Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İstanbul Müftülüğü ve Türkiye Diyanet Vakfı İstanbul Şubesi tarafından "Anneler Günü" dolayısıyla şehit annelerine yönelik Anadolu Hakimevinde düzenlenen programa katıldı. Annelerin yanı sıra şehit çocukları ve aile yakınlarının da katıldığı program, Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Burada konuşan Erbaş, her günün anneler günü olduğunu belirterek, "Ama böyle bir gün belirlenmiş. Biz onu da elimizden geldiği kadar değerlendirmeye çalışıyoruz. Annelerimizi hatırlamaya çalışıyoruz" dedi.
Geçen yıl bugün annesini telefonla arayarak Anneler Günü'nü tebrik ettiğini hatırlatan Erbaş, "Ama şu an edemiyorum. O da Hakk'a yürüdü. Allah cümle annelerimize rahmet eylesin" diye konuştu.
Erbaş, şehitliğin yüce bir mertebe olduğunu belirterek, "Hepimiz faniyiz. Hepimiz bir gün Rabbimize gideceğiz. Ahirete bizi uğurlayacaklar. Biz nasıl uğurladık şimdiye kadar? Bizi de uğurlayacaklar. Herkes ölümü tadacak. Kimi tatmıştır, kimisi tadacaktır. Cenabıhak en güzel bir şekilde ölümü nasip eylesin bize. İşte bu ölüm çeşitlerinin en güzeli şehit olarak ölmektir. Kuran'dan bunu anlıyoruz, hadislerden bunu anlıyoruz. Ölümün saati değişmez. Onların ecelleri geldiği zaman ne bir an geri alabilirler, ne bir an öne alabilirler" ifadelerini kullandı.
Bugün Anneler Günü vesilesiyle bir araya geldiklerini kaydeden Erbaş, şöyle konuştu:
"Annelik yeryüzünde bir insana nasip olabilecek en önemli ünvanlardan biri, belki de birincisi. O yüzden buyuruyor ya Peygamber Efendimiz, cennet annelerin ayakları altındadır. Anneler, ayaklarının altında cennet olan varlıklar bizim için. Ne muhteşem bir tanımlamadır bu. Öyle zamanlarda söyledi ki Efendimiz aleyhisselatu vesselam bu sözü. Kadının adeta itildiği, kakıldığı hiçbir anlamının olmadığı, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir zamanda. Allah Resulü Efendimizin yaptığı en önemli inkılaplardan, devrimlerden birisi işte kadını o durumdan çekip çıkarmak, kurtarmak ve cenneti onların ayaklarının altına sermek oldu."
Erbaş, bu millet kadar şehidine sahip çıkan başka bir millet olmadığını ifade ederek, "Şehidine değer veren, şehit yakınlarına değer veren, gazilere değer veren başka bir millet yok, bulamazsınız. Bizim damarlarımızda dolaşan kanlarımızda şehit sevgisi var. Şehit yakınlarına sahip çıkma anlayışı var. Ruhumuza işlemiş. Siz ne kadar şehitlerinize bağlıysanız, biz de o kadar bağlıyız şehitlerimize" değerlendirmesini yaptı.
Program sonunda, şehitler ve ebediyete intikal eden anneler için dualar okundu.