erkay Ün, 2004 yılında henüz 14 yaşındayken üniforma aşkına, vatan ve millet sevgisiyle ana babasından ayrılarak Kuleli Askeri Lisesi'nde eğitime başladı. Teğmen olmasına iki yıl kala FETÖ'cü yapılanmanın işkencelerine daha fazla dayanamayarak istifasını verdi. Cemaatten olmadıkları için üstleri tarafından sürekli aşağılandıklarını, yemekhaneye sürünerek girdiklerini, sıcak asfaltta saatlerce şınav pozisyonunda bekletildiklerini, eften püften sebeplerle sürekli disiplin cezası verilerek puanlarının düşürüldüğünü, itiraz etmeye kalktıklarında daha büyük cezalarla tehdit edildiklerini söyleyen Ün, "2 yıl türlü eziyetlere hem arkadaşlarımla hem de ailemle katlanabildim. Ben istifamı vermesem boş disiplin cezalarıyla puanım düşürülerek beni atacaklardı. Atılmayı gururuma yediremediğim için istifamı verdim" diyor.
2004 yılında Kuleli Askeri Lisesi'nde askerlik hayatıma başladım. Tahmin edeceğin şekilde 14 yaşında üniforma aşkı, vatan ve millet sevgisiyle ana babalarımızın yanından ayrılıp yatılı olan askeri liselere başladık. 2008 yılında askeri liseyi bitirip Hava Harp Okulu'na girdim. 2010 yılında 6 yıllık askeri hayatıma FETÖ yapılanmasının bezdirmesi sebebiyle teğmen olmama 2 yıl kala eğitimime son vermek zorunda bırakıldım.
2008 yılında Hava Harp Okulu intibak kampında askeri liselerden gelen arkadaşlarımla birlikte fişlenip sivil liselerden gelenlerden ayrı olarak özel bir yıldırma ve baskıyla karşılaştık. O yıllarda bir oyun olduğunu anlıyorduk ama kesin cemaattir diyemiyorduk. Kendimizi sorguluyorduk bizim ne farkımız onlardan diye. Sivil liselerden gelen fakat bizler gibi eziyet görmeyenlerle kendimizi kıyaslıyorduk fakat onlardan eksik değildik. Taşlar 15 Temmuz'da yerine oturdu. 2 yıl içinde gerek haksız cezalandırmalarla disiplin puanımın düşürülmesi gerekse işkence şeklinde tabir edebileceğim fiziksel baskılara maruz kalarak ayrılmak zorunda kaldım. Ayrılmasaydım disiplin puanımın sıfırlanmasıyla atılacaktım. Çok az puanım kalmıştı. Atılmayı kendime yediremedim ve istifa ettim.
Örneğin yemekhaneye sürünerek girmek, istirahat saatlerinde fişlenmiş arkadaşlarımla birlikte sivil liselerden gelenler dinlenirken güneşin altında eğitim yapmak, ellerimiz asfalta yapışmış vaziyette şınav çekmek ve susuz bırakılmak, gece uykudan uyandırılıp saatlerce esas duruşta beklemek ve daha sayısız yöntemler şeklinde eğitim adı altında işkenceye maruz kaldık. Sivil liseden gelenler hiçbir şekilde bu eğitimlere alınmıyordu.
Hakaret boyutuna varan ''Siz nasıl subay olacaksınız? Beceriksizler. Sizden bir halt olmaz. Gidin limon satın, simit satın" şeklinde aşağılamalara sürekli maruz kalıyorduk. Fişlenen arkadaşlarımdan kampta içtimaya geç kalıp çarmıha gerilip saatlerce güneşin altında kalanlar oldu. Bizim grubumuza komutanlar ''BİT-TİM'' adını vermişlerdi. "Kız gibisiniz hemen bittiniz" diyorlardı. Kara Harp Okulu'nda bu tarz durumda olan arkadaşlar ''Şok Mangası'' adı altında işkenceye maruz bırakılmışlardı.
