Cumhur başkanını seçti

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP, HDP, İP ve Saadet Partisi’nin ilk turda kendi adayları ile yarışacağının netleşmesinin ardından seçim çalışmaları başladı. AK Parti ve MHP’nin adayı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 146 projenin yer aldığı seçim beyannamesini açıkladı. “Yeni hedefimiz ülkemizi yüksek gelirli ülkeler ligine taşımaktır” diyen Erdoğan birçok yeniliğin de müjdesini verdi. 4 gün sonra CHP’nin açıkladığı seçim beyannamesi ise şok etti. 28 Şubat darbe dönemi uygulamalarını esas alan beyannamede, İmam-Hatipleri fiilen ortadan kaldıran 8 yıllık kesintisiz eğitim modeli yeniden yer aldı. AK Parti’nin hayata geçirdiği pek çok projenin de vaatler listesine koyulması, CHP’nin Türkiye gerçeklerinden ne kadar uzak olduğunu gösterdi. Muharrem İnce’nin çiftçiye 2.5 liradan vereceğini söylediği mazot zaten 2.35 liradan veriliyordu. Meral Akşener de Şehir Hastaneleri gibi vatandaşın yararına olan projelerin durdurulacağını vadetti.

AKŞENER KİRLİ İTTİFAKI İTİRAF ETTİ

Seçim süreci muhalefetin kara propagandasına da sahne oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik “Pensilvanya’ya gitti” iftirası atan, karşılığında “İspatlamazsan namertsin” cevabını alan Muharrem İnce’nin FETÖ ile ilişkileri deşifre oldu. Akşener de oy için tutuklu Selahattin Demirtaş’a özgürlük istedi. Teröre kapı aralayan Akşener, Demirtaş’ı masum gösterme çabasına girişerek adaylığında Demirtaş’ın da eşit şartlarda kampanya yürütebilmesi gerektiğini savundu. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday için HDP ile de ittifak görüşmesi yapıldığını 6 Haziran’da itiraf eden Akşener’in “İP, CHP ve SP bir araya gelerek HDP ile birlikte çatı aday göstermemiz istendi” şeklindeki sözleri büyük resmi apaçık ortaya koydu. Akşener’in itirafı kirli pazarlığa ışık tuttu, kapalı kapılar ardında yapılan sır toplantılar deşifre oldu. CHP, İP, SP ve HDP’nin kurduğu cephe, 1990’lı yıllardaki ittifakı hatırlattı. O dönem PKK’nın desteklediği HEP, SHP çatısı altında meclise taşınırken, 24 Haziran’da da CHP’nin başını çektiği ittifak HDP’ye alan açıyordu.

KILIÇDAROĞLU’NUN 9’UNCU HEZİMETİ

24 Haziran’a gelindiğinde, Türkiye’yi oyun sahası olarak gören Batı, FETÖ, PKK ve onların güdümünde hareket edenler tokat yedi. 2023 hedefine ulaşmanın, güçlü Türkiye’yi inşa etmenin, dev adımlarla büyük yürüyüşü tamamlamanın son aşaması da tamamlandı. Milletimiz çok uluslu hesaplara karşı “vatan eksini” için ferasetini ortaya koydu.

Erdoğan, en yakın rakibi Muharrem İnce’ye % 23 oranında fark atıp, % 52.5 oy alarak Türkiye’yi süper lige çıkaracak yeni yönetim modelinin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Türkiye’yi abluka altına almak isteyen Batı, terör örgütleri ve eski Türkiye özlemi içindeki muhalefet kaybetti. İnce’nin % 30.6’da kaldığı seçimde, HDP adayı Demirtaş % 8.3, Akşener ise % 7.3 oy aldı. SP adayı Temel Karamollaoğlu ile Doğu Perinçek % 1’i dahi bulamadı. Milletvekilliği seçimlerinde de Cumhur ittifakı % 53.6, Millet İttifakı % 34, HDP ise % 11.5 oy aldı. CHP listesinden seçime giren Saadet Partisi 2 milletvekili çıkarabildi. Erdoğan 9 Temmuz günü TBMM’de yemin edip göreve başladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9’uncu hezimetini tattığı seçimler, CHP’de kopacak fırtınanın habercisiydi.

AKIL HOCANIZ KİM?

“İP, CHP ve SP bir araya gelerek HDP ile birlikte çatı aday göstermemiz istendi” diyen Meral Akşener ertesi gün hayatının sorusuyla karşı karşıya kaldı. Yeni Şafak 7 Haziran’da attığı “AKIL HOCANIZ KİM” manşetiyle kirli pazarlığın ardındaki gücü böyle sorguladı.

KOLTUK KAVGASI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her seçim sonrası olduğu gibi yine sessizliğe bürünürken, Muharrem İnce ise “genel başkanlık için mücadele” sinyali verdi. CHP’de beklenen koltuk kavgası bir hafta sonra patladı. Genel başkan olmak istediğini ilan eden İnce, Kılıçdaroğlu’nun onursal başkan olarak kenara çekilmesini istedi.

VESAYET TASFİYE EDİLDİ
Türkiye için yeni yükseliş döneminin başlangıcı, tarih yapıcı rolünün geri dönüşü olan 24 Haziran, merkez iktidar alanını güçlendirdi. Ekonomi ve savunmada büyük atılımlar yapan, küresel ve bölgesel ölçekli sarsıntılara karşı kendini takviye etmiş, bağımlılıklarından kurtulmuş, toplumsal dayanışmasını en üst düzeye çekmiş bir Türkiye öne çıktı.

24 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Türk halkı, 25 Haziran sabahına ağırlıklarından kurtulmuş olarak uyandı. Vesayet sistemi tasfiye edildi, yasama ve yürütme güçlendi. Yönetimde çift başlılık ortadan kalkarken, ülkeye on yıllarını kaybettiren koalisyonlar dönemi de tarihe karıştı. Yürütmenin tek elde toplanması karar almayı hızlandırdı.