Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının bütçesinden bu yıl 54 milyar 442 milyon 431 bin lira ödenek alan kurumun, giderleri arasında ilaç ödemeleri önemli yer tutuyor.
İlaç için 2014 yılında 17 milyar 388 milyon lira, 2015 yılında 18 milyar 895 milyon lira, 2016 yılında 21 milyar 374 milyon lira geri ödeme yapan Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) kasasından, geçen yıl tüketilen yaklaşık 2 milyar kutu ilaca karşılık da 25 milyar 166 milyon lira çıktı.
Söz konusu ödemeyle Türkiye, yaklaşık 1,10 trilyon dolar büyüklüğe sahip dünya ilaç pazarında Avustralya, Kore ve Rusya gibi ülkelerle birlikte üst sıralarda yer aldı.
Tüketilen ilaçlar arasında diyabet, sindirim sistemi ve ağız sağlığıyla ilgili olanlar ilk sırada yer alırken, bunları kanser ilaçlarını da kapsayan antineoplastik ve immünomodülatörler ile antibiyotikleri de kapsayan sistemik antienfektif gruptakiler izledi.
Geçmiş yıllarda her 100 reçetenin 35'inde görülen antibiyotikler, yürütülen Akılcı Antibiyotik Kullanımı Kampanyası ve bilinçlendirme çalışmalarının etkisiyle 29 reçeteye kadar düştü.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de yanlış ve gereksiz ilaç kullanımı halk sağlığını etkileyen ciddi sorunlar arasında bulunuyor.
Akılcı olmayan ilaç kullanımı, hastaların tedaviye uyum sağlamasının azalmasına, ilaç etkileşimlerine, bazı ilaçlara karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına ya da uzamasına, istenmeyen etki görülme sıklığının artmasına ve tedavi maliyetlerinin yükselmesine yol açabiliyor.
Antibiyotiklerin ateş düşürmediğini, ağrı dindirmediğini, virüslere bağlı enfeksiyonları tedavi etmediğini özellikle belirten uzmanlar, yaygın ve yanlış kullanılması halinde bu ilaçların esas etki beklenilen bakterilerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde bile faydalı olamayacak hale geldiğine dikkati çekiyor.