Yazar Figen Yaman Coşar’ın yeni kitap serisi “Şehreküstü Apartmanı” Erdem Çocuk etiketiyle minik okurlarıyla buluştu. Coşar, “Kentsel ve kültürel dönüşümü mizahın eşlik ettiği bir eleştiri ekseninde ele almaya çalıştığım hikâyelerde gelenekle modern arasındaki bir çeşit berzah olan hayatımıza ayna tutmak istedim diyebilirim” diyor.
Şehreküstü Meydanı ve kentsel dönüşüm
Hayatın içinde ne yaşanıyorsa onları yaşayan iki çocuk
“Pandemi döneminde kurgu üzerinde çalışırken kuzenimin oğlu Toprak’ı kalabalık olmayan bir parka götürmeye niyet edip navigasyona Beykoz Çocuk Parkı yazdım. Rasgele gittiğimiz orman içindeki bu parkta, yan salıncakta sallanan küçük hanımın zekâsı beni çok etkiledi” ifadelerini kullanan Coşar, “Ona arabamın bagajındaki kitaplarımdan birkaçını imzaladığımda, aslında okurlarımdan biri olduğunu öğrendim. Zeynep serebral palsili bir çocuktu ve mücadele ile başlayan hayatı beni çok etkiledi. Kitabımın kahramanlarından birini bulmuştum. Diğer kahramanım ise yan salıncakta salladığım Toprak olacaktı. Onları gerçek hayatın içinde, tıpkı kendileri gibi gerçek birer çocuk olarak kurguladım. Meraklı, sorgulayan, zorlanan, yenilen, başaran, önyargılarla, hayal kırıklıklarıyla mücadele eden, hayatın içinde ne yaşanıyorsa onları yaşayan iki çocuk. Bir de Alzheimerlı babaannemiz Şakayık Hanım var ki bir gecede yıkılan koca tarihî eserler gibi hafızasının yıkıntıları arasında kendine yabancılaşma sürecine tanık oluyoruz. Kentsel ve kültürel dönüşümü mizahın eşlik ettiği bir eleştiri ekseninde ele almaya çalıştığım hikâyelerde gelenekle modern arasındaki bir çeşit berzah olan hayatımıza ayna tutmak istedim diyebilirim. Kitabın resimlenip yayına hazırlanma sürecinde Zeynep büyüyüp genç kız oldu. Ona müjdeyi verdiğimde akran zorbalığı yüzünden neredeyse okulu bırakmak üzereydi. Kahramanı olduğu eseri arkadaşlarıyla paylaşmak hem ona iyi geldi hem de arkadaşlarının onu daha iyi anlamasına vesile oldu. Ne tuhaf değil mi, gözümüzün önünde bizim hiçbir zorluk yaşamadan yapıp durduğumuz yutkunup konuşmayı, yürüyüp yazmayı olağanüstü çabalarla başarmış bir kahraman duruyor ve onun kahramanlığını ancak bir kitabın sayfalarında gördüğümüzde fark ediyoruz” diyor ve ekliyor: “Şehreküstü Apartmanı serisinde ifade etmek istediğim temel mesele, onlara bıraktığımız şehirlerin betonlarla perdelediğimiz kalabalığının arka planında, derin ve estetik bir ruhun olduğu. Bizi biz yapan cevherin, binlerce yıldır özenle taşınan bir miras oluşu ve hepimizin bu mirasın taşıyıcıları oluşumuz.”
Asıl ödül Zeynep’in mutluluğu
Geçtiğimiz günlerde Şehreküstü Apartmanı ile Türkiye Yazarlar Birliğinin “2024 Yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri”nde çocuk edebiyatı ödülüne layık görülen Coşar, “Benim için asıl ödül, Zeynep’in yaşadığı mutluluk, tekrar kazandığı özgüven ve bunun neticesinde okula devam etme kararı oldu. Ümraniye Kitap Fuarı’nda Zeynep ve Toprak ile Şehreküstü Apartmanı’nı birlikte imzaladık. Ve o gün, Toprak’ın annesi ile Zeynep’in babasının yıllardır mesai arkadaşı olduğunu fark ettik. Ha bu arada, Zeynep’in öğretmeninin Bursa Şehreküstülü olması da bu kitabın tatlı tevafuklarından biri” diyor.