Susuzluktan böbrekleri iflas edip idrarından kan çıkanlar oldu. Menisküsü yırtılıp istirahatli olmasına rağmen eğitim yaptırılanlar oldu. Kafasına T-41 eğitim uçağının tekerleği geçirilmiş vaziyette süründürülenler vardı. Sınavları iyi geçmesine rağmen cevapları değiştirilip düşük not alanlar oldu. Okulda normal hayatına devam eden arkadaşlar mimlenmemek için bizden uzak duruyordu. Onlar normal okul hayatına devam edip ders çalışıp sosyal faaliyetlerde bulunurken biz savunma doldurmakla ve sürekli fiziksel eğitim yaparak vaktimizi geçiriyorduk. Telefonlarımız sürekli karıştırılıyor ve dinleniyordu. Hafta sonu izinlerinde ola ki ceza almayıp izne çıkmışsak yanımıza kendi ideolojilerinden olanları bizi ispiyonlasınlar diye takibe gönderiyorlardı. İspiyonlamak çok normal bir şeydi.
Bu yapılanmanın çok küçük oranlarda olduğunu düşünüyorum. Zaten YAŞ toplantılarında tespit edilenler görevden alınıyordu. Özellikle 2006 sonrasında çok büyük oranlarda TSK'da yapılandılar. Bu oranın Harp Okulları'na özellikle 2008 ve sonrasında girenlerin yüzde 70 civarında olduğunu düşünmekteyim. Bu yıllarda yapılanmanın üyesi olarak girenler şu an teğmen ve üsteğmen rütbesindeler, aktif görevdeler. Bu aktif görevdekileri anında görevden almak ülke savunmasında güvenlik zaafına sebep olur. Yıllara yayılarak aktif görevdekilerin yerine yeni yetişmiş tertemiz subayları göreve alınacaktır. Çok değil 5 yıl yeter. Biz FETÖ mağduru silahlı kuvvetlerden ayrılan ve atılan öğrenciler olarak devletimizi ve milletimizi seviyoruz. Kaybettiğimiz hayallerimizi ve haklarımızı iade-i itibar olarak geri alıp yüce Türk Milleti'nin emrinde her zaman göreve hazırız.
Bu coğrafya ilk kez böyle bir hainlik, kalleşlik ve ihanet gördü. Milletimiz bu hainlerin oyunlarını bozdu. Bundan sonraki süreçte asker-devlet-millet bağlamında artık farkındalığı artmış bir ülke olarak hak ettiğimiz yere geleceğimizi düşünüyorum. Bu millet, egemenliğine göz dikmiş düşmanlarının üstesinden geldiği gibi kendi içinden çıkmış, sırtını bıçaklamış ve egemenliğine göz dikmiş, kendi halkına kurşun sıkmış, insanlıktan nasibini almamış hain ve alçakların da üstesinden gelecektir.
Şikayetçi olan arkadaşlar 2012'de meclis dilekçe komisyonuna yaşadıkları ayrımcılığı ve fişlenme olaylarını anlattılar fakat bir sonuç alınamadı. 2010 yılında bir günde disiplin kurulunda disiplin puanı sıfırlanarak atılan bir arkadaşım dava açtı ve okula tekrardan döndü. 4 ay içinde bu arkadaşımı ufak ufak cezalarla tekrar okuldan attılar. Birçok arkadaşım savcılığa başvurdu bu dönemde fakat malum FETÖ yargıda da yapılanmıştı ve bu arkadaşlar hiçbir sonuç alamadı.
Cemaat öğrencileri çok düşük ÖSS puanlarıyla harp okullarına girebildi. Sadece günlük faaliyetlere katılıyor, yönetmelik askeri öğrenciden ne bekliyorsa onları yerine getiriyorlardı. Üst sınıfta olanları Öğrenci Alay Teşkilatı'nda sorumlu kademelere getiriliyor ve kendilerine komutanlar tarafından verilen emirlerle fişlenen öğrencilerle uğraşıyorlardı. Diğer görevleri de kendi devre arkadaşlarını ispiyonlayarak ceza almalarını sağlamalarıydı.
En ağır işkencelerin uygulandığı yıllar 2006-2011 yıllarıdır. Bu 5 yıllık süreçte harp okullarından ayrılan ve atılan öğrencilerin sayısı 1500 - 2000 arasındadır. Dikkat edilecek olursan bu öğrencilerin yüzde 99'u askeri liseden harp okullarına geçen öğrencilerdir.