TİP'li Can Atalay'ın tutukluluğuna ilişkin yargı kararının, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay arasında ‘yorum farkı’ krizine dönüşmesi, hükümeti harekete geçirdi.
Kaynaklar, muhalefetin AYM'nin Anayasa'nın 154'üncü maddesine dayanarak yaptığı, “AYM kararı, tüm üst mahkeme kararlarını bozar” yorumunun oluşturduğu algının ortadan anayasal hüküm olarak kaldırılacağını söyledi. Bu şekilde yüksek yargıda, ‘temyiz yetkisinin yorum farkına kapatılması’ sağlanacak. Yüksek mahkemeler almış oldukları kararlar itibarıyla yerel mahkemelerin ve istinaf mahkemelerinin kararlarını hükümsüz sayma, yeniden yargılama yolunu açma yetkisine sahip olabilecek. Yüksek mahkemeler, kendi içlerinde içtihat oluşturmayan durumlar haricinde anayasa çerçevesinde çizilen yetkiler ölçütünde kararı temyiz etme gücüne sahip olamayacak.
BİRBİRLERİNİ TEMYİZ EDEMEYECEKLER
Hükümet yetkilileri, "Aynı yargı kararı noktasında farklı yorumlara izin verilmeyecek. Bu çerçevede, AYM de Yargıtay da yasaca cezası sabit olan suçların yargılamalarında kanun çerçevesinde karar alacak. Kanuna dayanarak yerel mahkemenin içtihat bakarak aldığı kararlardaysa iki mahkemeden birinin aldığı karar diğeri tarafından temyiz edilemeyecek” açıklamasında bulundu. Kaynakların aktarımına göre AYM, yargılamada son kararı veren tek merci olmaktan çıkarılacak ve yol gösterici bir yapıya kavuşturulacak.