Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali, senarist Ayşe Şasa’nın yazdığı “Yeşilçam Günlüğü” isimli kitabın 30. yılı anısına bu yıl sekizincisini gerçekleştirecek. Festival başkanı Aşkın Özcan, “Ayşe Şasa, bizim için hem geçmişi korumamız gereken bir mirası temsil ediyor hem de bu geçmişten beslenerek oluşturmamız gereken yeniliği anlatıyor” diyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen ve Genç Öncüler Gençlik, Spor ve Eğitim Derneği tarafından organize edilen Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali, bu yıl 12-19 Kasım tarihleri arasında sekizinci kez gerçekleşecek. “Başka Bi’ Festival” mottosuyla yolculuğuna devam eden Kısa’dan Hisse Kısa Film Festivali, “Kısa film başka bi’ şey” diyerek bir yandan kısa filmlerin hikâyeye odaklanmasını amaçlıyor bir yandan da genç yeteneklerin keşfine olanak sağlıyor.
Festivale 20 Eylül’e kadar başvurular devam ederken yönetmenler başvurularını uluslararası festival platformu filmfreeway.com üzerinden yapabilir. Kısa film yarışmasının yanı sıra festival haftasında ise birçok etkinlik, söyleşi, ustalık sınıfı, tek masa buluşmaları, atölye ve film gösterimi yapılacak. İşitme ve görme engelli bireyler içinse bazı gösterimler tamamıyla erişilebilir olarak ayrıntılı alt yazı ve sesli betimleme ile hayata geçirilecek. Ayrıca bu yıl Ayşe Şasa’nın yazdığı “Yeşilçam Günlüğü” isimli kitabın 30. yılı anısına “Ayşe” isimli bir kısa belgesel çekildi. Festival başkanı Aşkın Özcan ve “Ayşe” isimli belgeselin yönetmenliğini üstlenen Ferah Özden ile konuştuk.
Festival başkanı Aşkın Özcan, bu yıl mevcut etkinlikleri zenginleştirerek ve yeni etkinlikler ekleyerek, zamanın ruhuna uygun programlarla sinemaseverlerin karşısına çıkmayı hedeflediklerini söylüyor. Özcan, aynı zamanda bu yıl yapmayı planladıkları yeniliğin, yapay zekânın sinemayla ilişkisi ve kullanımı hakkında olacağını söylüyor. “Katılımcılar, kontenjanla sınırlı bir panelde yapay zekâ ile birlikte senaryo yazma deneyimi yaşayacak” ifadelerini kullanan Özcan, “Her katılımcının bu senaryoya katkıda bulunma şansı olacak” diyor.
Geçmişten beslenerek yenilenmeyi amaçlıyoruz
“Ayşe Şasa, ülke sinemamız açısından son derece önemli bir figürdür” diyen Özcan, bu yıl Ayşe Şasa’nın Yeşilçam serüvenini anlattığı “Yeşilçam Günlüğü” kitabının basımının 30. yılına denk geldiğini dile getirerek, “Ayşe Şasa’nın, senaryo ve düşünce alanındaki katkıları tartışılamaz. Yeşilçam’ı besleyen en önemli isimlerden biri olarak kabul edilir. Ayşe Şasa’nın anısını yaşatmak için her yıl etkinlikler düzenlemek çok anlamlıdır. Bu fırsatı değerlendirerek onun anısını yaşatmak istedik” diyor. Özcan bu amaçla, Kısadan Hisse Sinema Atölyesi öğrencileri tarafından Ayşe Şasa anısına bir belgesel çekildiğini belirtiyor ve ekliyor: “Bu belgeseli festival açılışımızda birlikte izleyeceğiz. Özellikle vurgulamak istediğimiz nokta şudur: Yenilikçi olmak, geçmişi inkâr etmek anlamına gelmez. Aslında, geçmişten beslenerek yenilenmeyi amaçlıyoruz. Yenilik derken tamamen geçmişi reddetmiyoruz, aksine geçmişten güç alarak ilerliyoruz. Köklerimize bağlı kalarak yenilikleri takip ediyoruz. Ayşe Şasa, bizim için hem geçmişi korumamız gereken bir mirası temsil ediyor hem de bu geçmişten beslenerek oluşturmamız gereken yeniliği anlatıyor.”
