Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC İstanbul Başkonsolosluğunun, Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi'nde düzenlediği KKTC'nin kuruluşunun 38'inci yıl dönümü etkinliğine katıldı.
Başkanlığını 1997-2001 yıllarında yürüttüğü Kıbrıs Türk Kültür Derneği üye ve yöneticileriyle bir araya gelen Tatar, derneğin şube başkanı Zehra Bilge Eray ve dernek üyeleriyle baş başa görüşmelerde bulundu.
İkili görüşmelerin ardından konuşma yapan Tatar, derneğe yıllarca başkanlık ettiğini belirterek, hayatını kaybeden dernek başkanlarına ve üyelerine başsağlığı diledi.
Tatar, Kıbrıslı Türklerin adada varlıklarını azınlık olarak değil, egemen ve eşitlik temelinde sürdürmesinin kaçınılmaz hale geldiğine dikkati çekerek, Kıbrıs'ta artık federal bir yapı konusunda anlaşmanın mümkün olmadığını kaydetti.
Kıbrıs’ta uzlaşma ve anlaşmaya açık olduklarını ifade eden Tatar, şu değerlendirmelerde bulundu:
Tatar, Türkiye'nin garantörlüğü ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığı ile Kıbrıs'ta adil, eşitlikçi ve egemen bir devlet kurmayı başaracaklarını söyleyerek, aksi takdirde federal temelli bir ortaklıkla Rumların, Türkleri yöneteceklerini, asimile edeceklerini vurguladı.
Türkiye'nin zaman içinde adadan çekilmesiyle Kıbrıs davasının kaybedileceğine dikkat çeken Tatar, şunları dile getirdi:
Tatar, Türkiye'nin Kıbrıs konusundaki pozisyonunun ve duruşunun kendilerine güç verdiğini vurgulayarak, Ankara'nın Kıbrıs konusunu uluslararası bir dava olarak gördüğünü, zor günlerde olduğu gibi bugün de yanlarında olduğunu kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının kendi özgürlüğünü kazanmak için çok bedeller ödediğini belirten Tatar, "Eşitlik temelinde bir anlaşma istiyoruz. Uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarımızdan hareketle egemenliğimizin tescilini istiyoruz. BM’nin de bu konuda bir an önce adım atması gerekiyor" dedi.
Tatar, Maraş'ın açılmasının, egemen eşit siyasetinin iyi bir örneği olduğunu ifade ederek, salgın koşullarına rağmen şehre büyük bir ilgi olduğunu söyledi.
Tatar, derneğin Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık ve hürriyet davasında büyük katkılar sağladığını anlattı.
Türkiye'nin Kıbrıs'ta tam egemen, eşitliğe dayalı ve iki devletli bir çözüm arayışına tam destek verdiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: