MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Gidecek başka Türkiye olmadığının altını çizen Bahçeli, "Bölgesel tehdidin kıyımıza çarptığı zaman diliminde Türk milleti birbirine sımsıkı sarılmakla mükelleftir" dedi. İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına tepki gösteren Bahçeli, bölgesel kaosa ve küresel tehditlere karşı uyardı. "İsrail'in sabotajlarının Türkiye'ye mesaj olduğunu inkar etmek söz konusu değildir" ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Değerli vekil arkadaşlarım, saygıdeğer misafirler, basınımızın değerli temsilcileri bugün TBMM'nin 28. dönem 3. yasama yılını hem ilk grup toplantısını yapacağız hem de 15 itibariyle genel kurulun gerçekleşmesi ile yasama çalışmalarına başlayacağız. Hepinizi selamlıyor, en iyi dileklerimi sunuyorum.
Toplantımızı takip eden tüm vatandaşlarımıza sevgi ve selamlarımı iletiyorum. 3 yasama yılının siyasi partilere, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Vekillerimize başarılar diliyorum.
Siyasette kaçınılmaz yenilgi ve zaferler yoktur. Siyaset, bugünü es geçmeyen, geçmişe yüz çevirmeyen sorumluluk kültürü, mutabakat kümesidir. 28. dönem TBMM'de görev alan her vekilin bu tarihe bağlı olması, vatan ve var oluş borcudur. Bu borç istiklal ve istikbal ödevidir.
Birliğin zayıfladığı dönemlerde felaketlerin yaşandığı görülecektir. Geçmişten istifade ederek geleceğin koordinatlarını çizmek ileri görüşlü toplum ve milletlerin harcıdır. İkinci el inançların ve yıkıcı düşüncelerin sonu yoktur. Kamplara ayrışmış düşüncelerin ortak geleceğe destek vermesi hayal ötesi durumdur.
"Gidecek başka Türkiye yoktur"
Medeniyetler arasındaki sertleşen kutuplaşmanın nedeni hakimiyet ve paylaşım kavgalarının cinnet eşiğine dayanmasıdır. İnsani değerler, insan hak ve hukuku ayaklar altındadır. Bu salgının ülkemizi tesir altına alıyor olması hepimize alarm vermelidir. Yol haritamızı belirlemek varken birbirimizi hırpalamak gaflet ve delalettir. Başka Türkiye yoktur. Gideceğimiz, bir yurt köşesi yoktur. Bölgesel tehdidin kıyımıza çarptığı zaman diliminde Türk milleti birbirine sımsıkı sarılmakla mükelleftir. Sadece camilerimizde, düğün alaylarında, cenazelerde değil hayatın her alanında katlanan güncel tehlikelere direniş göstermeliyiz.
Bulmaca içindeki bulmacaları çözebilmek, kör labirentlerden sıyrılmak çok cepheli mücadeleden başarılı çıkmak için öz değerlerimiz ile kenetlenmemiz ikamesi olmayacak nitelikte zorunluluktur. Türk milleti büyük ve güçlü bir ailedir.
Operasyon kovanından siyasi menfaat arayışı namuslu insan ve siyasetçi tavrı olamaz. Bu düşüncelerimi hiçbir karşılık beklemeksizin dile getirdiğimi aziz milletim çok iyi bilmelidir.
Çağın gerisinde kalmak, gönül köprülerini yıkmak herkesi uyarıyorum ki tarihin harabelerine karışmakla eş anlamlıdır. Güçlenmiş vahşet, küresel sömürgecilik sadece Türk İslam alemine değil beşeriyetin tamamına pusu kurmuştur.
Dünyada gelir adaletsizliği sürerken buna bir de çatışmalar, savaşlar, kaygılı bekleyişler eklenmiştir. İnsani krizler volkan ağzı gibi patlamaktadır. Yerküreyi umutsuzluğa sevk eden statükonun köklü tasfiyesi gerekmektedir.
"Artık kader ve karar anındayız"
Değişim kisvesi altında, kaynak ve kök değerlerinden kopmak bize göre değildir. Ateşin ortasından kıvılcım saymak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Artık bir kader ve karar anında bulunuyoruz.