Çevre Bakanı Özhaseki, kentsel dönüşümü 3-5 yıl içinde yapmaları gerektiğini vurgulayarak, "İstanbul'da Allah korusun, bilim adamlarının dediği gibi gerçekleşecek olursa bir felaket senaryosu var. Onların söylediğinden ben özetle şunu çıkardım; 10 sene içinde bir deprem var en geç. En az 7 şiddetinde gözüküyor" diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli temaslar için geldiği Karabük'ün Safranbolu ilçesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Sur, Diyarbakır, Şırnak Merkez, Yüksekova, Nusaybin, İdil, Cizre ve 5 bölgede yoğun çatışmaların yaşandığını ifade eden Özshaseki, "Teröristler buralarda çukurlar kazmışlar. İnsanların evlerini boşaltmışlar, siper haline getirmişler. Evlerden, her bir eve bomba düzeneği yerleştirerek ayrılmışlar. O kadar çok öyle olay yaşadık ki, mesela bir eve güvenlik güçlerimiz, polis çocuklarımız gidiyorlar. Yerde bakıyorlar ki Kur'an-ı Kerim. Şimdi herkes yerde Kur'an-ı Kerim görse ne yapar? Koşar yerden alır, öper. Yukarı bir yere koyar saygı icabı. İnananımız da böyle yapar, inanmayanımız da böyle yapar. İşte o polis çocuk koştuğunda içinde bomba düzeneği var. Kur'an-ı Kerim ile patlayarak şehit oluyor. Bütün bu pislikleri ve kötülükleri hep yaşattılar bu teröristler." diye konuştu.
Özhaseki, PKK'lı teröristlerin evleri çatışma alanı haline getirdiklerini, duvarları delerek evden eve geçtiklerini hatırlatarak, bu durumdaki vatandaşların yaralarını saracak ortama doğru gittiklerini söyledi.
Bakan Özhaseki, "Sur içinde bin 200 civarında çoğu kamu yapısı olan, tescilli eser, hanlar, hamam, cami, kilise ve havralar var. Onun dışında sivil mimarlık örneği olan güzel Diyarbakır evleri var. Onların hepsini restore etmek şeklinde adımlar attık." dedi. Kurşunlu Camisi, Ermeni Ortodoks Kilisesi gibi birçok tarihi mekanda restorasyon çalışmalarına başladıklarını anlatan Özhaseki, geleneksel klasik Diyarbakır evlerini inşa etmeye çalıştıklarını, bazı ahşap karışımı güzel evlerin yeniden yapıldığını, Hazreti Süleyman Camisi çevresinin temizlendiğini ve ziyaretçilere açık hale getirildiğini kaydetti.
Özhaseki, çarşı içinde sokak sağlıklaştırma çalışması yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
- "Evleri yıkılan vatandaşlara 3 ay sonra yeni ev verebilecek durumda inşaatlarımız bitmek üzere. Vatandaş diyorsa ki, 'benim evim yıkıldı bana ev verin' metrekaresine metrekare ne kadar yıkılmışsa o kadar ev veriyoruz. Kendi aramızda prensip kararı aldık ve evlerimiz de bitmek üzere. Orada hızlı davrandık. Geleneksel klasik Diyarbakır evlerinin yapılması biraz zaman alacak o malum. Onun dışındaki bütün ilçelerimizde konut inşaatlarımıza başladık. 6 ilçemiz için de söylüyorum. Hepsinde 3 ay ile en geç 1 sene içinde bütün vatandaşların evlerini verebilecek durumdayız. Onların daha çok isteklerine uygun evler yapıyoruz. Nusaybin, Silopi, Cizre sıralaması, eski İpek Yolu üzerinde biraz sıcak iklime sahip damlarda yatma adeti var. Onların balkonlarını geniş yaparak, damda yatma adetini balkonda sağlasınlar diye yapıyoruz. Taziye evi gelenekleri var. Onları ihya ediyoruz. Onların geleneksel salça ve şepit yufka yapacakları ocaklar yapmaya çalışıyoruz. Yani vatandaşın da klasik, geleneksel, kendine has yaşam tarzını, kültürünü yaşatmaya çalışıyoruz."
Özhaseki, yurt dışı harekatıyla da terörün kökünün kazınmaya çalışıldığını, çok ciddi bir mücadele verildiğini dile getirdi. Özhaseki, vatandaşın gönlünü kazanacak, yaralarını saracak, derdine derman olacak, devletin şefkatli, merhametli yüzünü gösterecek bir yapılanma içinde olduklarını, toplamda 30 binden fazla konut ürettiklerini bildirdi.
Özhaseki, kentsel dönüşüm çalışmalarına ilişkin bilgi verirken de bu zamana kadar 420 bin civarında binayı dönüştürdüklerini, bu dönüşümün 3-4 milyon nüfusa denk gelen bir alanda yapıldığını ifade etti.
En az 25-30 milyonu ilgilendirecek kentsel dönüşümü 3-5 yıl içinde yapmaları gerektiğini vurgulayan Özhaseki, şunları kaydetti:
- "Mesela İstanbul için söylüyorum. 15 milyon nüfus yaşıyor. Ekonomi İstanbul'a bağlı ve Allah korusun İstanbul'da bir sıkıntı olduğunda bir sürü insan toprak altında kaldığı gibi, ekonomi de çöker. Anadolu'da menzil olarak depremler olduğunda gidip hep beraber yaralarını sarabiliriz. Bunu Erzincan ve Adapazarı'nda yaşadık. Koştuk, dertlerine derman olduk devlet olarak, ama İstanbul'da Allah korusun, bilim adamlarının dediği gibi gerçekleşecek olursa bir felaket senaryosu var. Onların söylediğinden ben özetle şunu çıkardım; 10 sene içinde bir deprem var en geç. Bu yarın sabah da olabilir, 9,5 sene sonra da olabilir. Onların söylediğinden bir başka sonuç daha çıkardım; en az 7 şiddetinde gözüküyor. Böyle olduğu zaman binlerce yapı bir anda yerle bir olacak. Türkiye'de 20 milyon civarında yapı stokumuz var."
Marmara Depreminden sonra inşa edilen yapıların daha sağlıklı olduğunu belirten Özhaseki, "Ama öncesinde yapılanların en az yüzde 50'si risk taşıyor. 7,5 milyon Türkiye'de şu anda riskli yapı vaziyetinde. Burada her şeyi devletten beklememek icap ediyor. Gücü yeten insanlar lütfen binalarını ölçtürsünler. İçlerinde canları ve malları var." dedi.
Özhaseki, yeni yönetmelik ve yasalar hazırladıklarını dile getirerek, "Bunu çok daha hızlandıracağız. Yasalar inşallah 2017 içinde gelecek. Biz bununla 2023'e kadar, 100'üncü yılımıza kadar sağlıksız, kimliksiz yapı kalmasın diye çırpınacağız. İnşallah önümüzdeki yıla kadar bunu yapacağız." diye konuştu.