Dergilik'te bu hafta aşkar, Yedi İklim ve İnsicam var. 4 Soru'nun misafiri gazeteci yazar Merve Akbaş.
Mübarek ramazan geldi. Filistin'de İsrail katliamı sürerken, çocuklar açlıktan ölürken geldi. Mezalime dur diyememenin ezikliği, bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşarken geldi. Yüzümüzü yerden kaldıramadığımız bir zamanda geldi. Dilerim gelişiyle rahmet doldurur kalplerimize. Cesaret doldurur damarlarımıza. Ufuk kazandırır bakışlarımıza. Ahlâk katar ahlâkımıza. Şöyle silkinir, kalkar, “Kardeşim” deriz, “Kardeşiz hepimiz.” Sonra iftara dururuz kardeşlerle. İlk lokmada Filistin gelir gözümüzün önüne. Lokma boğazımıza dizilir. Hoşgeldin ramazan, kan ağlıyor olsak da hoş geldin!
Havanda şiir dövmek
Üç aylık aşkar dergisi, 2024'ün ilk sayısıyla okuruna, merhaba dedi. Yayın yönetmeni değişen ve Mustafa Melih Erdoğan yönetiminden Aziz Mahmut Öncel yönetimine geçen derginin Sunuş yazısında Erdoğan'a teşekkür ediliyor. Toni Demuro'nun bir çalışmasının süslediği kapağa üç yazı başlığı çıkarılmış: Aksanlı Konuşmalar, Havanda Şiir Dövmek ve Linç Hukuku. Aziz Mahmut Öncel'in Tahkimat başlıklı şiiriyle başlayan yaklaşık kırk sayfalık bölümde Öncel'le birlikte onaltı şairin çalışması yer alıyor. Özgür Ballı'nın Diyalog başlıklı şiirinin son dizeleriyle sürdüreyim bahsi: gel konuşalım / çocuklar ölüyorken neden bir şey yapmıyor hiç kimse. Bu sayının söyleşi konuğu Gülnaz Eliaçık Yıldız. Hikâyeciyle Hüseyin Karacalar konuşmuş. Ali Kurt, Hamza Eren Sarıçam ve Cüneyd Ensari aşkar'a hikâyeleriyle katılan kalemler. Güncel meselelerin kısa metinlerle irdelediğindiği Poligon'da Mustafa Melih Erdoğan, Özgür Ballı, Aziz Mahmut Öncel, Çağrı Subaşı ve Osman Özbahçe var. Taarruzname'de Eyüp Aktuğ'u, Mesuliyet Meselesi'nde de Osman Nuri Tolar'ı görüyoruz. 96 sayfalık aşkar'ın kitap bölümünde, Taner Sarıtaş İbrahim Aslaner'in üçüncü romanı Kış Yanıkları'nı ele alıyor. Süleyman Arif Yıldız'ın yazı konusu Feyza Ay'ın Denizağaçları, Kemikyüzleri adlı hikâye kitabı. Osman Özbahçe'nin çok konuşulan dil çöktü adlı eseriniyse Ümit Çiçekli yazıya dökmüş. Bu sayının sonunda bir 2023 fihristi yer alıyor. 'Serbest edebiyat dergisi'ne, azizmahmutaskar@gmail.com e posta adresinden veya 0 505 260 93 47 veya 0 507 766 95 89 no'lu telefonlardan ulaşılabilir.
Son dönem, edebiyatımızı körleştirdiler. Edebiyat neyi görmesi gerekiyorsa onu görmemek üzerine kurulu. Son dönem, edebiyatımızı sağırlaştırdılar. Neyi duyması gerekiyorsa onu duymamak üzerine kurulu.
