Çocuklar yaz sıcaklarının bunaltıcı etkisi, bazı sindirim ve idrar yolu hastalıkları gibi nedenlerle beslenme bozuklukları sorunu yaşayabiliyor. Kimi çocuklar iştahsızlık sorunu yaşayarak yetersiz beslenirken kimi çocuklar da iştah artışı nedeniyle obezite tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Murat Seringeç, konuyla ilgili görüş bildiriyor.
Yaz aylarında sıcak havaların neden olduğu bunalma ve tahammülsüzlük hissi, çocukların yeme alışkanlıklarına da doğrudan yansıyor.
Ailelerin çoğu zaman çocuğun şımarıklığından kaynaklandığını zannettikleri iştahsızlık; yaz aylarının bunaltan sıcakları, bazı kronik hastalıklar, yaz ishali gibi sindirim sistemi hastalıkları, demir eksikliği, idrar yolu enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarından kaynaklanabiliyor. Anne babaların, vejetaryenlik gibi et ve süt ürünlerinden uzak beslenme tarzları da çocukların bu besin gruplarına karşı antipati geliştirmeleriyle sonuçlanabiliyor.
Anne babaların yemek yedirme konusunda çocuklarıyla inatlaşmaları, onları yemeye zorlamaları çocuğun yemek yeme alışkanlığından daha da soğumasını beraberinde getirebilir. Hatta çocuklar yemeği reddederek, bazı isteklerini ailelerine yaptırma yoluna gidebilir. Yaz aylarında sıvı kaybeden vücut bir de yetersiz beslendiğinde, çocuklarda önemli sağlık sorunlarına neden olabilir. Yetersiz beslenme çocuklarda demir eksikliğine bağlı kansızlık, bağışıklık sisteminde zayıflık gibi sağlık sorunlarıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle, anne babalar çocuklarını inatlaşmaya teşvik edecek şekilde çocuğu başkalarıyla kıyaslamaktan ve yemek konusunda aşırı ısrarcı tutumlardan uzak durmalıdır.
Çocuğa yemek yedirmek için peşinde koşmak yerine, ailece masada her gün aynı saatlerde yenen yemeğe çocuğun da katılması sağlanmalıdır. Önündeki yemeği bitiren çocukları takdir etmek, onları yemeğe teşvik etmek açısından yemekten sonra dondurma gibi ödüller sunmak faydalı olabilir. Küçük çocukların belli dönemlerde yemek seçmeleri normal karşılanmalıdır. Bu durum, yiyeceklerin farklı şekillerde pişirilmesiyle son bulabilir. Köftelerin minik minik hazırlanması ve sebzelerle süslenmesi, çizgi film kahramanlarını andıran şekilde süslenen kekler ve yazın vazgeçilmezi zeytinyağlılar çocuklara cazip gelecektir. Et yemek istemeyen çocukları zorlamamak ve yemekten soğutmamak için, etten alınamayan protein eksikliği, kuru baklagiller pişirilerek giderilebilir. Süt içmeyi reddeden çocukların da benzer şekilde, sütlü tatlı veya yoğurt yemeleri sağlanabilir.
Yeme şeklindeki bazı yanlış tutumlar, çocukları zaman içerisinde aşırı yemek yeme isteğine yönlendirebiliyor. Son yıllarda gıdalarda artan katkı maddeleri, aşırı sıcak havaların hareketsiz yaşam tarzına teşvik ediyor olması, çocukların özellikle de okulda ve arkadaş ortamlarında fast food tarzı beslenmeleri, gazlı ve şekerli soğuk içeceklerin tüketilmesi gibi nedenler çocuklarda iştah açılmasına neden olabiliyor. Psikolojik kökenli iştah artışı da çocukların yemek alışkanlıkları üzerinde etkili olabiliyor. Öz güveni az ve mutsuz çocuklar, aşırı kalorili ve şekerli gıdalarla kendilerini mutlu etme yoluna gidebiliyorlar. Bu şekilde beslenmeden duyulan haz, doyma duygusundan uzaklaşmayı da beraberinde getiriyor. İştahları artan ve dengesiz beslenen çocuklarda obezite riski artıyor, metabolik problemler ortaya çıkabiliyor.
Pek çok aile çocuğunun yetersiz beslendiği düşüncesinden hareketle, çocuklarının tabaklarına fazla yemek koyarak onlara iyilik yaptıklarını düşünüyorlar. Oysa bu durum, çocuklarda aşırı yemek yeme alışkanlığı ve iştah artışı gibi sorunlara neden olabiliyor. İştahı açık olan çocuklar yazın daha çok tüketilen kola gibi şekerli içecekler, yağlı, tuzlu gıdalardan ve hamur işlerinden uzak bir beslenme biçimine yönlendirilmeli, çocukların yaz aylarında aşırı dondurma tüketmelerine engel olunmalıdır. Ailelerin çocuklarının beslenmeleri konusundaki yanlışlarından biri de, çok hareketli olan çocuklarının çok yemeleri gerektiğini düşünmeleridir. Çocukların hareketli olması büyük porsiyonlarda ve çok miktarda yemelerini gerektirmez. Bu çocuklar da her çocukta olması gerektiği gibi dengeli, sebze, meyve ve proteinden zengin ama ölçülü bir yemek programına uymalıdır.
Öz güven eksikliği, sosyal çevreyle iletişim güçlükleri gibi psikolojik kökenli yemek yemenin çocuklarda aşırı yeme ve obezite gibi sorunlara neden olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, anne babalar çocukların psikolojik durumlarını iyi gözlemlemeli, gerekirse bir uzmandan destek almalıdırlar. Ebeveynlerin çocukların da içinde olduğu, her gün aynı saatlerde yenen öğünlere eşlik etmelerini sağlamaları da çocukların dengeli ve sağlıklı beslenmelerine yardımcı olacak, iştah artışı olan çocuğun yeme şeklinin ailesi tarafından gözlemlenebilmesine imkan verecektir.