Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rus uçağını düşüren pilotların Pensilvanya ile bağlantısı olabileceğini açıklarken, Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesinde elini kolunu bağlayan uçak düşürme krizinin detayları da ortaya çıkmaya başladı. Suriye'nin Türk jetini düşürmesinin ardından Türkiye angajman kurallarını değiştirdi. Angajman yetkisi Başbakan tarafından Genelkurmay Başkanına, Genelkurmay Başkanı tarafından Hava Kuvvetleri Komutanına, Hava Kuvvetleri Komutanı tarafından Muharip Hava Kuvveti Komutanı ve Muharip Hava Kuvveti Komutanı tarafından Diyarbakır 2'nci BHHM Radar Nöbetçi Kontrolörüne verildi. Böylelikle yetki kullanımı Binbaşı ve Yüzbaşı seviyesine indirildi.
Angajman kuralları, Rusya savaş uçaklarının Suriye'ye girmesiyle yeniden gündeme geldi. Rus savaş uçaklarının radarlara görünmemek için dünyanın en büyük Antanov ulaştırma uçaklarının altında Rusya'dan, Suriye'ye intikal etmelerinden sonra Radar Mevziilerinin Komutanları Albaylar toplantı yaptı. Bu toplantıda, Radar Mevzii Komutanları Hava Savunma Komutanı Korgeneral Nihat Kökmen'e “Suriye'de artık Rus savaş uçakları da var, Hava Kuvvetleri angajman kurallarını değiştirmelidir” talebinde bulunuldu. Korgeneral Kökmen de talebi iletme sözü verdi.
Rus uçakları bu süreçte iki kez ihlal yaptı. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, kendisine sürekli ihlal haberlerinin iletilmesi üzerine “Bana bir daha ihlal yapıldı haberi ile gelmeyin, vurduk haberi ile gelin” talimatını verdi. Çatışma Kuralları'na aykırı davranmak istemeyen Radar Kontrolörleri, Rus uçaklarını vurmaya yanaşmadı. Kontrolörlerin tereddüt etmeleri üzerine, 15 Temmuz darbe girişiminden gözaltına alınan 2'inci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi (BHHM) Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, Radar Kontrolörlerini toplayarak, “Bu çatışma kurallarından anlayacağınız, uçak burnunu soktuğu anda vur emrini vereceksiniz” şeklinde baskı yaptı.
FETÖ'cü askerlere garanti de verildi. Darbe soruşturması kapsamında gözaltına alınan generaller arasında bulunan Hava Kuvvetleri Kurmay Başkanı Hasan Hüseyin Demirarslan'ın Suriye'deki angajman kurallarının değişmesiyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı'na yazdığı yazı, sadece üs komutanlığına yollanması gerekirken, teamüllere aykırı olarak alt birliklere de yollandı. Böylelikle FETÖ'cü subaylara, “Biz kendimizi garantiye aldık, planları yapabilirsiniz” mesajı verilmiş oldu.
Oysa ki havacıların mutlaka uyması gereken çatışma kuralları, düşmanca niyet veya düşmanca hareket görmeden vurulmamasını emrediyor. Yasakları belirleyen çatışma kuralları gereği, Türkiye'nin hava sahasını ihlal eden uçağı vurması için bu yasakları NATO kurallarına uyarak kaldırması gerekiyordu. Türkiye bu yasağı kaldırma yetkisini ise ancak, “Kendini Koruma (havadaki uçaklara ateş açılması), Düşmanca Hareket (uçağın ateş açması) ve Düşmanca Niyet (15 saniyeden fazla kilit atma, Türkiye üzerinde uzun süre uçması veya devlet binalarına doğru yönelmesi)” halinde kullanabiliyor. Yine NATO kurallarına göre Çatışma Kuralları konulması için ülkelerin iki soruya cevap araması gerekiyor: Birincisi kuralı uygulayabilecek gücüm var mı? İkincisi ise, düşmanca hareket var mı veya vurduğumda askeri kazanımım var mı? Türkiye'nin Rus uçağını vururken bu iki sorudan ikincisini es geçtiği açıkça görülüyor.
24 Kasım 2015 Günü Rus Uçağı bilerek veya bilmeyerek Türk Hava Sahasını 17 saniye ihlal ettiği için vuruldu. Bu tarihte ise Suriye Hava Sahası ve Türk Hava sahasında olmak üzere iki bölgede çatışma kuralları uygulanıyordu. Normal şartlarda Suriye üzerinde çatışma kurallarına göre Rus uçağı uyarılmalı ve takip edilmeliydi. Bu kurallar uygulandı. Uçaklar ikaz edildi ve kilit atılarak takip edildi. Ancak Rus uçakları Türk Hava Sahasına girdiğinde de ikaz edilmesi, takip edilmesi ve uyarılara karşılık vermez ise sınır dışına çıkması için havacılık usulleri ile zorlanması gerekirken, daha önce Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Abidin Ünal'ın emrettiği gibi “uçaklar burnunu sokar sokmaz vur” emri verildi.
Hiçbir askeri kazanım elde edemeyeceği açık olduğu halde Rus savaş uçağının çatışma kurallarının tamamı uygulanmadan en son yapılması gereken yapılarak düşürülmesiyle yaşanan krizin ardından, Türkiye NATO ile ortak hareket etmeye zorlandı ve konuşulan tüm eksen kaymalarının önüne geçildi. Suriye Türkmenlerine hava desteği veremeyen Türkiye, IŞİD ile mücadelesinde Uluslararası Koalisyon'un desteğine, daha da ötesinde Suriye'de ABD'nin politikalarına mahkum bırakıldı.
Rusyalı gazeteci ve Ortadoğu uzmanı Maksim Şevçenko, Türkiye'deki darbe girişimi için "Halkın kahramanlığı sayesinde faşist darbe girişimi başarısız oldu. Rus savaş uçağını da çete üyesi pilotlar düşürdü" dedi. Sputnik'e konuşan Şevçenko, "Türk halkı kendini tankların altına attı, ama korkmadı." ifadelerini kullandı.
Şevçenko ayrıca, “Su-24 tipi Rus savaş uçağını da bu çeteye ait pilotların düşürdüğünü de öğreniyoruz. Elbette Erdoğan o sıralarda bunu anlayamazdı. Nasıl anlasın ki? Şimdi bu anlaşılıyor. Bu pilotlar uçağımızı düşürerek ikili ilişkileri bozdu. Amaç da buydu. Şimdi Rus-Türk barışı sağlandı.Türkiye Rusya ile ittifak olmalı” dedi.