Buhari Alemin Yaratılışı Hakkında Hadisleri

- Sahih-i Buhari
Kitaplar
Buhari
Konu Başlıkları
Alemin Yaratılışı Hakkında
Alemin Yaratılışı Hakkında Hadisleri
1684-

Mescidde, Resulullah (sav)'ın huzuruna girmiştim. (O sırada) Beni Temim kabilesinden bir grup insan geldi. 

Onlara: "Ey Beni Temim, size müjde olsun!" diyerek söze başlamıştı. Onlar hemen: "Bize müjde verdin, öyle ise (beytül-malden) iki kere bağış yap!" diye talepde bulundular. Onların bu cevabı karşısında Resulullah (sav)'ın yüzünden rengi attı. Hz. Peygamber (sav)'in huzuruna (Hayberin fethi sırasında) Yemen halkından bir grup (Eş'ari) girmişti. Onlara: "Ey Yemenliler! Beni Temim 'in kabul etmediği müjdeyi siz bari kabul edin!" dedi. Onlar: "Kabul ettik ey Allah'ın Resulü!" dediler ve arkadan ilave ettiler: "Biz dinimizi öğrenmeye ve bu (yaratılış) işinin başı ne idi, onu senden sormaya geldik!" dediler. Bunun üzerine Resulullah (sav), mahlükatın ve Arş'ın başlangıcını anlatmaya başladı: "Bidayette Allah vardı, O'ndan önce başka bir şey yoktu. O'nun Arş'ı suyun üzerinde bulunuyordu. Sonra gökleri ve yeri yarattı. Sonra zikr (denen kader defterinde ebede kadar cereyan edecek) her şeyi yazdı."
Megazi;
67;
74;
Bed'ul-Halk 1;
Tevhid 22;
Menakıb;
3946;
1686-

Ömer İbnu'l Hattab dedi ki: "(Birgün) Resulullah (sav) aramızdan doğrularak mahlukatın ilk yaratılışından başlayarak (geçmiş olan ve gelecek olan bütün safhaları) cennet ehlinin cennete, cehennem ehlinin cehenneme girmesine kadar anlattı. Bunu bir kısmı öğrendi, bir kısmı unuttu. 

"
Bed'ul-Halk 1;
1690-

Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah yedi semayı yarattı. Her birinin kalınlığı beş yüz yıl yürüme mesafesidir. 

"
;
1693-

Güneş batarken Resulullah (sav) ile birlikte mescidde idim. Bana: "Ey Ebu Zerr, biliyor musun bu Güneş nereye gidiyor? 

" diye sordu. Ben: "Allah ve Resulü daha iyi bilirler!" dedim. "Arşın altına secde yapmaya gider, bu maksadla izin ister, kendisine izin verilir. Secde edip kabul edilmeyeceği, izin isteyip, izin verilmeyeceği zamanın (kıyametin) gelmesi yakındır. O vakit kendisine: "Geldiğin yere dön!" denir. Böylece battığı yerden doğar. Bu durumu Cenab-ı Hakk'ın şu sözü haber vermektedir. (Mealen): "Güneş, duracağı zamana doğru yürüyüp gitmektedir. Bu aziz ve alim olan Allah'ın takdiridir" (Yasin 38).
Tefsir;
Ya-sin 1;
Bed'u'l-Halk 4;
Tevhid 22;
23;
İman 250;
(159);
Tefsir;
Ya-sin;
(4225);
1694-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Güneş ve Ay kıyamet günü sarılırlar. 

"
Bed'ül-Halk 4;
1696-

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Cehennem, Rabbine şikayet ederek dedi ki: "Ey Rabbim, bir kısmım diğer kısmımı yiyor." Bunun üzerine ona iki nefese izin verdi: Bir nefes, kışta, bir nefes de yazda, işte bu (yaz nefesi), en şiddetli şekilde hissettiğiniz hararettir. Öbürü de (kışta) en şiddetli bulduğunuz soğuktur."

Bed'ül-Halk 10;
Mesacid 185;
(617);
Sıfatu Cehennem 9;
(2595);
Zühd 38;
(4319);
Vüktu's-Salat 27 (1;
15);
1701-

Hayır, Allah'a kasem olsun Resulullah (sav), Hz. İsa'nın kızıl çehreli olduğunu söylemedi. Ancak şunu söyledi: "Ben bir keresinde uyumuştum. Rüyamda Beytullah'ı tavaf ediyordum. O sırada düz saçlı, kumral benizli, başından su akar vaziyette iki kişiye dayanıp ortalarında gitmekte olan birisini gördüm. "Bu kim?" dedim. "Meryem'in oğlu!" dediler. Bunun üzerine daha yakından görmek için ilerledim. Kızıl, iri, kıvırcık saçlı, sağ gözü kor, gözü üzüm gibi pörtlek bir adam daha vardı. "Bu kim?" dedim. "Bu Deccal'dir dediler. İnsanlardan en çok ona benzeyeni İbnu Katan'dı." Zühri der ki: "İbnu Katan, cahiliye devrinde vefat eden Huzaalı bir kimseydi."

Ta'bi 33;
11;
Enbiya;
42;
Libas 68;
Fiten 26;
İmam 275;
(169);
Sıfatu'n-Nebi 2;
(2;
920);