonra tüm çocukların aynı tepkileri, aynı zamanda göstermeyebileceğine değinerek, şöyle devam etti:

  • "Her çocuk için 'olağan' hallerinin dışına çıkan her türlü davranış ve duygu değişimi dikkatle takip edilmelidir. İçe kapanma, eskiden yapabildiği bir şeyde gerileme, genel bir korku, kaygı veya öfke hali, aşırı hareketlilik, bedensel semptomlar, travmatize olmuş çocuklarda sıklıkla görülen belirtilerdendir. Travmatik bir deneyim yaşayan çocuğun en çok 'güven' ve 'güvende hissetme' duyguları zedelenir. Bu nedenle fiziksel ve duygusal olarak çocuğun yanında olmak, onu sevdiğimizi söylemek, 'şimdi' güvende olduğuna özellikle vurgu yapmak çok önemlidir. Neler olduğu, şimdi ne durumda olunduğu konusunda bilgi verilmesi ve yaşananlar karşında 'Ben de çok üzüldüm. Ben de çok korktum' gibi cümleler ile kendi duygularımızın da paylaşılıyor olması yine çocuğu çok rahatlatacaktır. Ayrıca çocuklara oyun ve eğlence için fırsatlar yaratılması da onların iyileşme süreçlerini hızlandıracaktır."

Ergin, haberlerin çoğu kez gündemin "en kötü ve etkileyici" yanlarına odaklandığını, içeriklerin çocuklar için sarsıcı ve üzücü olabileceğini kaydetti.

Yayımlanan haberlerin çocuklara değil büyüklere yönelik hazırlandığını unutmamak gerektiğine dikkati çeken Ergin, "Çocukları direkt olarak haberlere maruz bırakmamak daha doğru olacaktır. Çocuklar yine de etraftan bir şeyler duyuyor olabilir. Çocukları ülkemizde ve dünyamızda olan gündem hakkında yaşlarına uygun olacak şekilde bilgilendirmek, soruları varsa sorularını yanıtlamak ve duygularını ifade etmek konusunda onlara yardımcı olmak çok önemlidir." değerlendirmesini yaptı.

"Böyle durumlar karşısında korku ve üzüntü hissetmek çok normal"

Klinik Psikolog Ergin, toplumun her kesimini etkileyen ve gündemi tümüyle kaplayan doğal afet süreçlerinde çocukların duygularını hafife almamanın kritik önem taşıdığını belirtti.

Çocuklara "
Korkulacak ya da üzülecek bir şey yok"
demenin doğru bir yaklaşım olmadığını aktaran Ergin, "Tam tersi, böyle durumlar karşısında korku ve üzüntü hissetmek çok normal bir durumdur. Korku içinde olan bir çocuğa '
Sen şimdi böyle şeyler duydun/gördün, anlayamadın, ondan çok korktun.'
ya da '
Böyle şeyler olduğu için çok üzüldün, kafan çok karıştı.'
demek çok daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Böylelikle çocuğa duygularını ifade etme konusunda destek olunurken aynı zamanda da onun sakinleşmesi sağlanmış olacaktır" ifadelerini kullandı.

Ergin, böyle durumlarda yardım kaynakları hakkında bilgi vermenin de çocukları çok rahatlatacağına dikkati çekerek, çocuklara "Şimdi orada itfaiyeciler, polisler, doktorlar var. Herkes ellerinden geleni yapıyor." gibi açıklamalar yapılabileceğini kaydetti.

#Davranış Bilimleri Enstitüsü
#doğal afet
#Gülşah Ergin