Değerli Yeni Şafak ailesi, kuruluş yıl dönümünüzü en içten dileklerimle kutluyorum. Toplumu bilgilendirmek ve kamuoyunu aydınlatmak gibi önemli bir sorumluluğun bilinciyle, ülkemizin basın hayatına yaptığınız katkılar için teşekkür ederim. Önümüzdeki yıllarda da bu önemli görevinizi başarıyla sürdüreceğinize olan inancım tamdır. Yayın hayatınızda nice başarılar dilerim.
Vedat Işıkhan
Maşeri vicdanın tükenmez kalemi
Vedat Işıkhan / Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı
Bundan tam otuz sene evvel; haksızlığın, adaletsizliğin ve terörün had safhaya ulaştığı, ülkemizin faili meçhullerle, ekonomik krizlerle bilinçli olarak kaosa sürüklenmeye çalışıldığı kritik bir dönemde; “Türkiye’nin önü aydınlık” manşetiyle yayın hayatına başlayan Yeni Şafak, ilkeli gazeteciliğin sadece haber içeriği üretmekten ibaret olmadığını, aynı zamanda en temel insani değerler adına mücadele vermesi gereken erdemli bir sosyal hareket olduğunu da ortaya koymuştur.
Yeni Şafak, Türkiye ile büyümüş, bir neslin haklı mücadelesini kurumsallaştırmıştır. Bu anlamda ülkemizin, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik ettiği çeyrek asırlık bağımsızlık mücadelesinin de en yakın şahididir.
Medyanın birtakım odaklar tarafından gayrimilli ideolojilerin kılıfı haline geldiği bir ortamda, demokrasimize darbe vurulduğunda darbeciler karşısında, milli irade ve özgürlükler hiçe sayıldığında ise vesayetçi zihniyet karşısındaki kararlı duruşundan hiç taviz vermemiştir. Bu çizgide maşeri vicdanın tükenmez kalemi, milletin gazetesi olmuştur.
Yeni Şafak’ın, milli ve manevi değerlerin yanı sıra en temel insanı haklardan birisi olan çalışma özgürlüğü hususundaki onurlu mücadelesinin de yakın şahidiyiz. Dönemin karanlık ideolojilerinin emek düşmanlığına dönüştüğü bir zamanda, özellikle 28 Şubat sürecinde, başta kadınlarımız ve gençlerimiz olmak üzere, sadece inancına uygun yaşamak istediği için çalışma hayatının dışında tutulan binlerce insana iş kapısı; kalemiyle, kelamıyla Türkiye’nin istikbal mücadelesine katkıda bulunan nice yazar ve aydın için ise seslerini özgürce duyurabilecekleri güvenli bir liman olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Bugün, bünyesinde görevlendirdiği ve yetiştirdiği insanlara baktığımızda hala en fazla genç ve kadın mensubu olan yayın kuruluşlarımızdan birisi olduğunu görüyoruz.
Otuzuncu yılında şunu çok net ifade edebilirim ki, ünlü bir yazarın; “Gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden az önceki andır.” sözlerinde de yer alan malum şafak sökmüş; karanlık, zalimler mezarlığı olan tarihin derinliklerine gömülmüştür. Şimdi “Türkiye’nin Birikimi”ni, gelecek yüzyılı filizlendirecek can suyuna dönüştürme vaktidir. İnanıyorum ki kurulduğu günden bu yana milli hafızamızın yılmaz bekçiliğini yapan Yeni Şafak, Türkiye Yüzyılı’nın da en yakın tanığı olacaktır. Kuruluşundan ve yayın hayatı boyunca gazeteye kalemiyle ve yüreğiyle katkı sağlamış tüm aile mensuplarına şahsım ve milletimiz adına şükranlarımı sunuyor, ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Yeni Şafak’ın yeni yaşının tüm medya camiası başta olmak üzere ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
