Van'ın Erciş ilçesinin Ulupamir Mahallesi'nde yaşayan Kırgız Türkleri, kurdukları "han otağı"nda 2000 yıllık kültürlerini ve yemeklerini tanıtıyor. "Han otağı"nı kuran Kenan Aytaç, "otağı bir turizm markası haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bu bizim öz değerimizi anlatan bir kültür, bunun içinde insanımızda gereken özeni gösteriyor" diye konuştu.
Van'ın Erciş ilçesinin Ulupamir Mahallesi'ndeki Kırgız Türkleri, kurdukları "han otağı"nda kültürlerini ve yemeklerini tanıtıyor.
Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan 36 yıl önce göç ederek Ulupamir Mahallesi'ne yerleşen Kırgız Türkleri, bulundukları bölgede yaşam tarzları, gelenekleri ve binicilikteki ustalıklarıyla dikkati çekiyor.
Mahallede "han otağı"nı kuran Kenan Aytaç, yaptığı açıklamada, otağı 3 ay önce kurduklarını ve oluşturulan alanla kent turizmine de katkı sunmayı amaçladıklarını anlattı.
Kısa süre içerisinde ülkenin çeşitli illerinden ziyaretçilerin ilgi gösterdiğini belirten Aytaç, "İnsanımızın bu kültüre özlem ve ihtiyacı var. Bu sebeple kurduğumuz otağla birlikte köyümüze gelen turist sayısı 100 iken şimdi ise 1000'e ulaştı" dedi.
Otağı bir turizm markası haline getirmeyi amaçlıyorlar
Otağa gelen turistlere, 2000 yıllık Kırgız kültürünün tanıtıldığını kaydeden Aytaç, "Bizim buradaki amacımız yavaş yavaş bu geleneği ülkemizin tamamına yaymaktır. Biz pilot olarak Ulupamir'de başladık. İlerleyen süreçte Erciş, Erzurum, Ardahan gibi illerde bu kültürü yaşatacağız. Çünkü şu anda kent merkezinden çok uzak bile olsak misafirlerimizin yoğun ilgisiyle karşılaşıyoruz. Otağı bir turizm markası haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bu bizim öz değerimizi anlatan bir kültür, bunun içinde insanımızda gereken özeni gösteriyor" diye konuştu.
Aytaç, kışın fotoğrafçıları yazın ise çeşitli illerden gelen ziyaretçileri ağırladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Havaların ısınmasıyla ülkemizin birçok yerinden vatandaşların ilgisiyle karşılaşıyoruz. Vatandaşların bu konuda bizlere yoğun talebi var. Bizler de yavaş yavaş talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Burada sergilediğimiz bütün ürünler el emeği ve 2000 yıl önce kullanılan ürünlerle aynı özellikleri taşıyor. Otağ, otağı oluşturan motifler, yemekler, yerde gördüğünüz keçe, halı ve bunların hepsinde bir stratejik sanat var. Burada 2000 sene önce yaşatılan ve yaşanılan kültürü tekrardan ortaya çıkardık. Atalarımız binlerce sene önce bu anlayışı düşünerek yaşamış. Bu bile bizim tarihimiz ve özümüzle gurur duymamıza yetecek."
Aytaç, yakın zamanda "han otağı"nda konaklama imkanı da sunacaklarını sözlerine ekledi.
"Kültürün tanıtılıp yaygınlaştırılması gerekiyor"
Ziyaretçilerden Sonay Yavuz da Ankara'dan Erciş'e arkadaşını ziyarete geldiğini ve Ulupamir'de Kırgız Türkü kültürünün yaşatıldığını duyunca merak ettiğini söyledi.
"Burası çok güzel, misafirperverlik çok yerinde ve Türk'e yaraşır şekilde ağırlanmamız bizleri mutlu etti." diyen Yavuz, "Van'da böyle bir köyün olduğunu yeni öğrendim. Duyar duymaz ise gelmek istedim. Burası bence turizme açılarak kültürün tanıtılıp yaygınlaştırılması gerekiyor. Çünkü çok önemli ve güzel bir tanıtım ürünü oluşturulmuş. Burada insanlar yaşıyor ve hayat mücadelesi veriyor. Buraya gelince atalarımızın geçmişte yaşadıklarını bir nebze olsun yaşama imkanı buldum. Buraya bakınca atalarımıza ne kadar minnet borcu içerisinde olduğumuzu hissettim. Burada giydiğimiz kıyafetlerinde üzerimizde asil durduğunu gördük" ifadelerini kullandı.
Ziyaretçilerden Dilek Kurt da İstanbul'dan "han otağı"nı görmek için geldiğini belirtti.
Van'da böyle bir köyün olmasının şaşkınlığını yaşadığını dile getiren Kurt, "Burada gerçekten böyle bir köyün olduğunu görmek ve tanıyabilmek için geldim. Burada insan hakikaten de 2000 yıl öncesini yaşama imkanı buluyor" diye konuştu.
Ahmet Yesevi Çetin ise köye geldiği için kendisini şanslı hissettiğini söyledi.
Köyün cazibe merkezi haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Çetin, "Burada Orta Asya kültürüyle iç içeyiz. Burası hem atalarımız hem de geldiğimiz toprakların bir yansıması olarak karşımıza çıktı. Köyde şimdilik bir otağ kurulmuş ama bence otağlar artırılarak bir oba haline gelirse misafirlerin ilgisi daha da artacak." değerlendirmesini yaptı.
Nurullah Yapıcı de eşiyle birlikte İstanbul'dan Ulupamir'i ziyaret etmek için geldiğini aktardı.
Uzun zamandır burayı merak ettiğini ve sosyal medya üzerinden takip ettiğini ifade eden Yapıcı, "Türk kültürünün ve yemeklerinin burada yaşatılması gerçekten çok güzel. Burada orijinal insanların orijinal ürünlerle birleşmesi hakikaten sevindirici" dedi.