Belgeselimizin çıkış noktası “Yeşilcam Günlüğü”
Ayşe Şasa’nın yazdığı “Yeşilçam Günlüğü” isimli kitabın 30. yılı anısına “Ayşe” isimli kısa belgeselin yönetmenliğini üstlenen Ferah Özden ise Ayşe Şasa’nın yaşadıklarından, yazdıklarından yola çıkarak onu tanıyanlardan, hakkında yazılanlardan mülhem onu anmak/anlamak için bazı metaforlar üzerinden hayatına biraz daha yakından bakmak istediklerini söylüyor. “Çıkış noktasının ‘Yeşilçam Günlüğü’ kitabı olması Şasa’nın senarist geçmişine, konunun bir kitap olması da bizi onun yazar kimliğine, yazdıklarının bir bölümü de bizi onun hayatına götürmekte” diyen Özden, “Ayşe Şasa’nın sadece Türk sineması ile ilgili yazdıkları ile sınırlı kalamadığımız bir durumla karşı karşıya kaldık. O nedenle bu kısa belgeselde Şasa ile ilgili, onu yazmaya, düşünmeye iten koşulları bize bulduran ve sezdiren süreçlerden geçtiğimiz bir çalışma yapıldı” şeklinde belgeseli anlatıyor.
Yeşilçam’a kattığı fikirler minik tohumlar
“Ayşe” isimli kısa belgeselde izleyenlere “Kim bu Ayşe Şasa?” sorusunu sordurtmak, merak ettirmek istediklerini söyleyen Özden, “Ayşe Şasa kimdir?, Neler yapmıştır?, Onun fikir dünyasını inşa eden süreçler nelerdir? Belki bu kısa belgeselde izlediklerinden yola çıkarak onun hayatına, yazdıklarına, fikirlerine daha yakından bakmak isteyenlerin sayısı artabilir diye düşündük” diyor. Ayşe Şasa’nın Türk sinemasına, özellikle Yeşilçam’a yaptığı katkıları, eleştirileri ve fikirlerinin aslında minik tohumlar olduğunu düşündüğünü ifade eden Özden, “Etrafa saçılmış minik tohumlar. İlla çok faydalı bir şeye dönüşecek ya da bir şey olacak vaadi olmayan ama pek yapılmamış bir şey, düşünmek ve umut etmek. Bu tohumların sulanması ve filizlenmesi gerekiyor ki, Şasa’nın kafasını yorduğu bu ‘kendi’ sinemamız sorunu hâlâ capcanlı bir şekilde orada duruyor. Şasa’nın yerli sinemadan hiçbir zaman ümidini kesmemiş olması, yeni yapılan her film için heyecanlanmış olması, Türk sinemasının kendi merkezini bulması, kendi manifestolarını üretmesi için ne yapılmalı konusuna durum tespiti yapması, çözüm araması çok kıymetli” ifadelerini kullanıyor.
Toplam ödül 125 bin TL
Festivalin 19 Kasım tarihinde yapılacak olan ödül töreninde en iyi kurmaca filme 15 bin TL, en iyi belgesel filme 15 bin TL, en iyi animasyon filme 15 bin TL, en iyi deneysel filme ise 7500 TL ödül verilecek. Bu yıl Ayşe Şasa anısına verilen Genç Öncüler Özel Ödülü ise 7500 TL olarak sahibine kavuşacak. Lise kategorisinde verilecek ödüller ise şu şekilde: 1.lik Ödülü 7500 TL ve İSE (İstanbul Sinema Evi) tarafından sinema eğitimi, 2.lik ve 3.lük Ödülü de yine İSE tarafından verilecek sinema eğitimi. Yapım Desteği Ödülleri’nde ise 2 en iyi senaryodan birine İSE tarafından 30 bin TL nakdi destek, diğer en iyi senaryoya ise Unity Production tarafından post prodüksiyon hizmet ödülü verilecek.