Polis Akademisi Başkanlığınca yayımlanan “Yeni Nesil Terör: FETÖ’nün Analizi” başlıklı raporda, FETÖ’nün nefret dili incelemeye alındı. Raporda, “FETÖ’nün militanlarını nasıl işlediği, mantıksal bir zemin yerine duygular üzerinden nasıl harekete geçirdiği” tahlil edildi. Kişilik çatışması içindeki 12-13 yaşlarında çocukların yurtlara alındığı ve burada beyinlerinin yıkandığı belirtilen raporda, örgütün psikolojik kontrol mekanizması oluşturarak ödüllendirme ve cezalandırma usulünü kullandığına dikkat çekildi. Örgütün, “grup normları benimseterek militanlarının hayatının her alanına sirayet ettiği” vurgulanan raporda, böylelikle duyguları kullanan FETÖ’nün kişinin her alanına müdahale ettiği ifade edildi.
FETÖ’cülerin, diğer tüm örgütler gibi kod isim kullandığı belirlen raporda, kod isim kullanmaya başlayan teröristlerin yeni isim ve kişiliğiyle, toplumun değer ve ahlâk anlayışının dışında örgütün çizdiği yeni bir değer ve ahlak anlayışına sahip olduğu anlatıldı. Örgüt içinde, bu yeni sahte kimlikle işlenen tüm suçların mübah olduğu algısı oluşturulduğu da raporda yer aldı.
Rapora göre, kod adıyla yeni bir kimliğe kavuşan FETÖ’cüler birisini kandırarak himmet toplamaktan, soru çalarak sınav kazanmaktan, sahte belgelerle birini makamından uzaklaştırmaktan, görevini kötüye kullanmaktan ve ülkesine ihanet etmekten” en ufak vicdan rahatsızlığı yaşamadı. FETÖ’cü teröristler, yaptıkları ve örgüt için yapacakları her şeyi mübah gördü.
Raporda, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanlığı’na bomba atan F-16 pilotları ve kule arasındaki telsiz konuşmaları örnek gösterilerek pilotların “Külliye” yerine “kaçak saray” benzetmesi yapmalarına dikkat çekildi. Bu konuşmalarda Külliye’nin koordinatları yerine bu ifadelerin kullanılmasının FETÖ’cülerin, “beslenmiş oldukları öfke ve nefret duygularının sıcak tutulma isteği” olduğu belirtildi.