İnsanların içinde akıp gittikleri hayat, bir hayat değil. Mekanik, sistemik bir ürün. Ürün insana önerilecek bir şey yok. Sistem, milletleri özüne yabancılaştırarak sağlamlaşıyor. Osman Özbahçe
Mehmet Özger'e vefa
Yedi İklim, 408. sayısıyla raflardaki yerini aldı. Ali Haydar Haksal yönetimindeki derginin ramazan konulu Gök Sofrası başlıklı giriş yazısında, “Gök sofrası; kendimizi aralama, kendimizi bulmaya, kendimize gelmeye çağırıyor bizi” deniliyor. Mustafa Cemil Efe'nin Hüsn-i Hat çalışmasıyla giriş yaptığımız bu sayının şairleri Nurettin Durman (içeride Duman yazılmış!), Sulhi Ceylan, Ali Sali, Mehmet Yılmaz, Milica Lilic (çev.: Ali Günvar), Yunus Emre Altuntaş, Emirhan Eder, Metin Kaplan, Mesut Çağap, Umar Ahmadov, Semiha Nur Mıhçıoğlu, Mehmet Hasan Doğruer, Esmanur Güner ve Önder Öztürk. Bu sayının üç çizeri var: Hasan Aycın, Mükerrem Mert ve Zeynep Hilal Özder. Osman Bayraktar Londra'yı yazmış. Ali Haydar Haksal'ın yazı başlığı, İçimin Yağmurları. Haksal ayrıca Özger Dosyası'na da bir yazıyla katılmış. Eyüp Akyüz'ün söyleşisiyle kapanan dosyaya, Haksal ve Akyüz'den başka yedi isim daha katkı vermiş. Arif Ay, Seçim Sath-ı Mailindeyiz başlıklı bir metin kaleme almış. Yeni Okumalar/Değiniler'de dört kitap incelenmiş. Metinler, Mukadder Uçar Beyoğlu, Uğurcan Güler, Cansu Arslanoğlu ve Merve Nur Maden imzalı. İsmail Kıllıoğlu, Osman Koca, Elif Canıbek Kesikoğlu, Yusuf Turan Günaydın ve Melek Ninovaoğlu 72 sayfalık dergiye çalışmalarıyla katkı veren diğer yazar ve şairler. Tecrübeli dergiye, yediiklim@yahoo.com e posta adresinden veya 0 216 352 49 77 veya 0 533 310 88 83 no'lu telefonlardan ulaşılabilir.
İslam'ın gür sesi Aliya için
Dijital platformlar üzerinden yayın yapan İnsicam dergisinin 37. sayısı okuruyla buluştu. Mustafa Özel yönetimindeki dergi, bu sayıyı son yüzyılın önde gelen liderlerinden Aliya İzzetbegoviç'e ayırmış. Takdim yazısında, “Niçin Aliya?” diye soruyor ve suali şöyle cevaplıyor Özel: Bilgeliğinden, mütefekkirliğinden, dava adamlığından, komutanlığından; tevazuundan, sadeliğinden, cesaretinden, fedakârlığından, vefakârlığından. Dergi, Hilal Özder'in çizimiyle açılıyor. İlk yazıda Erdal Çakır imzasını görüyoruz. Yazıyı Mükerrem Mert'in çizgisi süslüyor. Diğer yazılar da fotoğraflarla desteklenmiş. Kemal Kahraman'ın metninin başlığı, Aliya: Bereketli Toprakların Bilge Lideri. Hüseyin Yorulmaz hoca, Aliya'nın Osmanlılığını yazıya dökmüş. Şair Hüseyin Akın, bilge liderin entellektüel yanını yazmış. Mustafa Özel Türkçede Aliya Şiirleri'ni ele almış. Konu şiir olunca alıntı yapmadan geçmeyeyim. Rıza Duru'dan: Senin kalemin ey Ali silahın senin / Evlenene çeyiz kalana miras. 98 sayfalık digital dergi, Nihal Pakırdaşı'nın metniyle bitiyor. İsmini andıklarım dışında 18 yazar, şair ve akademisyen yazılarıyla katkı sunmuş dergiye. İnsan, düşünce ve kültür dergisine, editor@insicam.net e posta adresinden veya 0 212 501 31 71 no'lu telefondan ulaşılabilir.
4 SORU: MERVE AKBAŞ
Dergi okuru, yazarı, çalışanı, dostu diyebiliriz. Herhâlde hayatımın geniş bir kısmını süreli yayınlar kaplıyor.
Düzenli olarak takip ettiğim çok sayıda dergi var. Nihayet başta olmak üzere çok sayıda edebiyat, kültür, sanat, kitap dergisinini takip ediyorum. Güncel dergilerin yanında bir 'dergici' olarak zaman zaman sahaflardan eski dergileri toplayıp, alıcı gözle okur, 'editör burada ne yapmak istemiş?' diye düşünürüm. Bunların kimisi kapandı, kimisi yayına devam ediyor. Son zamanlarda eski sayılarının arasında dolaştığım dergiler ise Doxa, Defter, Birikim...
Nihayet’in mutfağındayım. Bu nedenle 'kazana düşmüş' sayılabilirim. Onun yanında bir 'dergi-okul' gibi gördüğüm Yeni Şafak Kitap için de yazıyorum.
Eğer güncele farklı bir bakış sunuyorsa her dergi dikkatimi çekebilir. Benim için önemli olan, kendi gündemini belirlemesi veya güncele yeni bir bağlam kazandırabilmesi. Dergicilik zaten bu değil mi?