Türkiye’nin Esed ve destekçilerine İdlib’den çekilmesi için tanıdığı süre işlemeye devam ederken TSK, Suriye’de bugüne kadar görülmemiş hacimde sevkiyat yapıyor. 24 saat içinde 450 olmak üzere toplam bin araçlık silah ve mühimmat gitti. 4 binden fazla komando ve özel harekatçı sınırı geçti.
Türkiye’nin İdlib’den çekilmesi için Esed ve destekçilerine tanıdığı süre işlemeye devam ederken Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Suriye’ye bugüne kadar görülmemiş büyüklükte sevkiyatlar yapıyor. Bu hafta başında bölgeye yaklaşık 400 araçlık intikal gerçekleştiren Türk ordusu, son 2 günde tank, top, obüs, zırhlı müdahale aracı, zırhlı personel taşıyıcı, sinyal karıştırıcı, elektronik harp sistemi ve çok namlulu roketatarların da aralarında bulunduğu 500’ün üzerinde araç sevk etti. Önceki gün öğle saatlerinde Keferlusin’den Suriye’ye giren 350 araçlık konvoy, Maar’ed Misrin’i geçerek İdlib’e, oradan da Eriha kasabasına bağlı Mastuma köyüne gitti. Konvoyda TIR’ların üzerinde bulunan çok sayıda tank dikkat çekti. Mehmetçik bu köyde bulunan Esed rejiminden kalma askeri tesisi büyük bir üs haline getirdi.
Sevkiyat kapsamında önceki gece sınırdan bir konvoy daha girdi. 150 araçlık konvoyun varış noktası Taftenaz’da eski askeri havaalanında kurulan TSK üssü oldu. Son 2 günde gerçekleşen 500’ün üzerinde araç sevkiyatıyla sadece zırhlı araç ve askeri malzemeler değil, komando ve özel kuvvet birlikleri de bölgeye yerleşti. Son intikalle birlikte TSK’nın bölgedeki asker sayısının 4 bini aştığı tahmin ediliyor. Serakib’in Sarmin köyünde de bir gözlem noktası kuran TSK, Taftenaz’daki askeri üssün etrafını da beton bloklarla örmeye başladı.
İdlib’e açılan Serakib çevresinde rejime yönelik müdahale hazırlığı tamamlanırken Halep’te de şiddetli çatışmalar devam ediyor. Muhalifler kentin güneyindeki Muharrem, el-Kahvari, el-Nabarez ve el-Dahirah köylerini rejim güçlerinden geri aldı. Operasyonlarda çok sayıda rejim askeri ve İranlı milis öldürüldü. Halsa-Zitan yolunda da rejime ait bir konvoy füzelerle vuruldu. Halep’in güneyindeki operasyonlarda öldürülen rejim askerleri arasında Albay Samir Ahmed Selami’nin olduğu açıklandı.
TSK’nın sevkiyatları, Türkiye’den gelecek haberleri bekleyen milyonlarca İdlibliyi umutlandırdı. İdlibli aktivist Hassan Duş, Türkiye’nin gözlem noktalarının kuşatılmasının ardından büyük endişe yaşadıklarını belirterek şunları söyledi: “Maar’ed Numan’ın düşmesi sonrası ‘garantör Türkiye artık bizi korumayacak’ diye düşünmeye başlamıştık. Ama Türkiye’nin son hareketleri tekrar bize umut verdi. Özellikle son iki günlük süreçte askeri konvoyları görünce çok sevindik. Rejim noktalarının Türkiye tarafından ağır bir şekilde vurulmasıyla sahada durum değişecek. Şimdi İdlib’deki insanlar Türkiye’nin müdahalesini bekliyor. Siviller artık savaşın bitmesini ve bombasız bir hayatı istiyor. Bize Türkiye’den başka destek veren kalmadı. Eğer bir çare bulunmazsa ya Türkiye’ye ya Avrupa’ya gideceğiz. Çünkü göçmezsek öleceğiz.”
Bir uyarı daha
- Milli Savunma Bakanlığı (MSB), İdlib’de TSK’nin gözlem noktalarına yapılacak yeni saldırı durumunda, meşrû müdafaa kapsamında en sert şekilde karşılık verileceğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, İdlib’deki gözlem noktalarında görevine devam eden Mehmetçiğin sahip olduğu harp, silah, araç ve gereçlerle kendilerini koruyacak yetenekte olduğu vurgulandı. Açıklamada, “İdlib’de bulunan gözlem noktalarımız görevine devam etmekte ve sahip olduğu harp, silah, araç ve gereçlerle kendilerini koruyabilecek yetenektedir. Yapılacak yeni bir saldırı durumunda meşrû müdafaa kapsamında yine en sert şekilde karşılık verilecektir” ifadelerine yer verildi.