CHP Grup Başkanı Özgür Özel, liderlik için Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı beklenen adaylığını resmen ilan etti. Özel, CHP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında genel seçimler ve Cumhurbaşkanı seçim sonuçlarına ilişkin partisinin yönetimine sert eleştirilerde bulundu. Seçim öncesi Türkiye’de oluştuğunu iddia ettiği “büyük umut ve değişim inancı”nın hızla derin bir hayal kırıklığına dönüştüğünü savunan Özel şöyle devam etti: “Toplumsal talep ve ihtiyaçların aksine partimizin yönetimi, yenilginin nedenlerini ciddiyetle araştırıp yeni bir yol haritası çizmedi. Alınan sonuca farklı bahaneler üretti ve yenilginin siyasi sorumluluğunu maalesef üstlenmedi. Parti içi iktidarı korumaya odaklandı.”
Özel, son seçimde küçük partilere verilen kontenjanlar üzerinden de Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ arasında yaşanan gizli pazarlığa gönderme yapan Özel, “CHP’nin kayıt dışı siyasete teslim olması kabul edilemez’’ dedi. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da partide bulunduğu saatlerde adaylık açıklaması yapan Özel, özetle şunları söyledi:
Partimizin seçilecek sıralarından 39 milletvekilinin başka partilere verilmesi parti vicdanında, parti tarihinde unutulmayacak bir hasar bırakmıştır. Bu süreç hiçbir parti içi müzakereye, üzerinde uzlaşılmış bir iç hukuka, objektif ölçme-değerlendirme kriterlerine dayanmaksızın ve parti içi denetime kapalı olarak yürütülmüştür.
Parti kararları çok büyük ölçüde atanmış danışmanların yönlendirmesi ile belirlenmektedir. (Ümit Özdağ’la protokol) Aynı şekilde partiler arası imzalanan protokollere dair seçilmiş kurulları bilgilendirmelerin dahi yapılmadığı süreçler işletilmiştir. Bu ölçüde yetki kullanıp, sorumluluk üstlenmeyen bir yönetim tarzı kabul edilemez.
Bazı illerde kongre dengesine etki edecek büyük ilçelerde kongre yapılmasının engellenmesi, sorunlarımızın sadece yazılı metinlerden kaynaklanmadığını ve her şeyden önce bir zihniyet değişikliğine de ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Seçimin kaybedildiğini kabul etmeyen, içinde bulunulan siyasi duruma başkaca tanımlamalar geliştiren, hiçbir şey olmamış gibi davranan bir siyasetsizliğin parçası mı olacağız, yoksa örgütümüzü siyasetin öznesi yapacak bir değişimle Türkiye’ye umut mu olacağız?
CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun TSK’ya yönelik iftiralarına ilişkin soruya ise Özel, sözlerin bağlamından koparılarak yaygınlaştırıldığını ve bir linç kampanyası başlatıldığını iddia etti.