Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık” dedi.
Rami Kışlası’ndan restore edilerek dönüştürülen Türkiye’nin en büyüğü olan Rami Kütüphanesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Zaman içinde ciddi bir tahribata uğrayan bu abide eseri İstanbul’un en büyük kütüphanesi olarak düzenlemek için yürüttükleri çalışmaların nihayet sona erdiğine değinen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rami’yi sadece bir kütüphane değil pek çok faaliyetin de yapılabileceği bir kültür merkezi olarak planladık. Buradaki kütüphanemiz haftanın her günü, günün 24 saati gençlerimiz başta olmak üzere kitapseverlere hizmet verecektir.”
“Kullanım alanı 36 bin metrekareyi geçen, peyzaj alanı 51 bin metrekareyi bulan, diğer ilaveleriyle yaklaşık 110 bin metrekarelik bir alanda şu andaki yapıya kavuşmuş bulunuyoruz. Kütüphanemizde ilk etapta 2 milyonu aşkın kitap ve 4 bin 200 kişilik kapasitesiyle hizmete başlamasından memnuniyet duyuyorum. Kitap sayımız elbette zaman içinde daha da artacak. Kütüphane bünyesindeki Atatürk İhtisas Kütüphanesi de 25 bin ciltlik külliyatıyla kendi alanında önemli bir ihtiyacı karşılayacaktır.”
Erdoğan, Rami bünyesindeki Yazma Eserler Kütüphanesi’nin de buraya ayrı bir derinlik katacağını dile getirerek bu eserin her türlü takdirin üzerinde olduğunu söyledi. Ülkenin özellikle de İstanbul’un tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmayı ecdada karşı sorumluluklarının bir gereği gördüklerini vurgulayan Erdoğan, üstelik sadece bununla kalmadıklarını, modern sanatların ülkede yaygınlaşmasını sağlayacak projeleri de hayata geçirdiklerini ifade etti.
Erdoğan, bu anlayışla Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bünyesinde ülkenin en iyi altyapısına sahip bir kongre ve kültür merkezi, sergi merkezi ve kütüphaneyi milletin hizmetine sunduklarını anımsatarak, yine Cumhurbaşkanlığı’nın Çankaya Köşkü’ndeki, Tarabya Yerleşkesi’ndeki, Dolmabahçe’deki, Yıldız Sarayı’ndaki tarihi eserleri restore ederek, Vahdettin Köşkü’nü o yanmış halinden sonra bugünkü haline getirerek, yeni baştan yaparak, tarihe sahip çıktıklarını dile getirdi.
Milli Saraylar Başkanlığı’nı, Cumhurbaşkanlığı’na bağlayarak, ecdat yadigarı pek çok eserin ihyasını sağladıklarını, bunlarla beraber Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’ni yürütülen tüm olumsuz kampanyalara rağmen yeniden ve çok daha güzel bir şekilde İstanbul’un kültür sanat hayatına kazandırdıklarını aktaran Erdoğan, “Diğer yandan Cumhuriyetimizin 100’üncü yılını 100 yeni kütüphaneyle karşılama hedefimize adım adım yaklaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Takip eden değil öncülük yapan diğer alanlar gibi kültürde de kendisine sunulanları tüketen değil, üreten bir Türkiye için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönem Türkiye Yüzyılı vizyonumuzla eğitim ve kültür başta olmak üzere ülkemizi küresel düzeyde marka haline getirecek başlıkların tamamında da milletimizi hayallerine kavuşturacağız” diye konuştu.
Rami Kütüphanesi’ni, bu büyük yürüyüşte yeni bir halka, yeni bir safha olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: “Rami Kütüphanemiz çok çok farklı geleceğe bir yatırımın eseri olacak. Dilediğimiz tüm kitapları buraya nakledebiliriz. Ve Kültür Turizm Bakanlığımızın bütçesine ayrıca bir destek vererek yurt içi, yurt dışından buraya her türlü inşallah kitapları alacağız. İthalatçılığımıza onu getireceğiz. Kitap ithali yapacağız dünyanın dört bir yanından ve Rami Kütüphanemizin bu uluslararası özelliğini de çok daha güçlü hale getirmiş olacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte tüm vatandaşların kütüphaneyle ünsiyeti ne kadar güçlendirilirse geleceğin o derece emniyette olacağının altını çizerek, “Az önce buradaki bir anadolu lisesinin mensubu gençlerimizle bir arada olduk” dedi. Gençlerle sohbetini aktaran Erdoğan, kütüphanede bu sabahtan itibaren ücretsiz ikram yapılacağını söyledi.
Ecdadımızın, duvarları kitaplarla dolu bir kütüphaneyi en kıymetli hazinelerden daha üstün tuttuğuna vurgu yapan Erdoğan, “Ecdadımız, her kütüphaneyi cennetten bir köşke benzetmiştir. İnşallah biz de onlara layık oluruz. Kütüphanelerimizin sembolü olduğu bereketli medeniyet iklimimiz, yerini fikri ve manevi kuraklığa bıraktıkça bu tablonun yerini gerileme, rehavet, sefalet almıştır. Çocuklarımızı ya okullara hiç almıyorlardı ya da faşizan baskılarla kendi ideolojik saplantıları doğrultusunda biçimlendirmeye çalışıyorlardı. Rahmetli Menderes’in başlattığı, rahmetli Özal’ın sürdürdüğü bu ülkenin asli unsuru olan milletin evlatlarının akademiden bürokrasiye, medyadan iş dünyasına her alanda önlerini açma çabalarını hayırla yad ediyoruz” dedi. Kendilerinin de bu anlayışla çalışıp çabaladığına değinen Erdoğan, bunun için önceliklerinin ilk sırasına eğitimi aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, açılışı yapılan Rami Kütüphanesi’ne ilişkin sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu. Erdoğan paylaşımında, “250 yılı aşkın tarihi olan Rami Kışlası’nı çok amaçlı bir kültür merkezi ve her yaşa hitap eden bir kütüphane olarak milletimizin hizmetine kazandırmanın sevincini paylaşıyoruz. Ülkemizin en büyük, dünyanınsa en geniş alana yayılmış 3’üncü kütüphanesi. 2,5 milyonu aşkın kitaba ev sahipliği yapan kütüphanenin kitapseverlerin vazgeçilmez duraklarından birisi olacağına inanıyorum” ifadelerine yer verdi.